Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
fena bi bölümle geldim, hai~~
*** ** *
Jeongguk arabasına binip uzaklaştığında Yoongi gözyaşlarını durduramayacak haldeydi. Aralarında güçlü bir bağ yoktu evet, tanımıyorlardı bile birbirlerini doğru düzgün ama içinde bir yerlerde ona güvenen bir yanı vardı omeganın.
Gözyaşları görüşünü bulanıklaştırırken kolunu tutan adamın onu sürüklemesine engel olamadı. Her şey çok hızlı gelişti. Yoongi bir anda geniş jipin arka koltuğunda buldu kendini. Kihyun onu kolunun altına almıştı, bir eli omzunu okşarken diğer eli bacaklarında geziniyordu.
Omega bilincine kavuştuğunda yapabildiği kadar geri çekti kendini. Onun çırpınışlarından sıkılan adamsa göğsünden itip kapıya çarpmasını sağladı öfkeyle.
"Kes artık şunu! Sana özgürlüğünü ben verdim omega, sahibin benim!"
Yoongi hıçkırarak ağlamaya devam ettiğinde sakinleşmeye çalıştı adam. Onu korkutmak istemiyordu ama kendisine itaat etmesini sağlamalıydı.
"Yoongi beni dinle kes ağlamayı. Ben onun gibi olmayacağım, iyi davranacağım sana tamam mı. Ondan daha iyi bakacağım sana, ondan daha iyi bir sahip olacağım."
Omega da öfkeliydi şimdi, gözyaşlarını silip bağırarak karşılık verdi adama.
"Kimse benim sahibim değil! Sen- sen de onun kadar kötüsün! Bilincim yarı kapalıyken bana yaptığın pislikleri fark etmiyor muyum sanıyordun! O pislik her üstümde sızıp kaldığında sen devam etmedin mi yaptığı işe? Ondan farkın var mı sanıyorsun!İğreniyorum! İğreniyorum hepinizden!" Yoongi sinir krizi onu esir aldığında vurmaya başladı karşısındaki adama. Karşılığını ise hızlıca almıştı. Yediği tokatla kapıya savrulduğunda kafasını çarptı cama. Kaşından süzülen sıcak kanı hissediyordu şimdi.
Kihyun ona vurmaya devam ederken araba durdu birden. Adam hırsından fark etmemişti bile. Sürücü kapısı açılıp adamı vurulduğunda fark etti neler olduğunu. Jeongguk silahını hızla Kihyun'a doğrulttu. Pişmanlığı zihnini esir aldığından geri dönmüştü hızla.
"Aşağı in çabuk"
Kihyun kahkahaları eşliğinde cevap verdi.
"Ne saçmalıyorsun Jeon, siktir git yoksa birkaç saniye sonra delik deşik olacaksın"
Jeongguk sırıtarak karşılık verdi adama. "Kim tarafından? Etrafına dönüp bir bak istersen"
Kihyun etrafına baktı hızlıca. Yoldan çıkmışlardı, peşlerinde olması gereken adamları ise ortalıkta yoktu. Kafası karışırken arabadan çıkıp karşısına geçti ona silah doğrultan alfanın.
"Seni tek başıma da alt edebilirim, ne istiyorsun aldığın para yetmedi mi?"
Jeongguk onu daha fazla dinlemeye tahammül edemedi. Susmak bilmezdi zaten konuştukça. Dizlerine sıkıp yere çökmesine sebep olduktan sonra göğsüne tekme atarak yere serdi adamı. Ayağıyla penisini ezerken devam etti konuşmasına.
"Kararsız kaldım ne yapmalıyım? Sikini kesip götüne mi soksam ne yapsam?"
Adamın acı dolu inlemelerini ve yalvarışlarını umursamadan devam etti ona sıkmaya. Öldüğünden emin olana kadar bulduğu her boşluğa sıkmıştı.
Sonunda işini bitirdiğinde korkulu gözlerle ona bakan omegaya yöneldi. Yoongi, alfa ona yaklaştıkça geri çekilmeye çalıştı ama çoktan kapıya yaslı olduğundan kaçacak yeri yoktu. Alfa onun korkulu gözlerine bakmayı kesip hızla kucağına aldı omegayı. Tepkisiz bir şekilde bekledi diğer arabaya taşınmayı. Jeongguk onu sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa yerleştirip kemerini taktı. Sonunda arabayı çalıştırdığında hızla uzaklaştılar oradan.
Birkaç kilometre sonra arabayı sağa çekip omegaya döndü alfa. Torpido gözünden pamuk ve tentürdiyot alıp omegaya uzattı.
"Yaranı temizle mikrop kapmasın"
Yoongi şaşkınlıkla baktı alfaya. Bu da neydi şimdi? Çift kişilikli miydi bu adam?
"Ne saçmalıyorsun? Önce beni o şerefsizin eline bırakıp siktir olup gittin, şimdi de geri dönüp kahramanlık yaptığını mı sanıyorsun!
Para için! Sikeyim Jeongguk! Siktiğimin parası için beni orada bıraktın!"
"Sen kimsin? Neyimsin benim? Baksana bana omega, oradan bakınca psikopat aşıklarına mı benziyorum? Ben ne o siktiğimin kocanım ne de Kihyun! Benim için hiçbir anlamın yok. Değil elimi sikimi bile sürmem sana.
Hiçbir şey borçlu değilim duydun mu. Sana bakmak zorunda değilim, işlerinle uğraşmak zorunda değilim! Patlama olmasa çıkarmayacaktım seni oradan, anlık bir karardı.
Sana umut verip hiçbir şey yapmayacaktım anlıyor musun! Sesini kesmen için benden haber bekle deyip oyaladım seni. Çıkarmamalıydım değil mi? Sen de o evde kül olup gitmeliydin.
Hiçbir şey değilsin sen, hiçbir şeyim değilsin! Siktiğimin alfalarının artığısın sadece! Seni çoktan birine satmalıydım değil mi? Ah pardon seni kimse satın almaz çünkü hamile kalamıyorsun. Ama iyi yanından bak omega, genel evler için biçilmez kaftansın!"
Jeongguk sırıtarak geri çekildiğinde Yoongi donuk bakışlarıyla izlemeye devam etti onu. Gözyaşları kurumuştu sanki. Boğazındaki yumru vardı sadece.
"Ne bakıyorsun öyle. İnsanlık yapıp geri döndüm işte. Bana çemkirmeye hakkın yok senin, geri döndüğüme şükretmelisin. Merak etme bulduğum ilk 'düzgün' fırsatta kurtulacağım senden.
Aptal değilim ben, iki kuyruk sallayıp cilve yaparak kendini bana yamayamazsın!"
Yoongi tükenen sabrı eşliğinde tüm gücüyle tokat attı alfaya. Arabadan çıkıp yürümeye başlamadan önce yüzüne tükürmeyi de unutmamıştı.
Jeongguk yediği tokatla ve yüzünde hissettiği tükürükle olduğu yerde kalmıştı. Hayır sinirli değildi, öfke mi? Hayır, hayır. Neydi bu his?
Bir süre hareketsiz kaldıktan sonra kendine gelip duruşunu düzeltti. Yüzünü koluyla silerken hala söylediği sözleri düşünüyordu. Bir çeşit öfke patlaması yaşamıştı, bilinci yerine yeni yeni geliyordu.
Söylediği sözler zihninde yankılanırken kafasını sallayıp düşüncelerini dağıtmaya çalıştı.
"İstediğin buydu işte sussana artık! Kurtuldum ondan daha da yaklaşmaz bana!"
Yol kenarında yürümeye devam eden omegayı umursamadan arabayı çalıştırıp hızla uzaklaştı oradan. Bundan sonrası onu ilgilendirmezdi ne de olsa.
~~~ ~~ ~
güzel günler göreceğiz yakında... yani... umarım...
