3. BÖLÜM : İMKANSIZLIKLAR DAHİLİNDE AŞK

433 22 140
                                    

Instagram hesabından duyuru ve spoiler için takip etmeyi unutmayın!
fansaalyaa

Şervan Ağa'dan kız kaçırmak kolay mıydı? Hayır. Hatta imkansızdı. Ama Bora zaten Hivda'yı severek imkansızlıkları yıkmamış mıydı? Düşman kızına sevdalanmıştı, ve şuan da onu kaçırmak için planlar yapmıyor muydu? Yapıyordu. Çünkü kendi yolunu kendi çizecekti.

Bora Ağa babasının dün ki tavrını kafasına çok taksa da "Hivda bu eve gelin geldikten sonra kimse bir şey yapamaz, ben onu korurum." Dedi kendi kendine. Korurdu da. O bunları zaten göze almıştı. Bile bile lades oynayacaktı. Ve sonunda ya kazanacak ya da kaybedecekti.

Eroğulları konağı...

Şervan Ağa kardeşinin bu nadiren yaptığı hareketlerini çok iyi anlıyordu. Belki yanında annesi olsa kendisine gerek kalmayacaktı. Ama yoktu. Anneleri yanında yoktu. Anneleri iki yavrusunu bırakıp gitmişti. Dönmemek üzere gitmişti...

Dün Şervan Ağa, o yokken neler yaşandı, neler oldu bilmiyordu. Öğrenmenin tek yolu konak çalışanlarından olan Esma Hanımdan geçiyordu. Esma Hanımı o tutmuştu eve neler olup bitiyorsa ona haber vermesi için. Kardeşi uyuyordu. Kardeşine zamandan başka bir şey iyi gelemezdi. Zamanla iyileştirecekti küçük kardeşini. Zaman herşeyin ilacıydı.

Şervan Ağa odasından sessizce çıktı. Aşağı kattaki mutfağa indi ve Esma Hanımı tek görünce hemen konuya girecekti. Mutfağa göz gezdirdi ve mutfakta Esma Hanımdan başka kimse yoktu. Şervan Ağa küçük bir öksürdü. Esma Hanım hemen sesin sahibine baktı ve hemen uğraştığı işini bırakıp elini temizledi. Şervan Ağa Esma Hanıma biraz daha yaklaştı ve konuya girdi.

"Dün ben yokken neler oldu?"

"Ağam, siz yokken Hivda her zaman ki gibi okuldan geldi. Sonra Ali Ağa onu yanına bu kattaki salona çağırdı. Gitti Hivda, sonra birden bağırma sesleri yükseldi, ve..."

"Bağıran kimdi? ve ne?"

Dedi Şervan Ağa, sabrı kalmamıştı artık bir an önce dünü öğrenmek istiyordu.

"Ağam bağıran Ali Ağa'ydı. Konuş diyordu. Ne babası diyordu. Evleneceksin diyordu. Ondan önce de... "

Dedi Esma Hanım söylese mi söylemese mi diye kısa bir düşündü ve söylemenin en doğru karar olduğuna kanaat getirdi. Büyük ve derin bir nefes aldıktan sonra Şervan Ağa'yla konuşmaya devam etti.

"Ağam bide şey var. Ali Ağa her zaman ki gibi çok öfkeleydi. Sinirle bağırıyordu zaten. Sonra bir tokat sesi geldi. "

Şervan Ağa artık tahammül edemez hale gelmişti. Babası dahi olsa kimse kız kardeşine, veya bir kadına vurmazdı onun nezdinde. Şervan Ağa anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı ve Esma Hanıma son sorusunu sordu.

"Hepsi bu kadar mı? Başka bir şey varsa söyle."

"Yok Ağam, diğer gelişmeler her zaman ki gibi."

"Tamam işine geri dönebilirsin."

Şervan Ağa son sözünü söyledi ve mutfaktan hızla çıktı. Sinirlerine inşallah bu sefer hakim olabilirdi. Eğer olamazsa çok kötü şeyler olacaktı bunu biliyordu. Hızla babası ve diğer kardeşlerinin olduğu aynı kattaki salona doğru gidiyordu. Adımları o kadar hızlıydı ki resmen koşuyordu. Odaya girmeden babasının sesini duydu. Babasının ona bir kez bile vermediği nasihatleri diğer kardeşlerine çok yumuşak ve güzel bir dille anlatıyordu. Şervan Ağa'nın bazı şeyler her ne kadar umrunda değilmiş gibi görünse de bir zamanlar o da çocuktu. Gençti. Çocuk olmadan genç adam olmuştu. Her yükü taşımak ona o zamanlar zor gelsede artık alışmıştı.

ZAMANSIZ AŞK (TÖRE)Where stories live. Discover now