SAF SEVGİ

2.1K 88 42
                                    

Medya:Kuzey
Bölüm şarkısı:Kalbinde birileri var 💜

Dün yaşanan olaydan sonra derin ve az da olsa huzurlu bir uyku çekmiştim. Bu gün ise Kuzey ile buluşacaktım. Kuzey bahçesini yapmaya gittiğim bir yetimhanede tanıştığım çocuktu. Kendileri 18 yaşındaydı ve Beyzadan hoşlanıyordu. Ama ondan bir ışık göremediği için açılamıyor platonik takılıyordu. Bu yüzden hem onun bana hem de benim ona anlatmam gereken şeyler vardı.

Hani herkesten kaçıp seni sadece dinleyip anlayan birine ihtiyacınız olur ya. Kuzeyde tam olarak o kişiydi. O bana anlatırdı bende ona.

Sonunda yataktan kalkmayı akıl ettiğimde kahvaltı saati çoktan gelmişti. Aşağı kata inerken karşı odadan Anıl çıktı. Yine hiçbir şey demeden bana kocaman gülümsedi ve benim en hassas noktamdan kalbimi ele geçirdi.

Beni gördüğü gibi acemice ellerini kaldırdı ve işaret diliyle "günaydın" dedi. Gözlerim doldu önce sonrada ellerim acemi ellerine zıt olarak ustaca kalktı titreyerek "günaydın" dedim.

Dışardan birine göre küçük bir şey gibi görünse de benim ve benim gibiler için çok değerliydi. Birinin beni düşünüp işaret dili öğrenmesi çokca kıymetliydi...

.

.

.

Kahvaltıdan sonra Hilal Hanımdan izin alarak Kuzey ile buluşacağımız kafeye gittim. Okul işini bu gün sorun etmemiş ve izin almamda yardımcı olmuştu.

Otobüs durakta durunca hızla indim. Kafeye girdiğimde üstünde yeşil gömleği ve beyaz kotuyla oldukça dikkat çeken fakat acayip yakışıklı duran Kuzey ile karşılaştım. Yüzüme her zamanki gülümsememi yerleştirip yanına adımladım.

Biraz bir şeyler içip havadan sudan konuştuktan sonra o meşhur cümlesini kurdu. Ne yapıyor benim lotus çiçeği.

Ben Beyzam'a ne kadar papatya desem bile o lotus çiçeği derdi. Çünkü Lotus çiçeği çoğunlukla yağmur ormanlarında ve çamurlu yerlerde yetişirdi. Buna rağmen oldukça temiz bir çiçekti. Beyzayı da aynen böyle tanımlamıştı. O pis ortamda tertemiz kalan kalbi onun için Lotus çiçeği ile eş değerdi.

Nerden bakılırsa bakılsın çok saf bir sevgiyle seviyordu Beyza'yı. Onu tanıdığımdan beri her zaman böyle sevilmeyi isterdim.

Ellerimi kaldırarak "sen hâlâ devam mı uzaktan sevmeye"

"Devam Lâl. Uzaktan uzağa sevmeye devam"

"Nasıl bir his bana anlatsana biraz"

O da benim gibi ellerini kaldırdı. Beyzadan bahsederken benimle işaret dili ile konuşurdu
"Çok güzel bir şey Lâl. Onun kumrala çalan saçları. Kahverengi gözleri. Asla bitmeyen enerjisi ve tertemiz kalbi... Sadece aklıma geldiğinde bile kalbim maraton koşuyor. Nasıl anlatılır bilmiyorum Lâl öyle bir duygu ki sanki uçurumun başındayım. Duygularımı söylesem o beni itecek söylemesem de ben atlayacakmış gibi hissediyorum. "

"Peki ya seni o uçurumun başından çekip alırsa ya da tam sen atladığında senin elinden tutup yukarı çekerse"

"Korkuyorum Lâl. Ona duygularımı söylersem sanki azıcık olan iletişimimiz bitecekmiş gibi geliyor."

LÂLWhere stories live. Discover now