10. BÖLÜM : UYUMA BE EZO

174 15 12
                                    

~Ezonun ağzından...

En son arabada eve doğru gidiyorduk, ne ara ben uyuya kaldım da gece çökmüştü? Annem, babam, kardeşlerim beni defalarca aramıştır şimdi. Ne yapacağım ben şimdi? Hem benim şuan evde olmam lazımdı benim halen arabada ne işim vardı ki?

Bu soruları uykulu halimle kendime sorarken, arabaya güya beni evime bırakacak olan müstakbel nişanlım Şervan Ağa girdi. Hemen arka arkaya sormaya başladım soruları.

"Birincisi neden ben halen burdayım ve daha doğrusu burdayız? İkincisi neden sen beni evime bırakmadın? Üçüncü ve son sorum neden beni uyandırmadın?"

Şervan Ağa arabayı çalıştırırken bir yandan da bana cevap verdi.

"Birincisi sen uyuya kalınca bende biraz dinlen diye kenara çektim. İkincisi ise tamda uyuduğun için. Üçüncüsü de dediğim gibi yorgun olduğunu düşündüm ve dinlen diye de uyandırmadım."

Sakindi. Çok sakindi. Tavrı ise çok rahattı. Arabayı park ettiği yerden çıkardı ve arabayı evime doğru sürmek yerine u dönüşü alarak başka bir yola girdi. Ne yapmaya çalıştığını asla anlamadım ve sinirle bağırmaya başladım.

"Ne yapıyorsun sen Ağa?"

Arabayı kullanmaya devam ederken cevap verdi.

"Araba kullanıyorum sen napıyorsun?"

"Sağol ya çok iyiyim! Bu da soru mu ya evime bıraksana beni! Ne diye yoldan döndün?"

"Öncelikle sesinin tonuna dikkat et karşında her hangi biri yok. Karşında bir Ağa var, herşeyden öte karşında nişanlın var."

"Öyle ya bende nişanlıma bağırıyorum zaten."

Dediğimde derince bir nefes aldı ve tekrardan konuştu.

"Bak Ezo Beyoğulları, nişanlıyız evet, evlenecez evet, beraber yaşayacaz, beraber yaşlanacaz..."

Son dediğinden sonra bir an arabayı durdurup arkaya bana doğru döndüğünde aramızda bir karış mesafe bile yoktu. Gözlerimi gözlerinden çekmedim, çekmedim ki benim ne kadar ciddi olduğunu anlasın diye. Aynı şekilde Şervan Ağa da gözlerini çekmedi ve konuşmasına devam etti.

"Şimdi sen düşün, bu saatte ben seni eve bıraksam, evde sana sormazlar mı bu saate kadar nerdeydin diye? Sorarlar demi, heh tamda bunun için bu akşam bizde kal. Sonra deriz ki alışmak için kaldı falan. Bir şey demezler, ama şimdi sen giderde arabada uyuya kaldık ondan geç kaldım dersen sana inanmazlar güzel- yani demem o ki inanmazlar."

Bir şey diyecekti ama lafı kıvırıp bitirdi.Uzunca ve açıkça anlattı. Mantıklıydı dedikleri ne diyecektim uyuya kaldım mi? İnanmazlardı ki! Ses tonumu biraz daha düşürüp bir soru daha yönelttim.

"Peki Ağa, bunlar tamamda sizinkiler de demez mi bu kızın burda ne işi var diye?"

Şervan Ağa, sanki bunu düşünmüş gibi cevap verdi.

"Derler."

"Ee o zaman?"

"Şöyle ki orası benim evim, ben kimi getirip kimi getirmeyeceğime onlardan kimse karar veremez."

"Çok iddialısın Ağa."

"Hangi konuda?"

"Bilmiyorum ama çok iddialı konuşuyorsun. Onlar senin ailen, onlar varsa varsın yoksa yoksun."

ZAMANSIZ AŞK (TÖRE)Where stories live. Discover now