on birinci bölüm, ihanetin bedeli

918 136 69
                                    

Soonyoung'un sözüne güvenen Jeonghan o akşam tüm gece bir şeyler olması için bekledi. Dediği gibi Seungcheol'ün bir şeyler yapması için neredeyse tüm gece uyumadı.

Sabaha karşı annesi onun hazırlanması için uyanıp ıyanmamış mı diye kontrol etmek için geldiğinde Jeonghan ümitlerinin tamamen boşuna olduğunu anlamıştı. Alelacele hazırlanıp okula gitti.

Daha ilk ders zili çalmasına baya zaman olacak kadar erken gelmişti. Tüm gece uyumadığı için gözlerinin altında oluşan koyu halkalar sinirli duruşuyla daha da korkutucu duruyordu.

Soonyoung onu bekliyor gibi her zaman oturdukları bankta oturmuştu. Jeonghan ayaklarını vura vura başucuna gitti. Ondan kesin bir haber gelmiş gibi keyfi yerindeydi.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

Fazlasıyla acıtacağını bildiği için kulağının önündeki kısa favorisini tutup çekti.

"Hani işe yarayacaktı!"

Soonyoung acıyla bağırdığında Jeonghan gram vicdan yapmıyordu. Her şeyi daha da beter yapmış olmasından korkuyor ve acısını ondan çıkarıyordu.

"Bi dinle beni dur!"

Ona güvenip elini saçından çekti. Soonyoung kurtulmanın verdiği fırsatı değerlendirip kaçtı. Birkaç adım uzakta durup öyle konuştu.

"Seungcheol için bu kadar mı deliriyorsun?"

Yüzünde alaylı bir ifade vardı. Sinirlerini zıplatmak için ayrı bir uğraş içerisindeydi sanki.

"Soonyoung!"

Ondan kaçan çocuğu okulun girişine kadar takip ettiğinde zavallı Jihoon arada kaldı. Soonyoung yarısı kadar olan arkadaşının arkasın sığınmıştı.

"Ne oluyor?"

Jeonghan arkadaşının kendi tarafını tutması için hemen döküldü.

"Seungcheol konusunda bana yardım edeceğini söylemişti ancak işe yaramadı!"

Soonyoung omuzlarından tuttuğu Jihoon'un önünde durması için büyük bir çaba harcıyordu.

"Soonyoung'un kötü bir niyeti olduğunun sanmıyorum."

Jihoon'un tamamen kendisine satışına şaşırmıyordu. Mantığının arkadaşlığından daha ağır bastığı bir andı. Bunun farkında olmayan Soonyoung kafasını eğip ona şaşkınca bakmıştı.

"Konuş be!"

Birbirlerine baktıklarında Jihoon omuzlarındaki ellerden kurtuldu.

"Temastan haz etmem."

Soonyoung ellerini havaya kaldırıp teslim olmuş gibi bir ifadeyle baktı. Jihoon ilgisini yakın arkadaşına geri çevirdi.

"Seungcheol ile aranın kötü olmasının sebebi sensin. Onu suçlama."

Jeonghan inanamamış gibi baktı ona. Son zamanlarda fazla doğruluk bekçisi olmaya başlamıştı. Bu normalde can yakıcı bir cümleydi ancak dert etmek istemiyordu. Jihoon'du bu. Onun kötülüğüne bir şey demezdi.

"Böyle satış görmedim ben."

Soonyoung keyifli bir ıslık çaldı. Jeonghan plan dahilinde olmadan sadece onların başbaşa kalmasını istediği için lafı uzatmadı.

"Beni destekleyecek birilerinin yanına gidiyorum, gözüm ikinizi de görmesin."

Onların yanından ayrıldığında gidebileceği tek kişi olarak Minghao'nun gelip gelmediğini kontrol etmek için sınıfına gitti. Seungkwan anında kapıda belirdi.

Rock With You | JeongcheolWhere stories live. Discover now