altıncı bölüm, çift oyunu

980 127 64
                                    

Jeonghan sonraki gün tüm sırasını buketlerle kaplı olduğunu görünce Seungcheol ile inatlaşmanın hiç güzel bir yere varmadığını fark etti. Kızlar deli gibi fotoğraf çekmeye çalışırken hepsini savuşturup çiçekleri tek tek çöpe atmanın mantıksız olduğunu biliyordu.

Tüm çöp kutusununa sığmayacak kadar çok çiçek vardı masasında. Aksine daha basit ve pratik bir çözüm geldi. Tamamen fırsata çevirmek adına kızlara gülümsedi.

"İstediğiniz buketi alabilirsiniz yoksa hepsini çöpe atacağım."

Sadece birkaç saniyede sırasında tek bir çiçek yaprağı tanesi bile kalmadı. Artık Seungcheol ile inatlaşmayacaktı çünkü böyle tam olarak onun istediğini yapmış oluyordu. Aksine umursamamaya çalışacaktı. Onu itinayla görmezden gelecekti. 

Bunun için yemekhanede herkes önüne geçmesi için beklediğinde umursamadan geçip yemeğini alıp oturmaya başlamış, sabahları Vernon ve Dino'yu tamamen görmezden gelmeye çalışmıştı. Bu birkaç gün gerçekten işe yaramış olmalı ki Seungcheol tarafından hiç ses çıkmamıştı.

Haftaiçinin son gününde ders arasında arkadaşıyla oturuyordu ki Jihoon bu sessizliğin hiç iyi olmadığını dile getiriyordu. Bir şey olmasını mutlaka bekliyormuş gibiydi. Jeonghan abartılı bir şekilde tepki vermemeye çalıştı.

"Ne yaparsa yapsın, umrumda değil."

Jihoon şaşırmış bir şekilde ona baktı.

"Sana ne oldu? Okul grubunda konuşulanlara bile sesini çıkarmadın."

Bir de o vardı. Seungcheol'ü bahçede kovaladığı anının birçok fotoğrafı sınıf ve okul gruplarında dolaşmış ve tatlı aşıklarmış gibi eleştirilir olmuşlardı. Buna içten içe nasıl kudurduğunu anlamatazdı.

"Ona karşılık verdikçe iyice kuduruyor, bu yüzden umursamayacağım."

İşe yaradığını düşünerek bunu yapıyordu ki gerçekten yarıyor gibiydi. Seungcheolden ses seda yoktu.

"Yarın Mingyu ile buluşacağım."

Kendi hengamesine öyle kapılmış akan Jeonghan bir anda arkadaşının yumurtladığı şeyle şok oldu.

"Ne!"

Şaşkınca ona baktı. Jihoon utanmış gibi bir hali vardı.

"Dökül hemen."

Ne ara bu raddeye gelmişler ve nasıl haberi olmazdı aklı almıyordu.

"Aslında bir şey olmadı. Onunla dün çizgi roman dükkanında karşılaştık. Biraz sohbet ettik ve yarın akşam beni arkadaşlarıyla yaptığı plana davet etti."

Tam olarak hayalinde kurduğu buluşma bu değildi ancak başlangıç olarak hiç yoktan iyiydi. Jeonghan sevinerek arkadaşına baktı.

"Hatta yanımda birilerini getirebileceğimi söyledi."

Bunun ardından kendisini çağırmak isteyeceğini fark etti.

"Ben aranızda üçüncü gibi neden geliyorum ki?"

Gitmek istemediğinden değildi. Tamamen nötr bir durumdu kendisi için ancak onların arasında fazlalık gibi durmak istemiyordu.

"Ya o da arkadaşlarıyla olacak, beni onların arasında yalnız bırakma."

Jeonghan tereddüt eder gibi ona baktı.

"Emin misin?"

Jihoon sevinçle başını salladığında gitmekten başka çaresi olmadığını biliyordu. Sonraki gün çağrıldıkları yere gittiklerinde daha eve girmeden girişte Seungcheol ile karşılaştı.

Rock With You | JeongcheolTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang