XIII

177 32 39
                                    

"CHRIS!"
***
Herkes bu bağırışı duymuştu, yerde yatan Chris'in ve ona sarılmış ağlayan Seungmin'in başına toplandılar. Ekip diğer insanları uzaklaştırdı. Herkes panik olmuştu, Seungmin'in pişmanlığı kat kat artıyordu. Pişmanlığı arttıkça daha çok ağlıyordu. Büyüğüne sarılmış, bırakmıyordu.
***
Chris gözlerini açtığında bembeyaz bir tavanla karşılaştı. Hastanedeydi, kolunda serum vardı. Seungmin hâlâ ona sarılıyordu ve sürekli dudaklarının arasından şu kelimeler çıkıyordu:
"Özür dilerim."
Chris'in uyandığını farkettiler.
CB: HYUNG!
J: Şükürler olsun.
F: Korkuttun bizi, Chan Hyung.
I.N: Daha iyi olmalısın.
Doktor Chris'in yalnız kalması için onları odanın dışına çağırdı. Seungmin sarılmayı bıraktı, elini tuttu ve odadan dışarı çıktı.

(Doktora "?" yazacağım zaten geçici biri)

?: Beyler. Bang'ı muayene ettim ve şöyle bir sonuca vardım:
Bir şeyi vücudu kaldıramamış ve bayılmış ama bu kötü bir şey değil.
Ama şöyle söyleyeyim;
Vücudu zaten hem fiziksel hem zihinsel olarak yorgunmuş ve bir şey onu iyice yormuş. İçkinin de etkisiyle daha kötü olmuş. Dayanamamış.
Üstüne gitmeyin lütfen, ona kötü davranmayın. Bir daha kaldıramazsa sonu kötü olabilir.
Ekip sadece başlarını olumlu anlamda sallayabildiler.
?: Şuan yanında bir kişi kalsın. Bir gün burada kalması gerek.

Herkes Seungmin'e baktı.

S: Ben kalırım.

Seungmin ve Chris odadaydı. Chris, Seungmin gelene kadar uyumuştu. Seungmin de odadaki küçük koltuğa kendini bırakıp gözlerini kapattı.
***
Chris'ten

Burası gerçekten çok sessiz. Odada Seungmin ve benden başka kimse yok. Onu öpüp aramızı düzeltmek istiyorum, onu her şeyden daha çok seviyorum. Şu an tıpkı meleğe benzeyen yüzü, uyuyunca daha da masumlaşmıştı. O kadar güzeldi ki... Tarif edemiyorum.
Onu uyandıramıyorum da, sadece onun uyuyan bedenini izliyorum.
Karşımda bütün güzelliğini gözlerimin önüne seriyor, zaten onun için erimiş olan kalbimi daha çok eritiyordu.
Kim Seungmin..
Başımı döndürüyorsun.
***
Seungmin uyandı ve karşısında sırtını duvara yaslamış onu izleyen Chris'le göz göze geldi. Aralarının düzelmesini gerçekten istiyordu ve tam zamanıydı.

S: Chris.

Seungmin ayağa kalktı, Chris'in yattığı sedyenin yanına yavaş yavaş yaklaşıp Chris'in yanına oturdu.
Ona sarıldı.

S: Özür dilerim sevgilim. Özür dilerim, her şeyi mahvettiğim için. Seni bu duruma düşürdüğüm için.

Sesi gittikçe daha ağlamaklı oluyordu, hislerine engel olamadı ve ağlamaya başladı. Chris de böyle bir şeyi beklemediği için ağlamaya başladı. Birbirlerine sıkıca sarıldılar ve o hissi tekrar hissettiler.

C: Bir daha ayrılmamıza izin vermeyeceğim Seungmin. Seni her şeyden çok seviyorum.
S: Ben de Chris. Ben de.

***

Güneş doğuyordu, ilk uyanan Chris olmuştu, zaten zar zor uyumuştu. Onun beline sarılmış uyuyan Seungmin'in saçlarını okşadı, bunu farkeden Seungmin de ellerini Chris'in elleriyle birleştirdi.

C: Tanrım, bu kadar çabuk farketmene şaşırıyorum. Uyumuyor muydun?
S: Hayır Chris. En küçük hareketlere bile uyanırım. Bu arada günaydın.
C: Günaydın tatlım.

Chris ellerini Seungmin'in belinde birleştirip kendine çekti. Kulağına yaklaştı, fısıldadı.

"Seni çok özledim."

Bu cümleden sonra Seungmin'in kasığına ağrı girmeye başladı, ellerini Chris'in omzuna koydu. Büyük olan kendini küçük olana iyice yaklaştırıp aralarındaki mesafeyi sıfırladı, küçük olan dudaklarını yavaşça büyük olanın dudaklarına yaklaştırdı ve birleştirdi.


bayramınız mübarek göte mukayet🤌

guitar,,chanminWhere stories live. Discover now