1.9

3.2K 455 104
                                    

Seungmin'i uyandırıp, kısa bir şekilde durum'u açıklıyorum. Bi saniyeliğine yüzü düşsede, hemen toparlanıp gülümsüyor bana.

Benim için mutlu olduğunu söylüyor ve daha bir çok şey. Beni desteklemesini seviyorum, yanımda olduğu için şanslı hissediyorum.

Minho hyung'un çıktığı kapıdan bizde çıkıyoruz ve dışarıya çıkıyoruz. Minho hyung'u gözlerimiz arıyor, buluyoruz, sonra yanına gidiyoruz. Bizim için yer tutmuşa benziyor? Ah, bilmiyorum.

"Gelin oturun!"

Onun bu kibarlığına alışık olmuyorum tabii. Seungminin de benden farklı olduğunu sanmıyorum çünkü yüz ifadesi her şeyi açıklıyor.

Yemeklerimizi yemeğe koyuluyoruz. Bilmiyorum neden ama çok güzel bir şekilde yemeğimi yiyorum. İyi hissediyorum. Sohbet etmeye çalışıyoruz, daha doğrusu Minho hyung çalışıyor.

"Siz ne zamandır arkadaşsınız?" Minho hyung sorular soruyor.

"Uzun zamandır? Orta Okuldan beridir sanırım." Anlamış gibi kafasını sallıyor.

"Bizde küçüklükten beridir." diyor.
Seungmin kafasını yediği sandviçden kaldırarak bir bana bir Minho hyung'a bakıyor.
"Öyledir tabii. Biliyorum zaten." diyor.

"Uh, pot mu kırdım?" diyor bu sefer Minho hyung. Ne yapmaya çalışıyor?

"Hayır. Böyle düşünme lütfen." diyorum aniden ben, neden Seungmin'in yerine cevap veriyorum o an peki? Bilmiyorum.

"Uh, özür dilerim." diyorum ek olarak.

Seungmin bir sorun olmadığını vücut dili ile anlatmaya çalışıyor, ama içten içe bana kırıldığını ve sinirlendiğini hissediyorum.

"Şey biz gitsek iyi olur, sunumumuz için çalışacağız da."

Minho hyung bana bakıyor, "Bugün Seungmin'in nöbetçi olduğunu sanıyordum? Hem ne sunumu, hiç bahsetmemiştin?"

Derin bir nefes alıyorum, "Uzun zamandır uğraştığımız bir sunumdu, evlerimize gidip çalışmıştık bile..." Parmaklarımla oynuyorum "Ve evet nöbetçi ve ben de nöbetçiyim ve sunum'u yapmak zorundayız."

"Anlıyorum." diyor sadece. Sonra biz de gitmek için ayağa kalkıyoruz, o gitmeden önce bize yemekleri ve kapları toplayacağını söylediği için içiniz rahatlıyor.

Okula girip, kütüphane'ye girdiğimizde ise tek dediğim şey şu oluyor, "Bu neydi böyle?"

Eh, Seungmin de onaylıyor beni. Bilmiyorum çok garip gözüküyor, anlayamıyorum, ona doğru gülümseyip sunum'a çalışmamız gerektiğini söylüyorum. Tekrar onaylıyor, fazla konuşmamayı tercih ediyor.

Ve gün sonuna kadar benimle fazla diyalog'a girmekten kaçınıyor, bunu cidden yapıyor.

iktsuarpok : minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin