I'M FUCKED UP

(12)

Gözlerini kapatmış ve kolları arasında çırpınan sevgilisine daha sıkı sarılmıştı.

Ancak Jungkook yine rahat durmamış, kalçasını arkasındaki bedene doğru ittirerek alt bedenlerinin buluşmasını sağlamıştı.

Taehyung sinirle gözlerini açmış, sabrının son demlerini yaşıyordu.

"Elin dursa, ayağın durmuyor! Ayağın dursa götün durmuyor Jeon! Yeter artık uyu! Beni daha fazla sinirlendirme!" Diyerek bağırdığında küçük beden bu sefer korkmuş ve uslu bir şekilde büzdüğü dudaklarıyla uyumayı beklemişti.
.
.
.

Gözüme giren güneş ışığı ve korkunç bir baş ağrısı eşliğinde, rahatsızca gözlerimi açtım.

Yüzümü buruşturmuş, kendime gelmeyi bekledim.

Sonunda kendime geldiģimde yatakta hafif doğrulup etrafımı inceledim.

Taehyung yanımda yoktu.

Taehyung nerede acaba diye düşünürken, bir anda dün yaşananlar zihnime giriş yaptı. (Heelllooo)

İçimden koca bir siktir çektim. Rezillikti yaptıklarım.
Taehyung'un yüzüne nasıl bakacaktım? Utancımdan yerin dibine girecektim.

Banyodan gelen su sesleri sayesinde Taehyung'un duş aldığını anlamıştım.

Acaba o duştayken ben de evden kaçsam mı? Marsa falan yerleşirim? Çünkü bu rezillikle bu evde durmak işkence gibi olacaktı.

Hızla kalkıp mutfağa indim.
Önce şu baş ağrısından kurtulmam lazımdı.

Dolabı açıp soğuk su ve bir ağrı kesici çıkardım. Ağzıma bir tane ağrı kesici hap atıp suyu kafama diktim.

Bardağı tezgaha bırakıp düşünmeye  başladım.

Bence dün olanları hatırlamamış gibi yapsam bu korkunç durumdan kurtulabilirdim.

Evet şuanki en mantıklı plan buydu. Hiç bir şey hatırlamıyormuş gibi davranmak..

Tam o sırada işittiğim adım sesleriyle düşüncelerimden sıyrılıp arkama döndüm.

Taehyung mutfağa gelmişti.
Saçları duş aldığından nemli duruyordu. Üzerinde rahat bir eşofman takımı vardı.

"Uyanmış benim yaramaz tavşanım. Günaydın."

"Günaydın~" diyerek karşılık verdim.
Yüzümdeki şirince sırıtmayla. Bu sayede rolüme girmiş oldum. Sanki dün hiç bir şey yapmamışım gibi rahat olmaya çalıştım.

Üzerime gelip beni tezgahla arasına alan Taehyung yüzünden bütün kaslarım gerilmişti.

"Dün gece.. beni çok zorladın. Sorumluluk almalısın sevgilim.."

"Ne? Ne yapmışım ki? Hatırlamıyorum.. ayy başımda çok fena ağrıyo~ bir daha o kadar fazla içmeyeceğim."

"Gerçekten neler yaptığını hatırlamıyormusun?" Dedi yüzündeki pis sırıtış eşliğinde üzerime daha da eğilirken.

"H-hayır? Çok saçmalamadım umarım.." dedim masumca çıkmasına özen gösterdiğim sesimle.
Yalan söylemekte berbat olmam beni zorluyordu şuan. Umarım anlamazdı.

"Neler yaptın öğrenmek ister misin Jeon?"

"Yok yok kalsın.. hiç merak etmiyorum."

"Neden? Beni gerçekten çok zorladın. Bedelini ödemelisin öyle değilmi?"

"Yoo değilim. Ayık kafayla olsam tamam. Ama sarhoştum. O yüzden bedel ödememe gerek yok. Zaten hatırlamıyorum bile." Dedim gergince.

"Tüm gece benim kucağımdan inmedin Jeon. Sürekli bana sürtünmeye çalıştın."