(17)

947 83 11
                                    

Yoongi beni dikkatli bir şekilde yerden kaldırıp koltuğa oturttu.

"Bak demiştim sana! Ölmeyecek. Buradan el ele çıkacaksınız."

Sözleri yüzümde küçük bir tebessüm oluşturmuştu.

Evet! Buradan el ele çıkacaktım onunla.. benden kurtuluşu yoktu!
.
.
.

Jungkook'un kalbinin durmasının üzerinden üç gün geçmişti.

Doktorlardan sürekli bilgi alıyor, durumunu çok yakından takip ediyordum.

Söylediklerine göre durumu iyiye gidiyordu.

İçimde biryerlerde kocaman umut tohumları yeşeriyordu.

Hissediyordum.. yakında uyanacaktı.

Tamı tamına bir haftadır yoğun bakımdaydı. Doktordan sonradan aldığım bilgilere göre, Bogum itinin sapladığı çakının paslı olma ihtimali varmış. Çünkü Jungkook'un yarasının mikrop kaptığını ve bu yüzden daha kötü bir durumda olduğunu söylemişti. Paslı çakı yarasının mikrop kapmasına sebep olmuştu..

Bu bir hafta ölüm gibi geçse de mutluydum. Minik tavşanım iyileşiyordu çünkü.

Jungkook iyileşir iyileşmez, bu hastaneden defolup gideceğiz. Ben tavşanımı doya doya sevdikten sonra ise Bogum'un icabına bakacağım.

Bogum'u gönderdiğim o büyük depo, benim en kirli işlerimi gerçekleştirdiğim yerdi. Oraya kolay kolay adam tutsak etmezdim. Ancak oraya giren bir daha çıkamazdı. Bogum benim sevgilime dokunarak büyük depoya girmeye fazlasıyla hak kazanmıştı.

Onu envai çeşit oyuncaklarım bekliyordu.
Üzerinde denemek için sabırsızlandığım oyuncaklar.. onu öldürmem için yalvaracaktı..

"Bay Kim!"

Daldığım düşüncelerden doktorun sesiyle sıyrıldım.

"Sevgiliniz gayet iyi durumda. Artık normal odaya alacağız."

"Gerçekten mi? Onu görebilir miyim?"

"Maalesef.. uyanana kadar bekleseniz iyi olur. Bu arada polisler işin peşine düşecek gibi görünüyor. Söylediğiniz gibi başımızdan savmaya çalışıyoruz ancak dedektifler burnunu sokmakta kararlı.."

Elim uzundu.. Jeon'un doktoruda benim adamımdı. Para teklifi edip doktorun bana çalışmasını sağlamıştım. Bu sayede her şeyden haberdar oluyordum.

Beni içeriye tıkmak için fırsat kollayan polisler, bu fırsatı değerlendirmiş, ve bu olayı araştırmaya başlamışlardı.

Neden kaçırıldığımız, Jeon'un neden ve nasıl bıçaklandığı, nasıl kurtulduğumuz... hepsini araştırıp beni içeri tıkmak için delil toplamaya çalışıyorlardı.

Hatta şuan deli gibi her yerde Bogum'u arıyorlardı. Ama asla bulamayacaklar.

Bu polislerle başım beladaydı.

"Jeon'un tedavisine bilgim dışı bir müdahale olmayacak. Bilgim dışı bir hemşire veya doktor bakmayacak. Polislerin adamı olabilir çünkü. Ayrıca Jeon uyandığında ilk benim haberim olacak. Uyandığını hiç kimse bilmeyecek. Gizli tutulsun. Odaya hiç bir ziyaretçi almayın. Jeon'un benden başka kimsesi yok. Sizi kandırmaya çalışmasınlar dikkat edin. Polisler ifade için girmeye çalışırlarsa bunun riskli olduğunu söyleyin. Eğer çok ısrar ederlerse bana yönlendirin."

Uzun konuşmamın ardından bana baş selamı vermiş ve konuşmuştu.

"Peki bay Kim."

Konuşmamızdan sonra yoğun bakım bölümüne giren doktor, birkaç dakika sonra Jungkook'un sedyesiyle ve birkaç hemşireyle birlikte kapıdan çıktı.

I'M FUCKED UPWhere stories live. Discover now