5.İspiyoncunun Gözyaşı

64.5K 2.9K 4.5K
                                    




#kodex

Depeche Mode,Enjoy The Silence

Gözlerimi açtığımda uzun bordo bir deri koltukta yattığımı fark ettim.

Neler olduğunu anlamaya çalışırken doğrulduğumda ise kolumdaki damar yolunu gördüm.

"N'oluyor?"

"Dur dur kalkma," dedi doktor kendi oturduğu sandalyeden kalkıp yanıma gelirken. Eliyle damar yoluma bastırıp tüpü çekti. Sonrasında plastik iğneyi çıkarıp bandı tekrar taktı. "Bir şey yok. Serum fizloyojik sadece. Susuz kalmışsın, kapının önüne bayılmıştın." Doğrulup odanın karşısındaki berjere otururken aptal aptal suratına bakıyordum. Son hatırladığım Aram'la bok gibi olan sohbetimizdi. O konuşmayı düşününce bedenimden bir ürperti geçti.

"O nerede?" dedim duruşumu dikleştirirken. Uzandığım için dağılan saçlarımı düzeltmeye çalıştım. Banyo yapmayı bu kadar özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.

"Yemek yiyor. Sen de yemelisin."

"Ne kadar süre yattım?" Mikail Bey sol bileğini kaldırıp saatine baktı. "Altı saat kadar." Sonrasında cam kapının ardındaki büyük salonu işaret etti. "Sen de yemelisin. Ciddiyim." Sonra kalkıp kapıyı açarak adımlarının sesi uzaklaşana kadar onu dinledim.

Aram bir yalancıydı. İki kez onun çok iyi şekilde yalan söyleyebildiğine şahit olmuştum, şimdi ben onu suçladığımda bana sözleriyle saldırmak için bu yalanı uydurmuştu. Başka açıklaması yoktu. Ben insanların son nefesini alabilecek insanlardan değildim.

Değildim işte.

Ayağa kalktığımda açlıktan başım dönüyordu. Kapının ardında Aram'ın ayran içtiğini görebiliyordum. Midem guruldarken sinirlerim daha da bozuldu. Ağzıma sıçıyor, bayıltıyor ve gidip rahat rahat yemek yiyordu. Boktan herifin tekiydi.

Kapıyı arkamdan sertçe kapatırken uyandığımı görüp bana bakmasını diledim ama o başını çevirmedi bile. Ağır ağır karşısına geçip sandalyemi çektiğimde göz ucuyla bana baktı. "Kebabı eskiden severdin. Şimdi de ye," eliyle ortada duran üstü ekmeklerle kaplı tabağı önüme itti. Elimle soslu ekmeğin köşesini tutup kaldırdım. "Kahvaltı yapmayacak mıydık?"

Aram içtiği ayran bardağını indirdi. Bıyıklarının olduğu yerdeki beyaz izleri diliyle sildi. "O sabahtı. Ben senin yerine yaptım."

Yapmacık bir şekilde sırttım. "Çok düşüncelisin. Teşekkürler." Bir bardağa su koyup yarın yokmuşçasına kafama diktim. Sonrasında da ekmeği rulo yapıp yemeye başladım.

"Et yemiyor musun?"

"Yiyorum," dedim ağzım doluyken. "Ama şu an çok açım. Tüm ekmekleri yiyeceğim tabii tesis ekmek yediğim için beni cezalandırmazsa." Bana bakan solgun yüzü ifadesizdi. Yaptığım espri için laf sokmamıştı ya da canımı yakacak başka bir bilgi vermemişti. Son konuşmamızdan bu yana aramızdaki dinamikler değişmişti, bana abisini bulmak için ihtiyacı vardı.

"Engin nasıl biri?"

Aram'ın aldığı lokma boğazına dizilir gibi olunca kendimle gurur duydum.

"İyi biri," dedi tekrar ayran bardağına uzanırken. "Yakışıklı mı?" Ayranı içmekten vazgeçti. "Yakışıklıdır. Herkes onu beğenir." Şimdi bakışları önündeki yarısı yenmiş tabağındaydı. İştahının yerle bir oluşu gözümden kaçmamıştı, onun aksine ben onun tabağındakileri de yiyebilecek gibi hissediyordum. "Ben sıfırlandığımda neden beni görmeye gelmedi?" Aram sandalyesinde geriye yaslanıp peçetelikten bir peçete çekti. Ağzını silerken gözleri bende değil masadaydı.

KODEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin