(5)

2.2K 166 142
                                    

Ne yani? Beni Taehyung'a ispitleyen, beni tuzağa düşüren, aslında Taehyung'un adamı olup, polis gibi davranan kedi suratlı adam, Jimin'in sevgilisi Yoongi miydi?

Böyle tesadüfe sıçayım! Şansıma sıçayım!
Tam kurtuldum derken, tekrar boka batıyordum!
Şimdi nasıl yırtacaktım? Bu sefer nasıl kurtulacaktım?
.
.
.

Yoongi'nin telefonunu çıkarıp birini arayarak buraya doğru hızlı adımlarla gelmeye başladı. Bende hemen çantama sarılıp ayaklandım.

"Her şey için teşekkürler Jimin. Gitmem gerek görüşürüz"

"Heey, dur! ne oldu birden bire.."
Jimin'i umursamadan hızla koşmaya başladım. O sırada peşimdeki Yoongi'nin sesi kulaklarıma doldu.

"Patron, onu buldum. Kafeden çıkıyor. Acele edin çabuk gelin. Peşindeyim."

Yoongi kendisine seslenen Jimini umursamadan peşimden koşuyordu.

Hızlıca kafenin kısa duvarından atlayıp sokakta koşmaya başladım. Yoongi'nin aradaki mesafeyi kapatmasına izin vermeyerek hızlandım. Ara sokaklara daldım.

Bir süre koşmamın ardından yorgunlukla bir köşeye sindim. Ellerimi dizlerime dayayıp soluklandım.
Yoongi ortalarda gözükmüyordu. Sanırım izimi kaybettirmiştim.

"Bak bak baaak, burada minik bir tavşan varmış.."

Duyduğum kalın ses ile korkuyla kafamı kaldırıp sesin sahibine baktım.
Lanet olsun! Bu sefer kesin beni öldürecekti.
Hızla bir atak yapıp tekrar koşmaya çalıştım. Ancak bir anda belime sarılan kollar beni engellemişti. Debelenerek kurtulmaya çalıştım.
Beni kendine çevirip hızla duvarla arasına aldı. Duvarın pütürtülü yüzeyi ile sert bir buluşma yaşadığı için acıyan sırtım yüzünden ağzımdan bir inleme kaçıvermişti.

Yüz yüze gelmemiz için sanki yakıdımda degilmiş gibi biraz daha üzerime eğilen Taehyung ile tüm uzuvlarımı adeta duvara yapıştırdım.

"Bizim minik tavşan kaçabileceğini sanmış demek hm?"
Korkudan yerinden çıkacak kadar hızla atan kalbim yüzünden titremeye başladım. Bayılacak gibi hissediyordum.

"Ö-özür dilerim.. yemin ederim bir daha yapmayacağım.. lütfen. Kızma.. özür dilerim gerçekten.."

"Sakinleş Jeon.. bayılacaksın şimdi korkudan.." dedi ve yüzüme yaklaşmaya başladı. Kaçacak yerimin olmaması yüzünden, mümkünmüş gidi kalbim daha da hızlandı.
Boynuma doğru yönelen Taehyung ile gözlerimi sımsıkı yumup nefesimi tuttum.

Boynumda hissettiğim sıcak nefes ile daha da gerilirken, tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Ardından boynumda hissettiğim dolgun dudaklar ile hafif huylanarak uzaklaşmaya çalıştım.
Taehyung'un tekrar belime sarılan kolları uzaklaşmamı engelleyerek daha da bana sokuldu.
Ne zamandır tuttuğumu saymadığım nefesimi salarak soluklandım. Ellerim Taehyungun olmuzlarına yerleşmiş, onu kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Tek bir milim kıpırdamaması çabalarımın işe yaramadığının kanıtıydı.
Direnmeyi kesip boynumda gezinen dudaklarına teslik oldum.

Bacaklarımın titremesine engel olamıyordum. Tutmasa düşeceğime emindim.
Acaba tam şuan kendimi yere atıp deli taklidi yapsam beni bırakırmıydı ki?

Düşüncelerimi Taehyung'un benden biraz uzaklaşmasıyla bir kenara attım.

"Düş önüme. Eve gidiyorduz."

"K-kızmadın mı?"

"Ne kızması be? Gurur duydum aksine.. silahlarımdan çalıp adamlarımı haklayarak evden kaçmışsın. Cesaretine hayran kaldım açıkçası.. ama yinede bir cezası olacak tabiki.."

I'M FUCKED UPWhere stories live. Discover now