(7)

2.2K 153 130
                                    

"Hadi çıkalım. Hasta olacaksın sonra.."

Kafamı hızlıca onu onayladığımı göstermek için salladım.
Elimi tutup beni havuzun merdivenlerine sürükledi. Önce kendi çıktı. Daha sonra elimi tutup benim çıkmama yardımcı oldu.
.
.
.

"Taehyung, dışarıya çıkabilir miyim?"

Bana dönmüş ve beni süzmüştü. Sanırım bana güvenmiyordu.

"Neden? Ne ihtiyacın varsa burada var zaten.."

"Merak etme Taehyung. Bir daha kaçmayacağım. Sadece atölyeme gidecektim."

"Atölyemi? Neden gideceksin ki?"

"Uzun zamandır gitmiyordum. Canım resim yapmak istedi.."

Aramızın eskiye göre daha iyi olması yüzünden izin vereceğini düşünüyordum.

"Doğru.. sen resim öğretmeniydin değilmi... Tamam ama bende geleceğim."

Duyduklarım yüzünden sevinçle zıpladım. Kıkırtılarıma mani olamamıştım.

"Teşekkür ederim Taehyung! Söz uslu olacağım!"

Gözleri benim gülüşümde takılı kalmış ve oda gülümsemişti halime.

"Şey Taehyung.. birde bana telefonumu verir misin? Yani hem canım sıkılıyor evde hem de sana ulaşabilmek için."

"Tamam." Dedi kısaca. Açıkçası şaşırmıştım. Bu kadar çabuk kabul edeceğini düşünmemiştim.

Yatağın yanındaki komodine ilerledi ve çekmeceyi açtı. İçini biraz karıştırdıktan sonra elindeki telefonumla doğruldu. Yanıma gelip bana uzattı.

"Al bakalım. Sana güveniyorum bak." Dedi uyarıcı ses tonuyla.

"Teşekkür ederimm!" Dedim heyecanla.

"Hadi hazırlan bakalım. Beş dakika sonra çıkarız."
.
.

Hazırlandıktan sonra aşağıya inmiş ve Taehyung'la beraben arabaya binmiştik. Ona atölyenin adresini vermiştim.

"Taehyung, ben atöleyeye gitmek için bu kadar uzun yolmu gideceğim hep? Evin çok uzakta.."

"Merak etme.. atölyeni eve taşıyacağız."

"Ne? Ciddimisin?"

"Ne sanıyordun ki? Seni her kafan estiğinde dışarı salacağımı mı? Sana hala güvenmiyorum. Yanında bu yüzden geliyorum. Her zaman yanında gelemeyeceğime göre, atölyeni eve taşıyacağız. Gözümün önümde olacaksın."

Söyledikleri güzelmi yoksa kırıcımı anlam verememiştim.

"Sana kaçmayacağımı söyledim!" Diyerek sesimi yükselttim.

"Bana sesini bir kez daha yükseltirsen, sonu senin için hiç iyi olmaz!" Dedi kısık ama sert ses tonu.

Olduğum yerde korkuyla küçülüp cevap verdim.
"Tamam."
Sesim olduğundan daha ince ve sessiz çıkmıştı.

Taehyung'un kahkahasını duyduğumda büyük gözlerimi ona çevirdim.

"Seni şapşal tavşan.. uslu ol işte böyle.."

Kızardığımı hissediyordum. Daha fazla onunla göz göze olmamak için kafamı cam tarafına çevirip yolu izlemeye koyuldum.

Bir süre sonra canım sıkıldığı için telefonumla oynamaya karar verdim.
Hiç mesaj yoktu. Normaldi zaten. Bana mesaj atacak yakın arkadaşlarım yoktu.

Gözüme takılan şey ile kaşlarım çatıldı. Telefonuma kayıtlı 'yakışıklım' diye biri vardı. Ama ben daha önce kimseyi 'yakışıklım' diye kaydetmemiştim ki..
Hemen şüpheyle Taehyung'a döndüm.

I'M FUCKED UPOnde histórias criam vida. Descubra agora