Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
*** ** *
Eve geldiklerinden beri her şey tuhaf bir hal almıştı. İkisi de düşüncelerle dolu olduğundan konuşamıyorlardı bir türlü.
Yoongi koltuğun öbür ucundaki adama döndü yavaşça.
"Biliyorum o kadına inanmadın ama merak ediyorsun değil mi?"
"Neyi?"
"Nişanlı bir adamı ayartıp ayartmadığımı?"
Jeongguk iç çekerek yerinde doğruldu.
"İşlerin nasıl bu hale geldiğini merak ediyorum aslında.
Demek istediğim, severek evlenmediğiniz belli. Nasıl oldu bu merak etmiyor değilim"
"Anlatabilirim"
"Seni zorlamak istemiyorum, anlatmak zorunda değilsin"
Yoongi gülümsedi, şu durumda bile onun iyiliğini düşünüyordu alfa. Şahit olduğu onca lafla bile şüpheye düşmemişti omega hakkında.
"Anlatmak istiyorum Jeongguk, dinlemek istiyor musun onu söyle sadece"
"İstiyorum"
Omega alfaya yaklaştı yavaşça, dizleri birbirine değecek kadar yakınlardı şimdi.
"Elimi tutmak ister misin güzelim?"
Jeongguk elini uzattığında hızla tuttu, gözleri şimdiden dolmuştu.
"Nereden başlasam...
O adam babamla iş yapmak isteyen fırsatçılardan biriydi. Evimizdeki davetlere gider gelir bazen yemeklere katılırdı.
Normalde ailem insan içine pek çıkarmaz beni ancak o adam nişanlı olduğundan aynı ortamda bulunmamızı sorun etmiyorlardı.
Bir gün yine büyük bir davet verdi ailem. Odama kaçmak için fırsat arıyordum sürekli ancak bir türlü fırsat bulamadım.
Alkol tüketmem kesinlikle yasak olduğundan salonun bir köşesinde oturup meyve suyumu içiyordum. Tek yaptığım buydu. Yemin ederim.
Geceye dair sadece bunu hatırlıyorum. Sabah uyandığımda yatağımdaydım ama tek değildim. Yanımda o adam vardı, ikimizde çıplaktık.
Ailem bizi o halde yakaladı. Önce olayı kapatmaya çalıştılar ama birkaç hafta sonra hamile kaldığımı öğrendim. Bunun üzerine apar topar evlendirdiler bizi.
Sormadılar Jeongguk, bir kere bile bana bunu isteyip istemediğimi sormadılar. Anlattığımdaysa inanmadılar bana.
Kendi öz oğullarına değil doğru düzgün tanımadıkları bir adamın anlattığı hikayeye inanmayı seçtiler.
O aşağılık şerefsiz nişanlı falan değilmiş, evimize kolayca girip çıkabilmek için yalan söylemiş. O gece içtiğim içeceğe ne kattıysa bana zorla dokunduğunda kendimde değildim. Hatırladığım tek şey uyandığımda bedenimde hissettiğim acı ve yatağımdaki kendi kanımın izleri.
Günlerce acıdan kıvrandım zorlandığım için ama beni odama kitlemek dışında hiçbir şey yapmadılar.
Ben daha fazla canım yanmaz sanıyordum biliyor musun. Daha fazla acıtmaz sanıyordum hiçbir şey.
Sonra kabusum başladı. Benimle evlenir evlenmez rezillik duyulmasın diye ailemi tehdit etti. Bir yanda o gücüne güç katarken diğer yanda ben cehennemi yaşadım.
Mühürlenmeden hamile kaldığım için kurdum hiçbir zaman kabul etmedi kurdunu. Bunun da acısını benden çıkarttı.
Kendi bebeği Jeongguk, kendi bebeğini öldürdü o adam. Hamile halimle şiddet uyguladı bana, düşük yaptım.
Çok ironik değil mi? Önce tekmeleye tekmeleye düşük yapmama sebep oldu sonra hamile kalmam için ilaç enjekte edip durdu bana.
Devamını biliyorsun zaten, bir kısmına şahitlik bile ettin"
Yoongi sözlerini bitirdiğinde çoktan gözyaşlarını bırakmıştı bile. Karşısındaki adam da ondan farksız değildi.
"Ağlama Jeongguk, her şey geçti. Min Yoongi öldü bugün ve bitti hikaye"
Jeongguk gözyaşlarını silerken yaklaştı omegaya.
"Bugün senin yeniden doğduğun gün olmalı Yoongi, öldüğün değil"
"Yapabilir miyim ki? Yeniden doğabilir miyim?"
"Tabiki yapabilirsin, yapabiliriz"
"Nasıl?"
"Bugün yeniden doğ benimle.
Hissediyorum Yoongi içimde bir yerlerde ruhum sıkıca sarıldı ruhuna.
Kabul et, bugün yeniden doğalım.
Onların hiçbir şeyine muhtaç değilsin, soyadlarına bile.
Sen ve ben, Jeon Jeongguk ve Jeon Yoongi.
Bugün benimle yeniden doğar mısın?"
Yoongi gözyaşları içinde kalırken, kendisi gibi gözyaşları döken alfaya baktı gülümseyerek.
"Doğarım Jeongguk, seninle yeniden, sıfırdan bir hayata doğmak istiyorum"
