I'M FUCKED UP

(22)

"Akşam görüşeceğiz!"

Kapıdan uzaklaştığına dair adım sesleri geldiğinde hızla kapıyı açmış ve tekrar bağırmıştım arkasından.

"Görüşelim Taehyungshiii!"

Kıkırdamış ve bu sefer geri dönüp hızla bana doğru koşarak gelmeye başladığında korkuyla çığlık attım ve kapıyı tekrar açmamak üzere kapattım.
.
.
.

Arabanın içinde durmadan soru sorarak Taehyung'u darlıyordum şuan.

Nereye gittiğimizi söylememekte kararlıydı ve bu durum sinirlerimi tepeme çıkarıyordu.

"Ya söyle işte.."

"Olmaz dedim. Diretme artık Jeon."

Oflayıp bedenimi cam tarafına çevirdim ve yolu izlemeye başladım. Kollarımı göğsümde birleştirip kendimce trip atmaya başladı.

"Ne bu tavır? Dön bakayım bu tarafa."

"İşine bak! Beni daha fazla sinirlendirme!"

"Trip mi yiyorum şuan?"

"Yok, zıkkım yiyorsun şuan. Ayı!"

"Hey! Bana ayı deme demiştim!"

"Hala konuşuyo ya!"

Kaşlarımı çatmış kendimi kapıya daha da yaklaştırarak iyice Taehyung'tan uzaklaşmaya çalıştım.

"Tamam, tamam hadi kızma. Bak bakayım buraya? Jungkook?" Demiş ve tek elini bacağıma atıp beni kendi tarafında çevirmeye çalışmıştı.

Hızla eline sertçe vurarak ittirdim.

"Dokunma bana!"

"Bebeğim yapma böyle.. sürpriz demiştim ama."

Omuz silkip sessiz kaldım.

Bir süre sonra araba lüks bir restoranın önünde durduğunda sinirle Taehyung'a döndüm.

"Ne yani o kadar sürpriz dedin ve getire getire restoranamı getirdin beni Taehyung?"

"Hayır. Önce yemek yiyeceğiz. Sonra seni götüreceğim sürprizine."

Arabadan indiğimizde bir vale hızla gelmiş ve arabayı götürmüştü.
Ben de tribimi sonraya bırakıp Taehyung'un koluna girdim ve beraber restorana girdik.

Bizim için ayırtılmış olan masaya kurulmuş ve arada birbirimizle atışarak yemeğimizi yemiştik.

Yemeğimizi bitirdikten sonra tekrar yola koyulmuştuk.

Bir süre sonra Taehyung caddede arabayı kenara çekmiş ve bana dönmüştü.

"Burdan sonrasında gözlerini kapatacağız."

"Ne? Ama ben dayanamam öyle."

"Ama sürprizimin bozulmasını istemem. Nereye gittiğimizi görmemen lazım."

"Off tamam." Demiştim bıkkınca.
Gerçekten sabırsızlıktan çatlamak üzereydim ve birde başıma bu göz bağlama işi çıkmıştı.

Dudaklarında keyifli bir sırıtış oluştuğunda, uzanıp torpidoyu açtı ve oradan ince bir bez parçası çıkardı.

Bez parçasını bana biraz daha yaklaşarak gözlerime bağladı.
Etraf karanlığa gömüldüğünde gergince dudaklarımı birbirine bastırdım.

Tam o sırada dudaklarımın üzerinde bir baskı hissettiğimde irkilmeden edemedim. Taehyung beni öpüyordu. Gözlerim kapalı olunca hazırlıksız yakalanmıştım.