onuncu bölüm, aşıklar ve ufak ittifaklar

942 131 69
                                    

Jeonghan parkta kendi halinde ağladığında başında birinin dikilebileceğini düşünmemişti. Belki geri gelmesini beklediği kişi Seungcheol olabilirdi. Lakin onun yerine karşısında hiç tanımadığı biri duruyordu.

"Sen de kimsin?"

Önünde dikilen alaylı gülüşlü çocuk bir elini uzattı.

"Soonyoung ben."

Jeonghan uzattığı eli sakince sıktı. Bundan samimiyet bulmuş olmalı ki bankta yanına oturdu.

"Seungcheol'ü nereden tanıyorsun?"

Bu soruyu beklemiş olmalıydı ki anında cevapladı.

"Bir alt sınıfınızdayım."

Aynı okulda olduklarının bile farkına varmamıştı Jeonghan. Gerçi son sınıfların bloğu diğerlerinden ayrı olduğu için tanıdık gelmemesi de normaldi aslında. Soonyoung dibine kadar eğilip kulağına fısıldadı.

"Onun için mi ağlıyorsun?"

Jeonghan bu ani hareketine karşı kafasını hızlıca çekip ona baktı. Samimiyeti sandığından da öteye çekmesinden rahatsız olmuştu.

"Bu seni ilgilendirmez."

Banktan kalktı ve ona sinirle baktı. Soonyoung ona gülümseyerek bakıyordu.

"Sadece Seungcheol'e taviz veriyorsun demek."

Onun niyetini çözemediği için geride duruyordu. Bu çocuktan kesinlikle hoşlanmamıştı.

"Ne saçmalıyorsun?"

Banktan kalktı ve tam karşısında az önceki cıvık tavrını bir kenara bıraktı. Ciddi bir şekilde bakıyordu.

"Demek istediğim şey birbirimize yardım edeceğiz."

Anlamamış bir şekilde baktı. Bir anlaşmaya sürükleniyordu ancak neden?

"Ne istiyorsun?"

Gülüşü tekrar belli etti kendini. Kendinden emin bir tavrı vardı.

"Jihoon'u."

Jeonghan şaşırmışçasına baktı. Tanımadığı bu herifin arkadaşına göz koyduğundan haberi dahi yoktu. Yine de buna müsaade etmeyecekti. Kendi çıkarları için arkadaşını satmayacaktı.

"Buna izin vermeyeceğimi biliyor olman lazım. Jihoon zaten birinden hoşlanıyor."

Soonyoung bıkkın bir ifade göstermişti.

"Mingyu onun için doğru kişi değil."

Jeonghan sandığından daha fazla şey bilen çocuğa şüpheyle baktı.

"Ne kadar etrafında dolanırsa dolansın Mingyu onu fark etmiyor. Onun gözünde bir arkadaştan ibaret."

Neden şu an onu dinlemek zorunda olduğunu bilmiyordu ancak onlar hakkında sandığından daha fazla şey bilmesi rahatsız ediciydi.

"Jihoon da bunun farkında. Hem de en başından beri. Bu yüzden ona adım atmıyor."

Dediğinin doğru olup olmadığından emin değildi. Jihoon açılmak konusunda her zaman utangaçtı.

"Düşün Jeonghan, arkadaşın neden sevdiği kişiyle görüşmesine rağmen mutlu gözükmüyor?"

Jeonghan dediği şeyi sadece birkaç saniye düşünmesi bile yetti. Jihoon, doğum gününden sonra Mingyu ile birlikte eve dönmesine rağmen sonraki gün modu oldukça düşüktü.

Bunun için onunla tanışmanın gerginliği demişti. Daha doğrusu bunu bahane etmişti. Jihoon ilk defa Mingyu'yu gördüğü zamanki heyecanını hatırladığında ne kadar anormal bir durum olduğunu ancak fark etti.

Rock With You | JeongcheolWhere stories live. Discover now