ikinci bölüm, kardeş paket

1.2K 132 153
                                    

Jeonghan başına gelen bu trajedik kazadan nasıl kurtulacağına dair düşünmek için çok fazla fırsatı olmadı aslında. O gün kendisine aşık olduğunu sandığı Seıngcheol ile konuşmaya bir türlü cesaret edemedi.

Nasıl açıklayacağını düşünmesi gerektiğinden çok Seungcheol'ün elinde kırmızı mektupla geldiği anı düşünüyordu. Utançtan yerin dibine girmek istiyordu. Saçının okşandığını hatırladıkça birkaç defa çığlık atma girişiminde bulundu.

Delirdiğini düşünen annesinin odaya girip ne olduğunu sormasıyla hareketlerine son vermesi gerekti. Jeonghan gerçekten mektup işine giriştiğine bin pişman olmuş haldeydi.

Sonraki gün okul için yola çıktığında ayakları tamamen geriye gitmek istiyordu. Herkes her şeyi unutana kadar saklanma fikri çok mantıklı geliyordu aslında.

Etrafta okul yolunda giden öğrencilerin dönüp ona baktığını dahi hissediyordu Jeonghan. Bu durumda onunla konuşma fikrini kesince kararlaştırıyordu.

Tüm dikkatini konuşma işini düşünürken vurarak peşine sürüklediği taşa vermişti. Etrafına dikkat etmemesinin sebebi hem bu hem de diğerlerinin bakışlarını görmemek içindi.

Bu dikkatsizliğinin gözünden kaçırmasına sebep olduğu bir şey vardı tabiki de. Yanına yaklaşan iki kişiyi fark etmedi. Koşa koşa gelmelerine rağmen tamamen dalgınlıktaydı.

"Patroniçe!"

Bunun kendisine dendiğini düşünmemişti hiç. Yanına gelen çocuklardan biri tekrarlayıp Jeonghan irkilene kadar. Onlara baktığında yabancıydı kendi için ancak bir o kadar da tanıdıktı. Dün Seungcheol'ün kırmızı mektupla gelirken peşinde dolaşan çocuklardı.

"Ne istiyorsunuz?"

İkisi de ona samimi bir şekilde güldü. Biri çantasına doğru uzandı. o sırada Jeonghan ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ben taşıyayım."

Çantasını çekiştirmeye çalışan çocuğa karşı sıkıca tuttu.

"Hayır!"

Ancak ısrarı kesmediğini farkedince bacağıyla onu ittirdi. Yumuşak bir hareketti aslında ancak çantayı tutmak için ısrar eden çocuk yere düştü. Jeonghan o an bunu gerçekten umursamadı, çantasını omzuna geri taktı.

"Derdiniz ne sizin?"

Şimdiye kadar sakin duran diğeri arkadaşı kalkarken ona yardım etti.

"Amacımız Seungcheol'ün sevgilisine sahip çıkmak."

Jeonghan o an başındam aşağıya kaynar sular dökülüyormuş gibi hissetti. Kendisi yürüdükçe ikili peşinden gelmeye devam ediyordu.

"Sizden bunu o mu istedi?"

İkisi de olumsuz anlamda başını salladı. Jeonghan derin bir nefes aldı. Seungcheol ile konuşmalıydı. Hem de bir an önce. İkiliye baktı.

"Adınız ne sizin?"

Yere düşen çocuk sorusuna ilk atılan oldu.

"Ben Dino, bu da Vernon."

İsimlerine ihtiyacı vardı çünkü konuşmaya gittiğinde onları bir daha peşine takmaması notunu da iletecekti. Birlikte okula girdiklerinde Jeonghan dersin başlamasına daha olduğunu fark etti.

"O nerede biliyor musunuz?"

Sınıfa gitmek yerine onların peşinden gittiğinde okul bloklarının birleştiği kısımdaki karanlık boşluğa gelmeyi planlamıyordu. İtlik serserilik yapmak için baya geniş ve uzak bir alandı.

Rock With You | JeongcheolWhere stories live. Discover now