AİLE NEDİR?

3.3K 120 99
                                    

Selamlarr

Bölüme geçmeden önce minnacık bir ricam olacak eğer hikayeme bir şans vermek isterseniz alttaki yıldızı parlatıp satır aralarına yorum yapabilir misiniz??

Bunları yapanlara şimdiden sonsuz teşekkürler

O zaman bölüme geçelimm🐐

*

Lâl gibi mi?

Ne...

Gerçekten bu kadar kolay mıydı. Yaşadığım şeyi cidden bu kadar acımasızca yüzüme vurmak onun için bu kadar basit miydi?

Hayatım boyunca çok dayak yemiştim. Fazlaca hor görülmüştüm. Ama hiç bir zaman canım şu anki kadar acımamıştı.

Ben o cehennemden kurtuldum diye sevinmemiştim sadece...

Belki demiştim gerçekten mutlu olabileceğim bir aile olur...

Tüm düşüncelerim an itibariyle tam anlamıyla suya düşmüştü.

Hiç bir zaman geçmişteki gibi bir ailem olamayacaktı. Annem asla geri gelmeyecekti. Ve bende asla aile duygusunu yeniden hissedemiycektim.

Akın Bey oğluna bağırırken aniden ayağa kalktım.

Kimse fark etmedi. Herkes Bartu'nun yaptığı şeyi konuşurken kimse benim o halimi düşünmedi. Bir kişi hariç. Arel...

O bana bakıyordu. Beni sadece o görmüştü...

Akın Bey oğluna bağırmaya devam ederken onlara doğru yürüdüm.

Önce Bartu gördü yüzümü. Büyük bir acı ile baktı bana. Ama bundan sonra faydasızdı o bakışlar bana.

Sonra Akın Bey gördü beni yüzüm ne haldeydi bilmiyorum ancak gördüğü gibi sarsılışına şahit oldum.

Bütün anlar gözümün önüne geldi. Ateş'in bakışları, Anıl'ın her daim hatamı arar gibi beni incelemesi, Lodos'un soğuk duruşu ve Bartu'nun sözleri...

Hepsini an an tekrar yaşadım Bartu'nun karşısına geçtim acı dolu bakışlarına inat tüm acımasızlığım ile vurdum ona. Attığım tokatın sesi tüm salonda yankılandı.

Herkes donmuş bana bakıyordu. Orda ordu dolusu insan vardı. Beni sadece biri görmüştü. Ama artık o kadar berbat bir haldeydim ki kendim için başkalarını harcamak zorundaydım.

Tüm bakışlar içinde kapıya doğru yürüdüm. Kimse beni durdurmaya çalışmadı. Yapamazlardı yüzleri yoktu buna.

O evden çıktım nereye gideceğimi bilmeden yürüdüm. En sonunda kendimi annemin mezarlığında buldum.

Saatlerdir içimde tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım.

İçimden söyledim ona her şeyi. Tıpkı bir çocuk gibi şikayet ettim canımı acıtan herkesi.

Saatler geçti mezarın başında en sonunda kalkmaya karar verdiğimde hava kararmıştı.

Gitmek için arkamı döndüğümde Lodos ve Areli görmeyi beklemiyordum. Ancak beni tekrar hüzün içine sokan onlar değildi. Hemen arkalarında biri vardı bana gülümsüyordu.

LÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin