birinci bölüm, kırmızı mektup

1.9K 151 231
                                    

Jeonghan için aşkın anlamı tamamen keşfedilmemiş bir madenden ibaretti. Daha gençliğinin baharında, kanının kaynadığı yaşlardaydı. Onun için derslerinin önemli olması gereken yerde önemsediği tek şey Joshua'ydı.

Büyük hoşlantısının sarhoşluğuna kapılmış birçok rüyalara dalacak bir raddeyi bulan Jeonghan nihayetinde kendini önündeki kırmızı zarfı kapatırken bulmuştu. Joshua'nın yüzlerce aşığından farklı gözükmek içindi kırmızı rengi seçmesi.

Şehrin en büyük lisesinde okuyor olmanın yanı sıra okulda bir kere gördüğünü bir daha görmemesi mümkün olacak kadar büyüktü. Kalabalığın olduğu yerde kargaşanın ve kaosun bitmeyeceği gibi bu gençliğin de enerjisi ve entrikaları asla son bulmuyordu.

Jeonghan için en büyük entrika kesinlikle o aptal aşık kızlardan daha üstün olabilmekti. Bunun için delicesine bir hırsa bürünmüştü. Joshua onun için adeta bir takıntı haline gelmişti. Bu takıntısını da kırmızı zarfıyla buluşturmuştu.

"Kırmızı abartı değil mi sence?"

Yanında abartısız bir şekilde oturan Jihoon'un mantık içeren yorumuna gözlerini dikti.

"Diğerlerinden bir farkım olmalı."

Elindeki zarfı büyük bir dikkatle, kırışmamasına özen göstererek defterinin arasına koydu.

"Bu fark seni iyi bir şekilde öne çıkarmalı, şehvetli bir aşık gibi göstermemeli."

Jeonghan onun yaptığı imaya karşı önündeki kalemliği sertçe fırlattı.

"Kırmızı aşkın rengi aptal!"

Jihoon alışık olduğu bu harekete karşı büyük bir itinayla kalemliktem sıyrıldı.

"Hayır, kırmızı tutkunun rengi."

Nihayetinde bu bir savaşa dönüşüp kavga edeceklerine her ikisi de adı kadar emindi. Lakin bu sefer Jeonghan uzatmadı. Onunla bu konuyu iyice uzatmadan son vermesi gerektiği için zarfı koyduğu yerden geri çıkardı.

"Ben aşkımı ilan etmeye gidiyorum sen de mantığında boğul!"

Yanında fazlaca zeka taşımanın zararlarından em büyüğü kesinlikle yapacağı her şeye ket vurması oluyordu. Jeonghan yine de arkadaşıyla didişmekten memnundu.

Elinde zarfıyla Joshua'nın sınıfına girdiğinde içinde büyük bir heyecan vardı. Teneffüs arası olmanın mutluluğu artı beden dersinde olmalarının rahatlığı vardı. Sınıfta olan tek tük kızlardan gözüne en güvenilir olanını seçti.

Zarfı onun sırasının altına koymayı planlıyordu ancak sırasının hangisi olduğunu bilmiyordu. Bu yüzden güvenli gelen en arkada gözlüklü ve her şeklinden ders için yaşadığı belli olan kıza seslendi.

"Rahatsız ediyorum ama Joshua'nın sırası hangisi acaba?"

Gözlüklü kız deli edercesine bir yavaşlıkla bakıp göz devirdi.

"Evet rahatsız ediyorsun."

Jeonghan onun bu iticiliğine karşı dumura uğradı. Yine de ne tepki vereceğini bilemez bir şekilde ondan bir cevap bekledi. Bıkkınlıkla söylenen kız parmağıyla işaret etti.

"Cam kenarı en arka sıra."

Jeonghan istediğini almış bir şekilde tatlı tatlı gülümsedi ve işaret ettiği sıraya gitti. Başına geldiği sırada ne bir kitap ne de Joshua'ya dair olabilecek bir gösterge yoktu. Ayrıca okul denemelerinde sürekli birinci olan birinin en arkada oturması çok da mantıklı değildi.

Rock With You | JeongcheolWhere stories live. Discover now