14. Bölüm ~Tatlı bir sorgu~

53 5 3
                                    

Geldim geldim😁

***

Neva hayatında en çok utandığı anlardan birindeydi. Sekiz yaşındayken birini sevmek çocukça ve masumdu. Ama aynı adam otuz yaşına geldiğinde ve yüz yüze bakarlarken bir zamanlar ondan hoşlandığını öğrenmesi utanç verici idi.

Of anne!

"Ben.. bilmiyordum." Dedi Ömer şaşkınlıkla. Aslında sesine yansıttığından çok daha fazla şaşkındı. Neva kendisini mi seviyordu bir zamanlar? Bu nasıl bir işti? Neva'nın hayatının bir döneminde kendisine karşı böyle hisler beslemiş olmasının bu kadar zaman sonra hiçbir anlamı olmadığını bilmesine rağmen heyecanlanmasına engel olamadı.

"Evet, bilmemeliydin de." Dedi Neva sesinden siniri belli olurken.

"Aman ne var bunda üzerinden çok sular aktı nihayetinde." Derken gözlerini devirdi annesi. Her birinden değilse de çoğundan haberdardı Neva'nın gezip tozduğu adamların.

"Öyle ama yine de.. neyse."

Utanılacak bir şey yok, utanılacak bir şey yok..

Neva kendi kendini telkin ederken Ömer ile göz göze geldiğinde acayip bir utanç dalgasının vücudunu ele geçirmesine  engel olamadı.

Ah, peki, utanılacak bir şey yok yerine yapacak bir şey yok diyelim ve bu konuyu geçip gidelim.

"Ailen Aydın'da mı halen?" Dedi Annesi.

"Yok, ortaokulda taşındık Ankara'ya. Şimdi orada yaşıyorlar. Ama gidip geliyoruz."

"Hımm iyi iyi, eh ekmek dünyası, nerede kazanç bulursan oraya gideceksin bu devirde. Tayin miydi?"

"Evet babam polis." Dedi Ömer. "Tayin olup gitmiştik, orada kaldık."

"Hepiniz başka bir yerdesiniz öyleyse. Akrabalar Aydın'da, ailen Ankara, sen burdasın."

"Evet ben yedi senedir buradayım."

"Epey de olmuş. Düşünmüyor musun dönmeyi?"

"Yani, burada bir iş tuttum, keyfim yerinde açıkçası." Dedi Ömer Neva'ya da kaçamak bir bakış atarak. "Buraları seviyorum da.. bilmiyorum biraz da nasip kısmet."

"Aman olsun, memleketin her yeri bizim. Şimdi eskisi gibi de değil, ulaşım kolay. Hele buradan Ankara uçakla bir saat falan değil mi? Rahatlık."

"Evet baya yakın. Bazen arabamla bile gittiğim oluyor. Nadiren de olsa. Araba ile on saat sürüyor ama tabii."

"E var ya araban ne güzel. Şimdilerde bir ev araba sahibi olmak çok zor."

"Çok şükür işe girdiğim zamandan beri altın dolar biriktiriyordum. İki sene önce güzel bir fırsat çıktı az bir şey de kredi ile aldım bu arabayı. Borcu da bitti."

Annesi keyifli bir şekilde güldü.

"Oh oh daha ne olsun? Sen kurtarmaşsın hayatını. İyi bir yatırım nihayetinde. Oldukça pahalı bir arabaya benziyor. Bir ev almak istesen aldırır gibi."

Neva şaşkın şaşkın ikisinin muhabbetini izliyordu. Şunlara bak, annesi ne diye adamın özelini didikliyordu? Üstelik Ömer de bir güzel anlatıyordu. Hani bu adam iletişim kurmakta zorluk falan çeken biriydi? Bebekliğinden beri bildiği komşu teyzeyle konuşur gibi konuşup duruyorlardı.

"Yok yani bir ev etmeyebilir ama zaten eve ihtiyacım da yok. Babam kardeşim ve bana birer ev hazırladı zamanında. E tabii kendim de biriktirip alırım inşallah ama olmasa da şart değil."

KARLAR ALTINDA AŞKWhere stories live. Discover now