13.Kefaret

51.5K 2.4K 4.5K
                                    

#kodex

MFÖ, Güllerin İçinden

Karsu Yıldırım

İlyas, elini tutan kardeşimle beraber odaya girdi.

Sarı kafalı kodexin gözleri ilk olarak akışını durdurduğum serum tüpüne kaydı. Sonra da yatakta dizlerini karnına çekmiş, titreyen parmaklarıyla buruşuk bir kâğıdı tutan bana baktı.

"Sorun var galiba," dedi Rima'nın elini bırakıp kol altlarından tutarak havaya kaldırdığında. İlyas, Rima'yı yatağımın üzerine bırakıp bana doğru uzandığında alabilmesi için kâğıdı havaya kaldırdım. "Gitmiş. Not bırakmış." Kâğıdı tutup okumak için arkasını döndüğünde dizlerimi uzatıp kız kardeşimi yanıma çektim.

"Kar abla ne oldu?"

Kardeşim, kocaman olmuş gözleriyle bana bakınca onu tutmadığım elimin tersiyle ıslanan yanaklarımı sildim.

"Sinekler mi?"

Bomboş suratına baktım ama o bu kez daha da telaşlandı. "Evet sinekler." Uzanıp başını göğsüme yaslayarak derin bir nefes aldım.

"Hastanede sinek olmaz demiştin."

Büyükler bazen yalan söyler, demek istesem de çenemi kapalı tuttum. İstemeden meydana getirdiğim yıkımlarla baş edebilme kabiliyetimi yitirdiğimi hissediyordum.

"Hala bitirmedin mi?"

İlyas, soruma yanıt olarak eliyle sus işareti yapınca Rima'ya daha sıkı sarıldım. Aram, gitmişti. Ardında sadece aptal bir kâğıt parçası bırakarak gitmişti. Sanki birkaç karalamanın ruhuma bir ışık tutması mümkünmüş gibi.

Öte yandan...

Aram, ailesini öldürmüştü.

Bu farkındalık zihnime çökünce midemin yeniden kalktığını hissettim. Başımı duvarlara vurmak istiyordum.

O bir katildi, ben belli ki bir katildim.

Biz, filmlerde izlediğim ve asla tarafını tutmayacağım o insanlardandık.

Biz, kitaplardaki kötülerdik.

"Bitirdim," dedi İlyas avuçlarında tuttuğu kâğıdı katlayıp açık rengi mavi kotunun arka cebine tıkarken.

"Ee ne düşünüyorsun?"

Bize doğru ağır adımlarla ilerleyip yatakta yanımıza oturdu. Düşünceliydi, belli ki o da benim yazıları ilk okuduğum anki gibi bombok hissediyordu.

"Aram bu yazıları sana yazmış," dedi gözleri zemindeki beyaz karolardayken. "Mahremine göz gezdirmiş gibi tuhaf hissediyorum." Rima, kollarımın arasında hareketlenince dikkatim kız kardeşime kaydı.

"Abla sen de mi gideceksin?"

"Ben..."

Göz ucumla İlyas'ın başını kaldırdığını görünce ona baktım. Gözlerindeki ifadeden hiçbir şey anlayamadım. Rima, birilerinin gittiğini anlamıştı ama... Ne için gittiğini anlamamıştı. Şimdi benim de gideceğimi düşüyordu, tam onun küçük dünyasında her şey yolunda giderken belki de gerçek bir aileye sahip olabileceği tek seferde birilerinin yine onu bırakacağını düşünüyordu.

Onu bırakamazdım.

Aram'ı da bırakmazdım.

Kalbim iki eşit parçaya bölünmüş gibi bombok hissediyordum. Sanki benliğim iki parçaya bölünürken ruhum sadece bir tane kalmıştı. Ruhumun iki bedenden birine girmesi gerekiyordu. Aram'ın peşinden giden Kar'a ya da Rima'nın ablası olan Kar'a.

KODEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin