I'M FUCKED UP

(4)

Odayı şöyle bi süzdüm. Geniş ve güzel dekore edilmişti. Kendi evime göre daha iyiydi tabiki.

Odayı incelemeyi bırakıp yatağa ilerledim. Kendimi geniş yatağa bırakıp gözlerimi yumdum. Saatler sonra rahat bir yere uzanmanın keyfi ile uyuya kaldım.
.
.
.

Burnumda hissettiğim kaşındırıcı his ile huylanarak yüzümü buruşturdum. Rahatızca kıpırdanarak kafamı yan çevirdim. Kafamı yan çevirmemle aynı kaşıntıyı bu sefer de kulağımda hissetmem bir oldu.

Rahatsızca mırıltılar çıkararak elimle kulağımı kaşıdım.

Bir kıkırdama sesi odaya yayıldığında kaşlarımı çattım.

"Jeon.. uyan artık."
Bana seslenen Taehyung'u umursamayarak uykuma devam ettim.

Biranda kulak zarımı patlatacak yükseklikte ve kulağımın dibinde duyduğum ses ile gözlerimi kocaman açarak Taehyung'dan uzaklaştım.

"UYAAAAAAAANN!"

Taehyung kulağımın dibine girmiş bağırıyordu.

"Ya manyak mısın? Ne bağırıyosun kulağımın dibinde?" Diye cırladım.

"Yemek hazır kalk artık. Ayrıca bana sesini yülseltme."

"Lütfen uyumak istiyorum..beni rahat bırakır mısın?" Dedim daha kısık bir sesle.

"Olmaz! Kalk hadi. Bak zorla kaldırırım."

"Taehyung, lütfen bırak biraz daha uyuyayım."

Zar zor aralık tuttuğum gözlerim, Taehyung'un yakamı kavrayıp beni sürükleyerek yataktan atması ile kocaman açıldı. Yere yapışmam sonucu acıyla inledim.
Ben daha kendime gelemeden bu seferde ayak bileğimden tutularak yerde sürüklenmeye başladım.
Hiç bir zorlanma belirtisi olmadan beni sürükleyen Taehyung'a bağırdım.

"Ya tamam bırak kalktım ya. Sırtım acıyo Taehyung!"

Bu adam cidden manyaktı. Normal değildi. Resmen beni sürüklüyordu.

Bağırmamla beraber beni sürüklemeyi bıraktı.

"Git elini yüzünü yıka, sonrada aşağıya gel. Geç kalma, ben gelirsem kötü olur.. bu arada seni kaldırdığımda kalkmazsan bir daha ki sefere bu kadar kibar olmam ona göre."

"Sağol ya çok kibardın gerçekten! Ölüyodum be nerdeyse! Yataktan yere fırlattın resmen!"

"Bide bayıl istersen feriha?"

Bu adamla sohbet etmek beni çok sinirlendiriyordu! Bi insan nasıl hem bu kadar korkutucu hem de bu kadar sinir bozucu olabilirdi ki?

Oflayarak doğruldum ve banyoya gittim. Rutin işlerimi halledip aşağıya indim.
Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Acaba bunu fırsat bilip kaçsam mı diye düşündüm.
Ama Taehyung'un dış kapıların kilitli olduğunu söylediğini hatırlayınca bu fikirden hemen caydım.

"Taehyung?" Diyerek seslendim. Nerede olduğumu bilmiyordum.

"Burdayım!" Diyerek bağırdığında mutfak olduğunu düşündüğüm yere ilerledim.
Taehyung masada oturmuş, sanırım beni bekliyordu.

"Otur hadi. Yemekler soğumasın."

Sesimi çıkartmadan boş bir sandalyeye oturdum. Taehyung kalkıp tabağımı doldurmaya başlamıştı. Onu durdurmadım. Durdurmaya kalksam ağzımın üstüne kaşık ile vurma ihtimali vardı. Her şeyi beklerdim ondan. Bu kısacık sürede onun ne kadar dengesiz bir insan olduğunu çok iyi anlamıştım.

Bu yüzden uslu uslu oturup onu izledim öylece.
Tek sorun Taehyung'un önüne gelen ne varsa hepsini tabağıma bolca koymasıydı.

"Bu tabak bitecek! Bitmeden kalkarsan hepsini sana zorla yediririm Jungkook."