²⁶hissetmek

374 47 41
                                    

******

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***
**
*

bir kaç hafta sonra

Terapilerle ve kurdunu barıştırmak için yaptıkları alıştırmalarla geçen günlerin sonunda Yoongi pek çok ilerleme kaydetmişti.

Hala kurdu onunla konuşmasa da en azından artık onun acı çekmediğini hissedebiliyordu. Her şey yolundaydı, güzelce toparlanıyordu. Hoseok hyungu da gayet iyi gittiğini söylemişti zaten.

Mutluydu, gayet mutlu ve huzurluydu ancak içinde bir yerlerde ters giden bir şey var gibi hissetmekten alamıyordu kendini. Ne olduğunu tanımlayamadığı bir his vardı içinde.

Çok yorgun hissediyordu, devamlı uyuya kalıyordu bir şeyler yaparken. Kılını kıpırdatacak hali yoktu resmen.

Zar zor aşağıya inip kahvaltı masasına oturmuştu ancak yemek yerken bile yoruluyor gibiydi.

Jeongguk ona yediriyor olmasa çatalı bile tutamazdı belki de.

"Güzelim inat etme de hastaneye gidelim artık, bu kadar halsiz olman hiç normal değil. Geçer diye bekledin ama neredeyse üç gün oldu, endişeleniyorum"

Kucağındaki bedeni kendisine çevirip yüzünü okşamaya başladı yavaşça.

"Baksana haline zaten beyazdın şimdi bembeyaz olmuşsun"

"Hastaneleri sevmiyorum" Yoongi yeniden mızmızlanmaya başladığında Jeongguk iç çekti.

"Biliyorum ama hazır dışarı çıkacakken uğrayalım olmaz mı? Benim hatrım için, ne kadar endişeli olduğumu hissedebiliyorsun değil mi?"

Yoongi hissettiği endişeyle kendisini kötü hissetmeye başlamıştı bile, alfasını endişelendirmek istememişti.

"Tamam gidelim, özür dilerim zorluk çıkarttığım için"

"Sorun yok güzelim, sen iyi ol yeter ki. Terapiden önce mi gitsek acaba doktora?"

"Olmaz önce Hoseok hyunga gidelim, zaten fazla zamanımız kalmadı randevuya"

***

Randevu saatine saniyeler kala varmışlardı muayenehaneye çünkü Yoongi hazırlanırken yavaş hareket ettiğinden zorlanmıştı.
Jeongguk yardım teklif etse de zaten devamlı kucağında taşıdığından Yoongi en azından kıyafetlerini kendi giymek istemişti.

Sonunda Yoongi kendini hyungunun karşısındaki koltukta bulduğunda keyifle gülümsedi.

"Merhaba hyung"

"Merhaba Yoongi, biraz halsiz görünüyorsun"

"Öyleyim hyung, kılımı kıpırdatacak halim yok"

Yoongi arkasına yaslanıp rahat bir pozisyon bulduğunda iç çekti. Bir yandan da uyuya kalmaktan korkmuyor değildi.

Hoseok onu süzerken Yoongi merakla bekledi. Hyungu ona neden böyle bakıyor anlamış değildi.

"Doktora gittiniz mi?"

"Hastaneleri sevmediğimden gitmemek için direndim ama Jeongguk beni ikna etmeyi başardı seanstan sonra gideceğiz, neden ki?"

"Yoongi sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olmalısın tamam mı?"

Yoongi yerinde dikleşirken huzursuzca kıpırdandı, hyungu ona gülümseyerek baksa bile iyi hissetmiyordu.

"Biliyorsun vitaların hisleri kuvvetlidir, tıpkı sizin ruh eşi olduğunuzu hissetmem gibi hissedebildiğim daha pek çok şey var.

Bunlardan biri de yavrular, birinin hamile olup olmadığını hissedebiliyorum yani.

Yoongi hastaneye bir an önce gitseniz iyi olacak çünkü karnındaki kurdun varlığını hissedebiliyorum"

Yorgunluktan olsa gerek algılamakta güçlük çekiyordu.

"B-bu m-mümkün değil"

Gözyaşları hızla akarken eli istemsizce karnına gitti. Hamile miydi?

"Yanılmadığıma eminim Yoongi, Jeongguk'u çağıracağım tamam mı sen sakin ol sadece"

Hoseok hızla ayağa kalkıp onları koridorda bekleyen alfanın yanına ulaştı. Jeongguk bir şeylerin ters gittiğini hissetse de bunu Yoongi'nin anlattıklarına yorduğundan müdahale etmemişti ancak hyungunu karşısında gördüğünde panikle içeri girdi.

"Yoongi, Yoongi'm neden ağlıyorsun?"

Hızla omegasının karşısında çöküp yanaklarını avuçlarının içine aldı. Gözyaşlarını silerken bir cevap bekliyordu eşinden.

"J-jeongguk b-ben" Hıçkırarak ağlamaya başladığında yüzündeki ellerden kurtulup alfasının boynuna sarıldı sıkıca. Alfa eşinin saçlarını okşayıp sakinleşmesini bekledi bir süre.

Sonunda biraz olsun sakinleşebildiğinde geri çekilip yüz yüze gelmelerini sağladı Yoongi.

"B-ben h-hamileymişim"

Şokla donakalma sırası alfaya geçtiğinde Yoongi akmaya devam eden gözyaşlarıyla izledi eşini.

"E-emin misin?

Yani b-bu bu nasıl olur?"

Gözyaşları onu da esir aldığında Yoongi uzanıp alfasının elini tuttu, yavaşça karnına bıraktığında ikisi de heyecanla titremişti.

***
**
*

iyi mi oldu kötü mü emin değilim...

lucifer's angel •yoonkook• ✓Where stories live. Discover now