I'M FUCKED UP

(21)

"Bir tur da banyoda yapalım mı?" Diye sorduğunda sırıtmış ve konuşmuştum.

"Bana uyar."

Cevabımla beraber o da sırıtmış ve beni kucağına alıp yataktan kalkmıştı.
Adımları banyoya ilerlerken aklıma gelen şeyle bir anda bağırarak konuştum.

"Taehyung! Kuşu unuttuk! Aşağıda avizede kaldı ya!"
.
.
.

Sabah gözüme giren güneş ışığıyla gözlerimi zoraki araladım. Kendimi çok yorgun hissetsemde uykum kaçmıştı bile.

Belimde hissettiğim kollar ile Taehyung'un yanımda olduğunu anladım.

Dün yaşananlar aklıma doluştuğunda, keyifle karışık utanç duygusuyla sırıttım.

Dün kuşu unuttuğumuzda zoraki Taehyung'tan kurtulmayı başarmış ve salona inip kuşu kafesine koymuştum. Geri döndüğümde ise direkt beni tekrar kucağına alıp banyoya götürmüştü.

Gerisini tahmin edebiliyorsunuz..
(😈DJJDFKRJTKDJFJRJDJFH)

Kolları arasında hareketlenip ona doğru döndüm.
Döndüğümde onunla burun buruna gelmiştim. Hala uyuyordu. Çok sevimli görünüyordu.

Uzanıp burnuna bir öpücük kondurdum.
Uyumaya devam ediyordu. Kıkırdayıp bu sefer yanağına bir öpücük bıraktım.

İnatla uyanmıyordu. Yine ayılığı tutmuştu.

Yatakta hafif doğrulup kolları arasından sıyrıldım ve karnının üzerine oturarak ona tepeden baktım.

Ayı gibi uyumasına ve asla uyanmamasına güvenerek yüzüne eğildim ve her yerine öpücüklerimi kondurmaya başladım.

Gözlerimi yüzünde doya doya gezdirdim. Onu doya doya izledim. Uyanık olsaydı bu kadar rahat bakamazdım ona. Utanırdım muhtemelen. Bu yüzden bu anın tadını çıkaracaktım.

Burnundan yanaklarına ve alnına kadar bir sürü öpücük sıraladım ardı ardına.
En son dudaklarına yaklaştığımda hafifçe emdim alt dudağını.

Ancak bir anda emdiğim dudakların hareketlenip bana çok hafif karşılık verdiğini hissettiğimde, korkuyla geri çekilip Taehyung'a baktım.

Hala gözlerini kapalı tutuyor ancak kendini gülmemek için zor tuttuğu dudaklarının hareketinden belli oluyordu.
Lanet olsun uyuma taklidi yapmıştı!

"Lan sen uyumuyor musun?!" Diyerek bağırdığımda daha fazla kendini tutamamış ve kahkahasını basmıştı.

Sinirli bakışlarımı ona atarken, tek elimi göğsüne çıkarıp sertçe cimcikledim. Kahkahaları arasında küçük bir inleme salmıştı.
Gözlerini zorla aralamış ve ben daha ne olduğunu anlayamadan beni altına almıştı.

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken hoşnutsuzlukla çırpındım ve bağırarak konuştum.

"Bırak lan! Hain! Kandırdın beni! Yalancı seni!"

Utancımı bağırarak gizlemeye çalışıyordum.

"Demek ben uyurken beni öpüyorsun ha? Seni yaramaz tavşan. Uykulu halimden yararlanıyorsun."

"Alakası bile yok! İşine gelince hemen nasılda uyanıyorsun ama!? Başka zaman top patlasa uyanmazsın! Kandırıkçı herif! Bırak beni!"

"Olmaz. Öpüp öpüp nereye kaçıyorsun?"

"Kaçmıyorum! Beni kandırdın! O yüzden gideceğim-"

Henüz konuşmam bitmemişken, üzerime daha çok eğilip kafasını hafif yan çevirerek burnunu yanağıma sürttüğünde sözlerim havada asılı kaldı.