|29|

7.1K 445 272
                                    

1 hafta sonra...

Bir hafta boyunca evde sadece düğün hazırlıkları devam ediyordu, en önemlisi birbirlerinden bir saniye bile ayrılmayan Jungkook ve Taehyung olmak üzere herkesin yüzünde kahkaha eksik olmamıştı bu süre boyunca.Jimin artık Yoongi'nin evinde kalıyordu ve ona bir köle gibi değil, ailenin bir üyesi gibi davranıyordu.
Arkadaşlıklarını geride bırakmış gibiydiler.Yollarına devam edeceklerdi, Jimin Yoongi'den hoşlanıyordu ama yine de daha kendi kabul edemiyordu.

Beş takımdan oluşan bir terzi grubu evin içinde sıraya girmiş, Jungkook'un üzerindeki parçaları ölçüyor ve ölçüleri kaydediyor, dekoratörler ise geldikleri evi dekore etmekle meşguldü.

Kalbi hızla atan Jungkook, Taehyung'un parlayan gözlerine bakmamaya çalışarak terzilerin sorularını yanıtlıyordu.Çok heyecan vericiydi.
Böyle günlerin geleceğini hiç düşünmemişti, hep karanlık hayatına devam edeceğini düşünmüştü.
Annesi hayatta olsaydı onu böyle gördüğü an çok mutlu olurdu.

"Son bir not. Bay Kim, kendinize siyah bir takım, Bay Jeon'a da beyaz bir takım istediğinizi söylediniz, değil mi?"

Ve Taehyung, Jungkook'a bakmış, "Kim Jungkook'a evet, beyaz takım elbise" demişti.

"Tamam, düğüne kadar hazır olur, o zaman artık işe koyulsak iyi olur."

Baş terzi başını eğip gidince diğer terziler de onu takip etti.
Taehyung düğünün bir an önce olmasını istiyordu, bu yüzden acele etmeleri gerekiyordu.

"Çok heyecanlıyım" kollarını uzun boylu erkeğinin boynuna dolarken, "Bende güzelim, bende" dedi eliyle Jungkook'un ince belini kavrarken.

"Hala inanamıyorum. Bay Kim bana aşık.."

Jungkook'un sözleri Taehyung'u gülümsetti ve ellerini belinde sıklaştırırken, "Bu Bay Kim varya,evi yanmış haberi yok"
Jungkook dediklerine sarhoş gibi güldü, aşkı onu da deli ediyordu.

Seokjin salona geldi ve etrafına bakınarak, "Bay Kim, babanızın takımları hazır."
Taehyung hala Jungkook'un gitmesine izin vermezken, "Onu odasına götür, birazdan gelip onunla konuşacağım."

Seokjin başını eğip gitmek üzereyken, diğer taraftan Hoseok gelip "İşle ilgili bir telefon aldınız, Bay Kim." Dedi.
Taehyung, Jungkook'u gülümseyerek öptükten sonra telefonu Hoseok'tan almıştı iç çekerek.

"Merhaba?" dedi,diğer yandan Jungkook kanepeye otururken yanında oturuyordu."Evet, evet, evleniyorum. Tabii ki sen ve ailen davetlisiniz, ama güvende olmak için koruma almayı unutmayın, tabii ki benimkiler de sizi korumak için burada hazır olacak."
Jungkook, heyecanını gizlemek için başını Taehyung'un göğsüne yaslamış ve Taehyung, Jungkook'un saçlarını okşamıştı o sırada.

Taehyung konuşmayı bitirmeden Hoseok ve Seokjin, Jungkook'a göz kırpıyorlardı.Jungkook utanmıştı ve bu nedenle kafasını Taehyung'a bastırmıştı. Aniden başını kaldırdı ve bir çocuk gibi davranan Seokjin ve Hoseok'a baktı.Dışarıdan komik görünüyorlardı.
Taehyung telefonu kapattığı anda ciddileştiler hemen.

"İkiniz de beni dinleyin. Jungkook'un isteğine göre biz evlendikten sonra bu evde köle diye bir şey kalmayacak. Kendi hayatınız, ayrı bir eviniz, ayrı bir hayatınız olacak. İşe ihtiyacınız olursa bizim evde hizmetçi olarak çalışabilirsiniz."

İki arkadaş hemen birbirlerine sevinçle baktılar.Bu, hayatlarının neredeyse yarısını kölelikte geçiren insanlar için en büyük hediye olabilirdi. Sevinçten neredeyse ağlayarak birbiri ardına teşekkür etmeye başladılar.

"Tabii ki çalışmaya devam etmek istiyoruz,kendi hayatımızı kurmak için paraya ihtiyacımız olacak"

Hoseok'un sözleri Taehyung'un yavaşça başını sallamasına neden olmuştu.

|Would you change for me?|TAEKOOK|Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ