17. bölüm ~Romantik kar taneleri~

40 5 4
                                    


Neva kar yağdığını gördüğü anda verdiği çocukça tepkilere engel olamamıştı. Senelerce görmediği bu manzarayı hasretle beklemişti ve Ömer ile konuştuktan hemen sonra olması hem hayret etmesine hem de mutluluktan havalara uçmasına sebep olmuştu.

"Yani şimdi sen de benim gibi hissetmiyor musun?" Dedi Neva neşeyle öteye beriye gidip gelirken. "Şu anı görmek senin de içini böyle kıpır kıpır etmiyor mu?"

Ömer sırtını binaya yaslamış, önünde dönüp duran Neva'yı izliyordu.

"Ediyor tabii." Derken kast ettiği Neva idi elbette.

"Of pardon, biraz abarttım galiba." Dedi Neva halen ağzı kulaklarına varmış halde gülerken. Zıplayıp hoplamaktan vazgeçmiş, Ömer'in yanına yaklaşmıştı. Nefes nefese görünüyordu.

"Yoo, kar yağarken böyle tepki veren birini görmemiş olsam da neden abartmış olasın ki? Sevmek coşkuyu yanında getirir."

Tabii şu an benim kalbim de coşku ile dolu.

"Öyle, değil mi?" Diye yaptıklarını tekrar onaylatmak istedi Neva. "Kendime hakim olamadım. Kusura bakma, böyle bir şeye şahit olduğun için."

"Nasıl bir şeye şahit olmuşum?"

Neva omuz silkerken saçlarının bir kısmı omzundan göğsünün önüne döküldü. Az önceki gibi olmasa da halen bir miktar hareket halindeydi.

"İşte böyle, yani biraz garip olduğumu kabul ediyorum, yaşıma uygun hareket etmediğimin de, ama.. ay!"

Neva aniden ayağını düzgünce yere basamayıp sendeledi ve Ömer'in de Neva'nın düşmemesi için atılması ile birlikte adamın kollarına resmen düştü. Ömer'in bir kolu kızın ince belini tamamen sarmalamış, Neva ise adamın göğsüne yaslanıvermişti. Neva'yı tutar tutmaz kendisine çeken Ömer bir anlık teması kestiği binanın duvarına sırtını yine yaslamıştı.

Neva başını kaldırıp Ömer'in yeşil gözleri ile bir kere daha böylesine yakınlaşınca öncekinden biraz daha farklı hislere kapıldı. Biraz daha sıcak ve biraz daha.. heyecan verici?

Ömer içinde kopan fırtınalara inat oldukça sakin bir şekilde kıza bakıyordu. Elbette bakışlarındaki sıcaklığı ve tutkuyu gizleyemezdi. Ah, eğer şu an duyuyorsa kalbinin hızlı ve güçlü atışını da inkar edemezdi. Ama..

"Neden öyle düşüneyim ki?" Dedi normal konuşma tonundan biraz daha mırıltıya kaçan sesiyle. "Neşeli olman çok güzel. Seni izlemek insanı gençleştiriyor."

Ömer yutkundu. Şaşkın bir bakışla kendisine bakan Neva'nın nefesindeki titrekliği hissetti. O gitmek istemedikçe Neva'yı bırakmak istemiyordu. O gözlerini kaçırmadıkça Ona bakmak istiyordu. O uzaklaşmadıkça Ömer..

Neva elinin gayriihtiyari yaslanmış olduğu Ömer'in göğsünde beklenenin aksine pek bir şey hissemedi. Üzerindeki birkaç santim kalınlığındaki şişme mont adamı tümüyle izole etmişti. Bu sayede Ömer de Neva'nın delicesine çarpan kalbini duyamazdı, değil mi?

Neva pek de güç uygulamadan hafifçe adamın göğsünü itti ve belinin sarmış olan elinden kurtuldu.

"Şey, ben, çok pardon." Dedi az önceki neşesinden eser kalmamış halde. Evvelki boş vermişliğin aksine şu an tüm duyuları teyakkuza geçmişti.

"Önemli değil." dedi Ömer kıza bakmaya devam ederek. İfadesini yakalamak istiyordu. Korkmuş muydu? Şaşırmış mıydı?

Neva adama kaçamak bir bakış atıp yüzüne düşen saçlarını kulağının ardına attı ve derin bir nefes verip başka yöne baktı.

KARLAR ALTINDA AŞKWhere stories live. Discover now