29.Aşk, Nefret ve Eser Miktarda İhanet

15.7K 1.2K 3.4K
                                    

Oy sınırını bir türlü geçemediğiniz için geriye çektim. Yeniden 1000 yaptım.

Zor değiller kolay yakalanabilir rakamlar. Bunlar tamamlandığında yeni bölüm gelecek. Keyifli okumalar!

####

OY SINIRI= 1000, YORUM SINIRI= 3000

#

Rammstein, Deutschland

#kodex

Engin, elindeki yarısı yenmiş gofrete baktı.

Kırmızı plastik paketin yanar döner yüzeyine fındıklı çikolata parçaları bulaşmış, Engin de paketi hunharca tuttuğu için lekeler parmağına geçmişti. Gofret, erimişti ve Engin, onu buzdolabında tuttuğundan neredeyse emindi.

O halde, diye düşündü kahverengi gözlü kodex. Biri çikolatayı yemiş olmalı.

Elbette, bu çok büyük bir sıkıntı değildi. Yani... Hadi ama! Ekibin kıçında yumurtalar neredeyse üst üste duruyordu. Basit bir erimiş çikolata önemli bir detay olamazdı değil mi? Ya da olur muydu? Engin, odasının kapısını hep kilitli tutuyordu. Bunu ergenliğe geçip takım lideri olduktan sonra huy edinmişti. Genç bir erkek kapalı kapıların ardında her türlü şekilde özgürce takılabilmeliydi. İçeri zart diye birilerinin girmesine gerek yoktu.

Engin, çok uzun zamandır -ki bazen bir garip insan beyni bunu varoluşun başından beri gibi kavrıyordu- kodexti. Kapısının kapalı olması ise her gece yatmadan diş ipi kullanması kadar bir rutindi onun için.

Odasına girdi. Kapıyı arkasından kapattı ve seviştikten sonra giydiği çelik yeleği, kol altlarını sıkacak kadar derin bir nefesle yükseltti. Engin, banyoya şöyle bir baktı. Yerdeki ayak havlusu yerinden kıpırdamamıştı. Engin, ortak duşta hızlıca yıkanmayı tercih etmişti ama Sibel belli ki banyoya girmemişti. "Kızları anlamak güç," dedi ağır ağır kendi odasına girerken. Sibel, neden bedeninde onca sıvıyla odasından çıkmıştı ki? Üstelik Sibel bir hırsız mıydı ki Engin'in özenle sakladığı çikolataları yesin?

Gerçi... Evet, Sibel sahada hırsızlık yapabiliyordu. Kızın el hareketleri çok hızlıydı ve Engin, kızla bu kabiliyeti için sevişiyordu zaten. Kibar hızlı parmaklar, sıcak bir avuç ve ışık hızında inip kalkan el. Engin'in bedeninin alt tarafında bir hareketlenme olunca kodex homurdandı. Bedeni hastalanıyordu, Aram uzaktaydı ve kana ihtiyacı vardı ama anlaşılan penisinin tüm bunlardan haberi yok gibiydi.

"Belki de bedenimdeki en kodex yanım şeyimdir," dedi Engin kendi kendine. Sonra da yatağa oturup ıslak ayağıyla giymek zorunda kaldığı iri botlarını çıkardı. Kendini yatağa bırakacağı sırada kapısının kolu iner gibi oldu. Dışarıdaki kişi kapıyı açamadığında kodex kalkıp anahtarı çevirdi.

Sibel, suratında şaşkın bir ifadeyle karşısında dikiliyordu.

"Neden gelmiştin?" diye sorarken arkasını dönüp yatağın yolunu tutmuştu. Biraz dinlenecek sonra geri zekalı eski sevgilisini arayacak ve görevi bok edip etmediklerini öğrenecekti. İlyas'ın sesini tekrar duyacağını fark ettiğinde Engin Alevyan yüzünü sanki şeftalinin kabuğunu yalamış gibi büzdü.

"Sana bakmaya geldim," dedi kız kapıyı arkasından kapatırken. Sonra da orta boydaki ince telli sarı saçlarını oval yüzünün iki kenarına itti. Gözleri maviydi ve gözleri mavi olan herkesin yaptığı gibi sanki az önce bir eşek anasını kovalamış gibi ardına kadar açmıştı.

KODEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin