27. Bölüm

7.4K 448 75
                                    

Yine oldukça uzun bir bölüm oldu. Lütfen oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. :)

"Ve ben de sizleri karı koca ilan ediyorum!" demesiyle nikah memurunun, koca salonda bir alkış kopmuştu.

Hazal, evlilik cüzdanını almış önce sonra da Altay'a sarılmıştı. Altay'ın babası, evlatlarını tebessüm ile izliyordu diğer aile fertleri gibi. Hazal'ın annesi, kızını mutlu görmenin verdiği hazzı yaşıyordu . Sonunda birleştirmişlerdi yollarını, herkesin kıskanç bakışları eşliğinde .

Ardından başlayan dans müziği ile Altay, Hazal'ı dans pistine götürmüş ve almıştı kollarının arasına. Kafasını, genç kadının boynuna gömmüş ve kokusunu içine çekmişti. Hazal'a göre nikahları kıyılmıştı zaten kalplerinde, yüreğinin sahibi çoktan belliydi. Ama bu gün iş resmiyete dökülmüş ve Altay'ın karısı olmuştu, her kadına nasip olmazdı böyle mükemmel bir adam. Kalbinde Altay'ın aşkı vardı, yüreğinde onun sevgisi , dudaklarında Altay'ın tadı vardı. Saçlarında, yüzünde onun parmak izleri.

Hemen parmağında, içinde adlarının yazılı olduğu alyansı vardı ve artık isminin yanında da Altay'ın soyadı olacaktı. Altay, Hazal'ın kulaklarına eğilmiş ve fısıldamıştı.

"Sana asla karıcığım demeyeceğim aşkım. "

" Ben de kocacığım kelimesini hiç sevmem zaten hayatım. " demişti Hazal, tebessüm etmeyi ihmal etmeden ve başını, sevgilisinin boyun girintisine gömmüştü. Sonunda hayali gerçek olmuştu. Aşık olduğu adamın, karısı olmak her kadına nasip olmazdı belki de. Altay'ın boynunun girintisine saklanmış etrafını süzüyordu. Yerinde olmak isteyen çok genç kız vardı. Bunun farkında olması, Altay'ı daha değerli kılıyordu içinde.

Sonra kendisini pür dikkat ile izleyen bir kadın çekmişti dikkatini, Selen. Bu kadını daha önceden görmüş ve Esin'i sıkıştırdığında, Altay'ın yıllar önce ki eski sevgilisi olduğunu öğrenmişti.

Bu kadının burada ne işi vardı?

Altay'ın göğsüne yasladığı kafasını hafifçe kaldırmaya başladı, sevdiği adama bakmak için. Gözlerini görmek istiyordu, bu yüzden ağır ağır kaldırdı başını genç kadın ama gördüğü surat ile hafif bir çığlık kaçmıştı ağzından.

Bir anda yüreği ağzına gelmiş ve hemen kendisini sarmalayan kolların arasından kurtulmuştu. Çünkü kendisine sarılan kişi Bora idi.

Büyümüş gözlerle bakıyordu karşısında sırıtan adama. Ve Hazal'ın kollarından çıkması ile birlikte arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı Bora.

Etrafına baktığında insanlar birer birer yok olmaya başlamıştı. "Altay!" diye bağırdı genç kadın.

Az önce Selen'i gördüğü yere çevirdiğinde kafasını, bir şok dalgası yayıldı bedenine. Altay, Selen'in kolları arasındaydı ve her ikisi de kendisine bakıp kahkaha atıyorlardı. "Olamaz!" diye inleyen kadın, gözlerini kendisine çevirdiğinde ikinci bir şok dalgası geçip gitmişti üzerinden.

Seçtiği gelinliği giyememişti. Üzerinde var olan gelinlik simsiyahtı ve bel kısmında kırmızı bir kuşak vardı.

YEİSWhere stories live. Discover now