(14)

1.2K 81 60
                                    

Ayrılıp tekrar dudaklarımı dudaklarına bastırıp küçük bir öpücük bıraktım.

"Senin yaptığın her şeyi beğenirim ben!" Dedim sahte bir sinirle.

Şirince sırıttığında uzanıp burunlarımızı birbirine sürttüm.
.
.
.

Jungkook~

Taehyung'la sarılarak uyuduğumuz gecenin sabahına gözlerimi mutlulukla açtım. Ama hala kendimi yorgun hissediyordum niyeyse.

Kafamı çevirip yan tarafıma baktığımda, yatağın boş olduğunu gördüm.
Taehyung yoktu.
Muhtemelen işe gitmişti. Beni uyandırmaya kıyamadığı için de haber vermemiş olmalı diye düşündüm.

Uykulu gözlerim eşliğinde paytak paytak yürüyerek oda dan çıkıp aşağıya inmeye başladım. Mutfağa gidip buz gibi bir soğuk su içecektim. Şuan tek ihtiyacım olan şey oydu.

Bir elimi kaşınan uykulu gözüme çıkarıp ovuşturdum paytak adımlarım eşliğinde.

Mutfağa girmek için tam köşeyi dönecekken, biranda "Böö" diye korkunç bir ses eşliğinde karşıma çıkan beden, uykulu ve dalgın bedenimi korkuttuğu için çığlığı basıp, tokadı geçirdim karşıma çıkan bedene.

Ancak tam o anda beni korkutan kişinin Taehyung olduğunu anlamamla anında pişman olmuştum.
Ama ne yapayım!? Korkmuştum işte! Bilseydim tokat atmazdım ki!

Kendime gelip Taehyung'a kocaman açtığım gözlerle bakmaya başladım.

Bir eli tokadı yapıştırdığım yanağında duruyor, büzdüğü dudakları eşliğinde bana üzgün bakışlar atıyordu.

"Tamam.. yaptığım aptalca bir hareketti ama.. bu tokadı haketmedim ya." (Hakettiysem eyvallah djfbcidbfhvd)

"Ya sen niye pat diye karşıma çıkıyorsun ki? Ödüm bokuma karıştı burda ya!"

Canım götümde atıyordu şuan.

"Yavrum sen her korktuğunda bana böyle zarar mı vereceksin?"

Kafasına kitap fırlattığım güne ima yaptığında utançla yakındım.

"Kendimi korumak içindi o bikere! Sen sürekli korkacağım şeyler yaparsan bende korunmak amaçlı vurabilirim!"

Savunmama karşılık güzel gülüşünü sunup bana sarıldı.

"Tamam tamam. Özür dilerim. Bir anda çıkmamalıydım."

Bende sarılışına karşılık verdim. Tokadıma karşılık hafiften kızarmış yanağına bakıp kaşlarımı çattım.
Keşke vurmasaydım ya.. ama ne yapayım korkunca bedenim benden bağımsız tepki veriyordu. Vuruveriyordum.

"Acıdımı çok?" Dedim üzüntüyle.

"Hemde nasıl.. elin amma ağır ya!"

"Çok özür dilerim~" dedim ağlamaklı sesimle.

Kafamı çevirip yanağındaki hafif kızarıklığa dudaklarımı bastırıp küçük bir öpücük kondurdum.

"Sen her seferinde beni böyle öpeceksen eğer, istersen beni parçalara böl hiç sesim çıkmaz tavşanım."

Söylediğine küçük bir kahkaha atıp elimi yavaşça omzuna vurdum.

"Sen işe gitmeyecek misin? Geç kalmadın mı?"

"Ne o? Gitmemi mi istiyorsun yoksa? Kalbimi çok kırıyorsun ama! Sen beni sevmiyorsun bence." Dedi yakınırcasına.

"Hayır tabikii de! Gitmeni istemiyorum! Sadece seni evde görünce şaşırdım o kadar! Ayrıca seni sevmediğimi de nerden çıkardın?!"

I'M FUCKED UPDove le storie prendono vita. Scoprilo ora