Gereksiz entrikalardan uzak, sıcak ve romantik bir hikaye arıyorsanız doğru yerdesiniz 😊
Neva ilk iş gününde olabilecek en son kişi ile karşılaşmıştı; çocukluk aşkı Ömer. Telefonundaki gizemli adama mı yoksa kafasını karıştıran ilk aşkına mı kalbin...
Merhabalar. Nasılsınız? Ben oldukça kalabalığım. Hatırı sayılır bir miktar akrabam bende kalıyor ve ev şenlik olduğu kadar kaos alanı, malumunuz. Aynı anda iş, çocuk.. Ha bir de hiç umudumun olmadığı ehliyet sınavı 😅 Hayırlısı.
***
Neva uzun düşünceler sonucu cumartesi kayak yapmaya hiçbir heyecan duymasa da pazar günü hem sıkıntıdan kurtulmak hem de kafasını dağıtmak için gitmeye karar vermişti. Kayabilecek değildi, muhtemelen ortalıkta dolanıp dolanıp dönecekti. Belki bir kızak kiralar öyle takılırdı. Olsundu, biraz değişiklik iyi gelecekti. İki gündür evin içinde düşünmekten hindiye dönmüştü.
Güzelce giyindi, termal tayt giymeyi de ihmal etmedi. Yanına ne alması gerektiğine emin olamadı. Yani, uzun zaman olmuştu, ne lazım olurdu ki?
Ah, Ömer burada olsa O'na sorabilirdi. Bu düşünce yine kalbinin sızlamasına sebep oldu. Ortada öyle belirsiz şeyler vardı ki, acı çekmemek mümkün değildi.
Bir taksi tutup dağın yolunu tuttu. Vardığında kayak merkezinin girişi ana baba günü gibiydi. Burada diğerlerini bulabilir miydi? Açıkçası şu an kimseyi bulamayıp geri dönmeyi bile düşünmüştü. Rengarenk kayak takımlarının içindeki insanlar beyaz kar kaplı zeminde kafa döndürecek bir karışıklıkla ilerliyordu.
İlerleyip Cengiz bey'i aradı.
"Alo? Cengiz bey?"
"Ah, merhaba Neva."
"Ben geldim de, siz neredesiniz acaba?"
"Neva benim bir işim çıktığından dönmek durumunda kaldım. Sinan ve Ayla oralarda, istersen onlarla haberleş."
"Peki Cengiz bey."
Neva geri dönme istediğinin kuvvetlendiğini hissetse de son bir kez ilerlemeye karar verdi. Şimdi Sinan'ı mı arasa iyiydi yoksa Ayla'yı mı? Ah, normalde olsa elbette düşünmeden Ayla derdi ama bu durumda kararsız kalmıştı.
Neyse, yine de Ayla'yı aramak daha mantıklı geliyordu. Sinan ile en ufak bir iletişimleri yoktu.
On dakika sonra nihayet buluşmuşlardı.
"Hava harika değil mi?" Dedi Ayla ofiste olduğunun aksine neşe yumağı bir şekilde.