4.9

663 72 41
                                    

Hyunjin tarafından öpülerek uyandırıldığım bir sabah daha. Mutluyum. Hyunjin mutlu. Minho hyung mutlu. Yongbok mutlu. Changbin mutlu. Chan mutlu. Herkesin bir şekilde mutlu olması beni mutlu ediyor.

Üniversite sınavımız bittiğinden beridir daha da rahatız.

Ve o evden ayrıldığımızdan beridir, genel anlamda iyiyiz. Minho hyung hala ara ara bana mesaja atıp her şeyin iyi gittiğine dair şeyler söylüyor. Yongbok ile nasılız bilmiyorum fakat sanırım hala bana karşı biraz soğuk, zamanla aşacağımız bir şey olsun diye umut ediyorum ben de.

"Changbin hyung bana mesaj atmış." Evet, sabah öpülerek kaldırıldıktan sonra telefonuma bakıyorum. Kim yapmıyor ki?
"Dur bi öpmemi bitirseydim Jisung." diyip mızmızlanıyor sevgilim. Evet sevgilim. Ona bu şekilde hitap etmek o kadar hoşuma gidiyor ki.

"Tamam da-" ona bakıyorum "tamam devam et." Öpüyor yine. Mutluyuz.

"Ne demiş Changbin?"

"Bir şirketin stajyer alımı varmış, bana da benimle gelmek ister misin diye sordu. Sanırım Chan hyung da gidecekmiş."

"Stajyer mi olacaklar? Ne!?" Şaşırıyor bu duruma. "Şöyle ki Changbin hyung zaten ben küçüklüğümden beridir az çok biliyorsun tanıyorum. Kayıt alıp dururdu tek tük. Bu yüzden şaşırmadım fakat seçilemezse şaşıracağım."

Anlıyorum der gibi kafasını sallıyor Hyunjin bana doğru. "Hm. Umarım kazanır. Sen de mi elemelere gideceksin yoksa?"

Onun beni merak ettiğini çok iyi biliyorum. Hyunjin onu bırakmamdan çok korkuyor. Bazen gece uyurken bile tuvalete gitsem, yatağa döndüğümde ayakta oluyor. Hem de dimdik bir şekilde, çok dinç bir şekilde. Ona bu şekilde hissettirdiğim için defalarca özür dilesem ve Hyunjin defalarca beni affetse de içimdeki bir şey beni asla affetmiyor. Ben beni affedemiyorum işte. Bu his olur olmadık yerde bazen beni ele geçirip duruyor. Ellerimi kollarımı bağlıyor sanki.

"Bilmem. Ben sanattan devam edecektim. Aslında şaka bir yana. Müzik okumak istiyorum. Stajyer olma konusunu hiç düşünmemiştim, bu yüzden hayır. Hem çok stresli bir his, hem de-" lafımı bitirmeyip ona bakıyorum. "Hem de ne Jisung?" bu hali o kadar tatlı geliyor ki gözüme. "Şey işte seni bırakmam."

"OF YA söylemeyeceksin sanmıştım. Yani şey ya ben de desteklerim seni ama beni bırakmanı istemiyorum. Bencilim işte."
Kahkaha atıyorum.
"Seni asla bırakmam ben. Bilirsin, kendimi bırakırım ama seni asla."
Kafama vuruyor. "Ya niye vurdun?"
"Gerizekalı kendini de bırakma."
"Tamam tamam." diyip kahvaltı yapmak için aşağı iniyoruz.

Kahvaltı masasında Hyunjin bize kahve yaparken düşüncelere dalıyorum.

Herkes iyi. Hyunjinle ben de iyiyiz. Belkide çok iyiyiz diyorum? Hm? Bahar bize geldi hatta bahar bize geldi hiç gitmiyor. Ben de gitmesini istemiyorum. Minho hyungu sevmek çok zor hem de bir yandan çok güzel bir şeydi. Eminim, pişman olduğum bir an bile yoktur, acı çektiğim anlarda bile pişman olmamışımdır. Minho hyung öyle. Şimdi mutlu olması asıl önemli olan. Umarım hep öyle olur. Umarım Yongboka istediği ve hakettiği sevgiyi verebilir. Bana vermediği sevgiyi ona versin istiyorum. Belki de fazla iyimserim ama öyleyim. Kişiliğimi değiştiremem. Değiştiremiyorum.

Hyunjin ise bambaşka. İyiki tanımışım. Yaralarıma yıldız çizen, çiçekler çizen sevgilim benim. Geçen hafta dövme yaptırdık. Daha doğrusu ben yaptırmıştım. Çizdiği çiçekleri tenime işlettim. Sanatını bedenimde taşımak dünyanın en güzel hislerinden biri. Birlikte ağlayıp birlikte güldüğüm Hyunjin. Birlikte yerin dibine de girip çıkıyoruz. Onu çok seviyorum. İyiki var. Ona çokta teşekkür ediyorum. İyiki bana katlandı hala da katlanıyor, açıksası ben olsam yapmazdım.

Günlüğümü yakalı çok oldu. Kurtuldum. Artık beni geçmişe bağlayan bir şey yok. Aldığım terapiler de bana çok iyi geliyor.
Hyunjin de iyi. Ona da terapi çok iyi geliyor. Kamiyi arada buraya getiriyor. Çok seviyor Kami beni. Hyunjin arada beni ondan kıskanıyor. Ne tatlı değil mi?

Bahar bana geldi, ve hiç gitmeyecek. Bahar geldi. Çok seviyorum bunu söyleyemeyi. Benim güzel baharım Hyunjin. Sonsuza kadar beraber çiçek açmak adına, iyiki varsın benim tatlı Baharım.

Hyunjinin yaptığı kahve de efsane bu arada. Onun eli dışında yapılan kahveleri eh biraz zor içiyorum.





bahar geldi. bahar gitmeyecek. her şey iyi. biraz mental açıdan gerçekten zor bir dönemden ve relapse oluşumdan sonra anca dönebildim. umarım bu bölümü beğenirsiniz. herkesten çok özür diliyorum. umarım anlarsınız. kendinize dikkat edin. bu hikayeyi sevip, okuduğunuz içinde teşekkür ederim. baya önce, yazmaya başladığım bir kendimden yola çıkarak yazmaya başladığım bir hikayeydi. sevdiğiniz için teşekkür ederim🩵

herkese iyi baharlar. son bir bölüm kaldı. o da özel bölüm ve yani son bölümden sonraki bölüm olacak.

herkese iyi baharlar.🩵


iktsuarpok : minsungWhere stories live. Discover now