9.Yaralısın +18

192K 3.5K 6.3K
                                    

#kodex

Cellar Darling, Challenge

(Uyarı: 11.Bölümdeki içerik kesinlikle +18 olacak.

Bu bölümdeki içeriğin +16 ile +18 arasında olduğunu düşünüyorum ama yine de emin olamadığım için +18 olarak belirttim. Cinsellik içeren paragrafları atlayabilirsiniz.)

Oy ve yorumlar değerli.

Keyifle oku.

Geçmişten Bir Anı...

"O elindeki ne?"

Avucumun içindeki saçları koparılmış barbie bebeğe baktım. Önceki sahibi başındaki tüm kılları tek tek çekmişti sanki. Elimle kıl köklerinin olduğu deliklere dokundum. "Çöpün yanında buldum," dedim barbienin kirler içindeki çıplak bedenini evirip çevirirken.

Annem elindeki pudra süngerini bir an için elmacık kemiğine sürtmeyi bırakıp aynadaki yansımadan bana baktı. "Amcalara söyleriz sana güzel bir tane alırlar." Sonrasında tekrar makyajına döndü. Bu gece diğer tüm sıradan gecelerde yaptığının aksine güzelleşmek değil normalleşmek için sürüyordu.

Elmacık kemiğini çevreleyen kocaman bir morluk vardı. Neden olmuştu bilmiyordum ama annem pudra süngerini tenine her değdirdiğinde dişlerini sıkıyordu. Annemin canı acıyordu ama güzel gözlerinden bir damla yaş bile akmıyordu.

"Sence oldu mu?" dedi annem elindeki makyaj malzemelerini aynanın önündeki tezgâha bırakıp ayağa kalkarken. Güzel yüzü aynanın karşısında ruhsuz bir şekilde parlarken ona bakıyordum. Her zamanki gibi güzeldi. Bir melek gibiydi annem, yaralı bir melek.

"Çok güzelsin." Elimdeki barbieyi annemin hizasında kaldırıp ikisine birden baktım. Annem koyu saçlı bir barbieydi. "O şeyi at." Barbieyi tek elimle aceleyle sırtıma sakladım. "Tamam."

Annem siyah parlak elbisesini bel kısmından tutup kaldırarak basamaktan indi. O odadan çıkıp giderken arkasından bakıyordum. Eğlence yerine gidiyordu, bugün ben de eğlenecektim çünkü yeni bir oyuncağım vardı. Elimdeki barbieyi göğsüme bastırırken sevinçliydim, gülüyordum.

Kapıyı kapatıp arkasından kilitlemek için öne atıldığımda boğum boğum bir el aralıktan yavaşça içeri sızdı. Adımım havadayken gözlerimle yavaş yavaş açılan kapıya baktım. Bir adam kapıyı ardına kaçıp içeri girdi.

"Annem gitti amca."

Tanıdığım amcalardan biriydi. Boyu annemden bile kısaydı. Göbeği o pahalı sofralardaki neredeyse her tabağı silip süpürmüş gibi şişkinceydi. Bu amca diğerleri gibi suratsız değildi. Bana gülümserdi. Ötekiler genelde pavyondaki en gereksiz nesneymişim gibi beni görünce suratlarını ekşitirlerdi.

Amca yavaşça yanıma doğru yürümeye başladığında elimdeki barbienin suratındaki kirlere bastırdım. Parmağımla sürterek temizlemeye çalıştığımda amca yanıma gelip dizleri üzerinde yere çöktü. Sonra da uzanıp elimdeki barbieye dokundu.

"Oyuncak mı istiyorsun sen?"

Başımla onayladım.

Adam barbieyi elimden çekip aldı. "Bu pek çirkinmiş. Ben sana daha güzelini alırım." Barbieyi tutmayan eliyle yanağımı okşadı. "Sen güzel bir kızsın daha güzel oyuncakları hak ediyorsun." Yanağıma değen avucunun içinden burnuma tuhaf bir koku geldi. Tuvaleti andıran pis bir koku. Elimin tersiyle burnumun ucunu çekiştirince adam üzeri kıllı şişman parmaklarını yanağımdan çekti. "Oyuncak istiyor musun?"

KODEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin