³²davetsiz misafir

307 44 28
                                    

******

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***
**
*

37.hafta

Yoongi çalan telefonla yerinde doğruldu yavaşça. Uzanıp alarmı kapatırken bir yandan da geriniyordu.

Jeongguk işe gittiği zamanlarda haberleşebilmek için ona telefon almıştı.
Telefonu eline aldığı ilk an garip bir heyecan duymuştu omega. Uzun zamandan sonra bir telefonu olması bir yana, ilk defa kontrol edilmeden telefon kullanabilecekti.

Sosyal medya uygulamalarından uzak durarak birkaç oyun indirdi sadece. Sosyal medyaya bakacak gücü kendinde hissetmiyordu henüz. Hem hakkında kim bilir nasıl haberler vardı. Aslında zaten uzun zamandır sosyal medyaya konu olmuyordu ancak eski eşinin evinde olan patlamadan sonra yine gündeme gelmişti istemsizce. Ki cenazeye katılmamış olması da gündeme gelmesi için gayet yeterli bir sebepti.

Düşünmeyi boş verip yavaş hareketlerle yataktan kalktı. Alfasını yolculamadan önce kahvaltı yapmışlardı aslında ama yine de ayaklarının onu mutfağa götürmesine izin verdi.

Biraz atıştırdıktan sonra bahçeye çıkmaya karar verdi. Hava gayet güzeldi.
Birkaç hafta önce ön bahçeye küçük bir çiçeklik yapmışlardı, çiçeklerin sulanma zamanı gelmiş olmalıydı.

Göbeği yüzünden eğilemese de ayakta durarak olabildiğince suladı çiçeklerini. Bir yandan da onlarla konuşmayı unutmuyordu tabiki.

"Ne güzel büyüdünüz öyle, hele sen minik sümbül, kocaman olmuşsun"

Hareket etmek onu yorduğunda yavaş adımlarla eve girdi, dinlenmeliydi.

Koltuğa oturup eşini aramayı planladığı sırada duyduğu sesle olduğu yerde kaldı. Kapı çalıyordu?

Çevrede hiç komşuları olmaması bir yana onlara gelen giden kimse olmamıştı daha önce. Alfasının tanıdık kokusunu da almadığından boynunda asılı olan telefonuna uzanıp hızlıca eşini aradı.

Bu sırada da ses yapmamaya çalışarak yukarı kata çıkıyordu.

"J-jeongguk kapı çalıyor, dışarıda biri var kokusundan tahmin ettiğim kadarıyla bir a-alfa"

Odaya ulaştığında kapıyı kitleyip eşinin gelmesini bekledi sessizce.

Jeongguk'un ona öğrettiği gibi gardropun içine girmiş eline silahını almıştı. Her ihtimali planlamışlardı birlikte.

Sessizce beklerken içinde hiç korku yoktu çünkü eşinin onun için geleceğinden emindi.

Sonunda tanıdık bedeni hissettiğinde dolabın içinden çıkıp kapıya yaklaştı.

"Güzelim sorun yok kapıyı açabilirsin"

Kapıyı açıp alfasına sarıldı hızla.

"Aferin benim güzelime, çok iyi idare ettin"

"Kimmiş gelen?"

"Aşağı indiğimizde görürsün"

Omegasını kucaklayıp merdivenlerden indirdi yavaşça, zaten yeterince yorulmuştu bu yüzden itiraz etmedi omega.

Salona geldiklerinde alfa eşini koltuğa bırakıp yanına oturdu.
Yoongi karşı koltukta oturan alfaya ve önündeki valize baktı merakla. Simasında tanıdık gelen bir şeyler vardı.

"Eşim Yoongi, Yoongi bu da babam işte hatırlarsın anlatmıştım"

Adam gülümsediğinde Yoongi'de karşılık verdi.

"M-merhaba Bay Jeon"

"Merhaba, seni korkuttuğum için üzgünüm.
Aslında evi boş sanıyordum direkt girecektim ama bahçeyi görünce birilerinin yaşadığı belli olduğu için kapıyı çalmıştım.
Neyse iki türlü de korkutucu olacaktı zaten özür dilerim tekrardan"

"S-sorun değil"

"Haberlerde gördüm olayları ama net bir bilgim yok, peşinizde birileri var sanırım hala? O yüzden bu kadar tedbirlisiniz değil mi?"

"Bu konuyu sonra konuşuruz baba, sen neden geldin asıl onu söyle"

Jeongguk omegasını kolunun altına çektikten sonra sert bakışlarını gezdirdi babasının suratında.

"Burada olduğunuzu bilmiyordum, hazır Busan'a gelmişken eve uğramak istedim sadece başka bir amacım yok oğlum"

Jeongguk duyduğu kelimeyle suratını buruşturdu.

"Ağzına hiç yakışmıyor oğlum demek"

"Ne söylersem söyleyeyim hatamı telafi edemem Jeongguk biliyorum. Öyle bir niyetim de yok zaten. Sadece uğramıştım dediğim gibi sizi gördüğüme göre gidebilirim artık."

Yoongi alfasının elini tutarken araya girdi.

"Akşam yemeğine kalmak istemez misiniz?"

Neden bilmiyordu ancak içinde bir yerlerde Jeongguk'un babasının daha fazla kalmasını istediğini hissetmişti bu yüzden çekinmeden söyledi.

"Çok naziksin Yoongi ama gidersem daha iyi olur sanırım"

"Kalabilirsin sorun değil" Alfa da onay verdiğinde teklifi memnuniyetle kabul etti adam.

***

Sofraya oturalı birkaç dakika olmasına rağmen herkes tek kelime etmeden yemeğini yiyordu. Sonunda sessizlik Bay Jeon'un sözleriyle bölündüğünde memnuniyetle yerinde doğruldu Yoongi.

"Bebeğinizin cinsiyeti belli oldu mu?"

"Evet, bir oğlumuz olacak" Jeongguk cevapladıktan sonra eşine dönüp gülümsedi keyifle. Söylemesi bile büyük bir mutluluk veriyordu alfaya.

"Çok yakışmışsınız, sizin adınıza sevindim"

"Teşekkür ederiz Bay Jeon" Omega gülümseyerek karşılık verdi.

"Peşinizde hala birileri var mı oğlum?" Alfaya dönüp sorduğunda Jeongguk oğlum kelimesinden duyduğu rahatsızlığı belli eden bir ifadeye büründü istemsizce.

"Min ailesi peşimizdeydi ama bir süredir sessizler"

"Anladım, Jeongguk sana o kelimeyi bir daha kullanmayacağım görüyorum ki bundan oldukça rahatsızsın.

Ama senden bir şey rica etmek istiyorum. Kendine çok güzel bir aile kurmuşsun, bana rağmen ve ben bunu gördüğüm için ister inan ister inanma çok mutlu oldum. Senin için bir şey yapmamı asla kabul etmeyeceğini biliyorum ancak..."

Yoongi'ye bakarak devam etti sözlerine.

"Eşin ve torunum için yapabileceğim bir şey olursa bana ulaşmanı istiyorum.
Peşinizdeki adamlar benim gibiler. Benim gibi adamların dilinden ancak benim gibiler anlar Jeongguk."

***
**
*
pat küt bırakıyorum bölümleri umarım sıkılmıyorsunuzdur





lucifer's angel •yoonkook• ✓Where stories live. Discover now