1. BÖLÜM : BAŞLANGIÇ

1.2K 41 208
                                    

Instagram hesabımızdan duyuru ve spoiler için takip etmeyi unutmayın
fansaalyaa

Sabahın erken saatlerinde başlardı konakta ki maraton. Ama benim için başlamazdı. Neden mi? Çünkü ben aşiret kalıplarının dışında tutuluyordum abim sayesinde. Şervan abim, Eroğulları aşiretinin genç ağası, benim okumam yönünde hüküm verince kimse çıt edemiyordu.

Sabah saat 8.30 ta ki dersim için el mecbur saat 6 kalktım. Kahvaltım hazırlanmış beni bekliyordu. Okulda giyeceğim kıyafetlerimi dün akşamdan belirlediğim için sabah hiç uğraşmadan kalktığım gibi giyindim ve benim için hazırlanan kahvaltıyı yemek için aşağı kattaki mutfağa indim.

Kahvaltıyı erken saatlerde yapmayı sevmezdim ama abim illede kahvaltı deyince bir kaç şey atıştırıp evden öyle çıkıyordum.

Abim ile aramızda çok farklı bir bağ vardı, abimle ben bir annedendik belki de o yüzdendi. Babamın ikinci karısından da kardeşlerimiz vardı ama onlar bizlere kardeş gibi değil de düşman gibi bakıyorlardı. Biz toplam da 5 kardeştik. En büyüğümüz Şervan abim ve sonrasında babamın ikinci karısından olan Serhad abim ve sırasıyla Ferhat abim ve son olarakta en küçük abim Azad. En küçükleriydim. Babam annemle evliyken annemin üzerine kuma getirmişti hemde annemin en yakınını.
En yakın kuzenini.

Evlenmişlerdi. Şervan abim o zamanlar daha 2 yaşındaymış, babam ikinci evliliğini yaptığında.

Babam ve annem her ne kadar da iyi anlaşmasalarda boşanma gibi bir durum söz konusu olmayacağından boşanamıyorlardı da.

Kahvaltı da bir şeyler atıştırdım ve okul için beni bırakacak olan Azad abimi beklemeye başladım. Azad abim bu konuda her ne kadar da memnun olmasa da emir büyük yerden gelmişti. Şervan abimden. Saat 8 de Azad abim aşağıya indi ve beraber konağın arka avlusundaki arabasına doğru yol aldık. Beni okula tam zamanında yetiştirmişti. Aramızda abi kardeş ilişkisi olmadığından her zaman olduğu gibi sadece teşekkür edip arabadan indim.

Okuldaki ve sonrasında ki tek arkadaşım olan Ezo'yu aradı gözlerim. Ezo da çok geçmeden gelmişti. Ezo Beyoğlları aşiretindendi. O da aşiret kalıplarının dışında tutuluyordu. Benim gibi. Ezo'nun abisi yoktu, ama arkasında dağlar gibi duran babası vardı. Bu yönden çok şanslıydı. Keşke benim de arkamda duran bir babam olsaydı.

Üniversiteyi Mardin'de doğup büyüdüğümüz şehirde okuyorduk.

Ders bitti ve Ezo'yla beraber öğlen molası verdik kendimize. Artık biriken dedikoduları ortaya dökebilirdik.
"Ezooo kızz bak şu Bora'ya söyle benden uzak dursun valla bak abim yakalarsa gebertir." Dedim Ezo'ya. Bora Ezo'nun amca çocuklarından biriydi. Uzun bir zamandır etrafimdaydı, ben her ne kadar daha bu işler için erken desemde kendisi çok inatçı bir adamdı.

"Kanka ben diyorum ki bak Bora abi kız rahatsız oluyo yapma, diyo ki en sonunda zaten benin olacak ne diye naz yapıyor?"
"Ya bak işte." Dedim, dizlerime vurarak. Ben her ne kadar zamanı var desem de Bora bir türlü anlamıyordu. Tamam kabul yakışıklı hatta çok yakışıklı olabilirdi, ama şuan abime verdiğim sözü çiğneyemezdim.

"Ya kızım sana söylüyorum aşık diye, sende bir şans versen ölür müsün?" Dedi Ezo bu sefer.
"Ezo bak ben abime bu okul bitene kadar aşk meşk yok diye söz verdim. Asıl o biraz beklese ölmez. Beklesin az. Hem aşıksa bekler demi?"
"Evet ama, off neyse artık o senin bileceğin iş."

Bundan sonra konakta ki dedikoduları konuşacaktık.

"Ayyy bana yine görücü geldi. Abim çılgına döndü tabi. Dedi işte vermiyorum falan babam da dedi işte veriyorum. Benden çıt yok sensizim. Ayyy kız babam diyo illede verecem. Ya abim buna bu sefer engel olamazsa ne olcak?"
"Bora'ya söylerim seni kaçırır merak etme." Diyerek omzuma vurdu. Bende
"Offf şakanın vakti değil valla bak ciddi DİYORUM!" Dedim, sonda biraz sinirlenmiş olabilirdim. Yok yok baya sinirlenmiştim.
"Ayy tamam bende şaka yapmıyorum zaten."
"Offf Ezo offf." Dedim ve telefonuma düşen aramayla kotumun cebimden telefonumu çıkardım. Arayan her zaman ki gibi abimdi.

ZAMANSIZ AŞK (TÖRE)Where stories live. Discover now