(19)

903 79 33
                                    

kırtılarımına arasında bana daha sıkı sarılıp dudaklarıma yapıştı.

Ayrıldığımızda bana güzel bir tebessümle bakıyordu. Kalbim bu tebessüm ile eriyordu resmen.

Kafasını boynuma gömüp öpücüklerini sıralamaya başladı. Aynı zamanda derin derin kokumu soluyordu.

Huzurla gözlerimi kapatıp bedenimi tamamen ona teslim ettim.
.
.
.

İki hafta sonra~

Yaralarım iyileşmişti. Hala küçük izleri vardı ancak artık acımıyorlar ve benim hareket kabiliyetimi kısıtlamıyorlardı.

Bu yüzden haftalarca Taehyung'un zoru ile yattığım yataktan kaçıp dışarıya dolaşmaya çıkmıştım.

Tabii ki son olaylardan sonra Taehyung yalnız başıma dışarı çıkmamı yasaklamıştı ve peşime bir düzine koruma takmıştı.

Güneş tepede parlıyor, soğuk havalara yavaş yavaş veda ediyorduk. Bu kış benim için inanılmaz geçmişti. Yaşamadığım macera kalmamıştı neredeyse.

Ve en önemlisi bu kış bana Taehyung'u getirmişti. Bu yüzden çok mutluydum ve bu kışa veda etmek bana biraz zor gelmişti.

Hafif serin esen rüzgar ve sıcak güneş ilk baharın habercisiydi. Bu havada yürümek çok hoştu.

Peşimde yürüyen korumalar eşliğinde savsak adımlarla dolaşıyordum.

Burası çarşı gibi bir yerdi. Her yer minik dükkanlar ve tezgahlarla doluydu. Çok güzel bir görüntü oluşuyordu.

Dükkanlara bakarak yürürken bir anda bir petshop dikkatimi çekti. Oldukça renkli görüntüsü çok dikkat çekiciydi. Ayrıca içeriden çeşit çeşit kuş sesleri geliyordu.

Dayanamayıp petshopun içine girdim.

Çeşit çeşit kuşlar coşkuyla ötüyor, bulundukları kafesin içinde heyecanla bir oraya bir buraya uçuyor ve zıplıyorlardı.

Kafeslere yaklaştığımda, bir muhabbet kuşu hızla öne atılmış ve kafesin demirlerine yapışarak bana yaklaşmaya çalışmıştı. 

Bu görüntü içimi ısıtmış ve beni gülürmüştü.

Parmağımı demirlere yapışmış olan mavi kuşa yaklaştırıp gagasına dokundurdum. Kuş ise tepkisiz, ona dokunmama izin veriyordu.

Sevimli bakışlarla bana bakıyor, sanki onu almam için yalvarıyordu.

Tabii ki bu kuşun bakışlarına hayır diyemezdim. Bir hayvan sever olarak dayanamayıp onu satın almıştım.

Satıcıya seslenip kuşu gösterdim ve satın almak istediğimi söyledim. Kafasıyla onaylamış ve kuşu yakalayıp eline almıştı. Kuşu eve götürebilmem için bir kafese koymuş ve bana uzatmıştı. Satıcı kuş için gerekli olan yem ve suluk gibi eşyalarıda bana vermişti. Eşyaları bir poşete yerleştirip güler yüzüyle poşeti bana uzatmıştı.

Arkamdaki koruma hızlı davranarak poşeti almıştı. Tam uzanıp kafeside eline alacağı sırada karşı çıkarak geri çekildim. Kuşu ben taşımak istiyordum. Koruma ise saygıyla eğilmiş ve satıcıya ödemeyi yapmıştı.

Evet, doğru duydunuz. Ödemeyi koruma yapmıştı. Taehyung onunla olduğumdan beri bana asla ödeme yaptırmıyordu. Hep kendi parasını harcatıyordu.
Korumaya kendi kartlarından verip, bana ödeme yaptırmaması konusunda sıkıca tembihlemişti.

Elimde kafesle, satıcıya teşekkür ettim ve iyi günler dileyerek dükkandan çıktım.

Korumalara dönüp eve gitmek istediğimi söyledim.

I'M FUCKED UPWhere stories live. Discover now