⁹kara bulutlar

527 62 6
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


***
**
*

Jeongguk gittikten sonra Yoongi yolun aşağısına doğru yürümeye başladı. Her adımda tedirginliği katlanıyordu, az önce gökyüzünü izlerken gördüğü kara bulutlar zihnine dolmuştu sanki bir anda.

Daha önce hiç bilet almamıştı, tek başına seyahat etmemişti, otobüse bile binmemişti ki hiç.

Ailesi onu asla dışarı tek yollamazdı, her yere özel şoförüyle giderdi ki zaten okul dışında dışarı çıkamazdı da. Bütün zamanını evde hatta odasında geçirirdi. Odasının camı kocaman arka bahçeye ve bahçe gibi kocaman gözüken yüzme havuzuna bakardı ama Yoongi bir kere bile yüzmemişti o havuzda. Bahçeye ise izin verildiğinde çıkabiliyordu. Etrafta dolaşması yasaktı.

23 yaşındaydı ama cüzdanında sadece kimliği vardı para bile taşıyamazdı. Ona ne alındıysa onu giyerdi ne verildiyse onu yerdi. Evlendiğinde de bu düzen değişmemişti.

Elindeki paraya bakıp iç geçirdi, ne yapacaktı şimdi? Küçücük bir çocuk gibi hissetti kendini.
'sana bakamam' demişti Jeongguk. Yoongi bir bebek değildi ki? Neden bakıma muhtaç görünüyordu?

Her şey öyle korkutucu geldi ki yol kenarında bir yere oturup ağlamaya başladı omega. Çok değil bir iki dakika sonra yağmur yağmaya başlamıştı. Daha da şiddetlendi ağlaması.

Jeongguk yolun biraz ilerisinden izliyordu omegayı. Otogara güvenle gidene kadar izlemek istemişti ama gördüğü tek şey omeganın ağlamasıydı. Yine ve yine.

Yağmur çiselemeye başladığında direksiyona vurup sinirini çıkardı. Kendine lanet ede ede arabayı çalıştırdı. Omeganın yanına gelene kadar da sürmüştü kendine öfkesi. Aklı yanlış yaptığını düşünüyordu ama vicdanının peşinde yine ona sürüklenirken buldu kendini.

Omega duyduğu araba sesiyle yerine daha çok sindi. Korkunçtu, her şey çok korkutucuydu. Yıllarca duvarların arkasında yaşarken de tehlikedeydi belki ama zamanla alışmıştı bu hisse. Şimdiyse hiç bilmediği bir dünyaya hapsolmuş gibiydi. Nasıl yaşayacağını bilmedikten sonra özgür olmanın ne anlamı vardı ki?

"Kalk hadi arabaya bin ıslanacaksın"

Tanıdık sesi duyduğunda kafasını kaldırdı hızla.

"J-jeongguk"

"Acele etsen iyi olur"

Yoongi hızlıca yerinden kalkıp gözyaşlarını sildi. Çok aciz hissediyordu.

Küçük, küçücük bir bebek kadar acizdi. Daha doğru düzgün tanımadığı birine güven duymak, ona sığınmak normal değildi. Yine de bir şekilde Jeongguk'un geri dönmesi kafasındaki korkutucu sesleri dindirmişti işte.

"Gerek yok Jeongguk, otogara az kaldı zaten sen git ben başımın çaresine bakarım. Teşekkürler"

Söylediklerine kendi bile inanmazken alfayı ikna etmeyi beklemiyordu elbette ama söylemek istemişti. Belki daha az zavallı görünürdü böylece?

Jeongguk oflaya oflaya aşağı indiğinde Yoongi biraz daha kötü hissetti kendini. Omegayı kolundan tuttu ve kapısını açtığı yolcu koltuğuna binmesine yardımcı oldu.
Sonunda tekrar yola çıktıklarında omega artık yola değil ona bakıyordu.

"Önüne dön"

Yoongi kafasını yola çevirdi hızla.

"Afedersin"

"Seni otogara bırakacağım"

Yoongi onu onaylarken iç çekti, zihnine yine kara bulutlar doluşmuştu.

Kısa bir süre sonra otogara ulaştılar. Araba durduğunda Yoongi elini kapı koluna atıp atmamakta tereddüt etti.
Korkuyordu. Çok korkuyordu bu alışık olmadığı dünyadan. Yanındaki adamı da tanımıyordu belki ama yine de daha güvende hissediyordu burada.

Bir süre tereddütle bekledi. Eli gitmiyordu bir türlü kapı koluna. Sonunda yapamayacağını anladığında akan yaşlarını silip dolu gözleriyle alfaya döndü.

"J-jeongguk şimdilik ayrılmasak olmaz mı? Başına bela olmayacağım söz veriyorum. Biraz sadece birazcık daha gidelim birlikte"

Jeongguk reddetmek istese de bir şey diyememişti omegaya. Duyduğu kısık, titreyen ses ve gözyaşlarıyla dolmuş minik kedi gözler karşısında nasıl reddedebilirdi ki bu teklifi. Tekrar otobana çıktı. Bir süre daha idare edebilirlerdi.

lucifer's angel •yoonkook• ✓Where stories live. Discover now