(18)

940 88 26
                                    

"Üzgünüm bebeğim.. doktor beş dakikalık izin verdi. Merak etme tekrar gelirim. Hem gitmiyorum. Hemen camdan seni izliyorum hep.."

Başıyla onayladığında sedyede daha rahat bir pozisyon alıp gözlerini yumdu.

Üzerindeki pikeyi omuzlarına kadar çekip saçlarına tüy kadar hafif bir öpücük kondurup odadan çıktım.

Camın önüne geldiğimde, herzaman yaptığım gibi onu izlemeye koyuldum. Huzurla uyuyordu...
.
.
.

Jungkook~

Uyanmamın üzerinden üç gün geçmişti. Artık ağrılarım oldukça azalmıştı.

Taehyung sık sık odama girip benimle konuşuyor, öpüyor ve özlemini gideriyordu.

Doktorun odama girmesine izin vermediği zamanlar ise camdan beni izliyor, çeşitli şebeklikler yaparak beni güldürüyordu. Komik yüz ifadeleri beni kendimden geçirecek kadar güldürüyordu. Hatta bazen o kadar gülüyordum ki, yaralarım acıyordu.

Artık yatakta vakit geçirmekten sıkıldığım için ayağa kalkıp odanın içinde ve hastanenin koridorlarında, karnımdaki yara yüzünden sendeleyerek dolaşıyordum.

Ancak Taehyung beni ayakta gördüğü gibi azarlıyor ve geri yatağıma gönderiyordu. Kalkmamam için tehditlerini sunmayı unutmuyordu tabii ki.

Bazen ısrarlarıma dayanamadığı için beni tekerlekli sandalyeyle dolaştırıyor ve asla kalkmama izin vermiyordu.

Taehyung'un uyumasını bahane ederek onu göndermiştim. Sürekli beni izlediği için düzgün uyumuyordu.

Başta kabul etmese de ona küseceğimi söyleyerek tehdit ettiğimde kabul etmiş ve gitmişti.

Bende fırsattan istifade hemen ayağa kalkıp odadan çıktım.

Sürekli yattığımdan ve yediğim serumlardan dolayı bir enerji patlaması yaşıyordum ve Taehyung'un beni sürekli yatırmaya çalışması beni zorluyordu. Enerjimi atmam lazımdı.

Ayrıca bu hastane odasında sıkıntıdan patlıyordum.

Odadan çıktığımda kedi kılıklı Yoongi ile göz göze geldim.

Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

Sıçtım.. kesin Taehyung'a ispitleyecekti beni.

Taehyung'un onu buraya benim kalkmamam için koyduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

Yoongi'ye doğru ilerleyip yalvaran gözlerle ona baktım.

"Lütfen Taehyung'a söyleme.."

"Üzgünüm Jungkook. Kesin emri var senden haberdar olmak için."

"Gözünü seveyim! Hemen geri dönerim. Acı bana Yoongi! Sıkıntıdan patladım! Hem yaralarımda iyileşiyor."

"Tamam. Ama sorumluluk almıyorum. Yakalanırsan gözünün yaşına bakmam, satarım seni."

"Adamsın!"

Bana kıkırdayıp kafasını iki yana sallamış ve ayağa kalkmıştı.

"Ben kantine gidiyorum."

Onu başımla onayladıktan sonra daha fazla durmamış bende yürümeye başlamıştım.

Hastanenin koridorlarında kendimi zorlamadan ağır adımlarla yürüyordum.

Karnımdaki yara kapanmıştı. Hatta dikişleri alınmıştı. Ancak hala sızlıyordu. Bu yüzden fazla rahat hareket edemiyordum.

Yaklaşık yarım saat dolaştıktan sonra Taehyung'un uyanma ihtimaline karşı artık odama gitme kararı aldım.

I'M FUCKED UPWhere stories live. Discover now