|10|Yeni Takımınızla Başarılar...

97 33 7
                                    

Bölümu iki gün önce atacaktım ama ilham götümden bir anda çıkmıyor maalesef. Sonuç olarak bölüm geldi, belki bir bölüm daha atarım bugün. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💓🦶🏿
İyi okumalar...

Changbin'in bakış açısı

Jeongin'in nadir olarak duyduğum ses tonuyla odadan kendimi dışarı atışım bir anda olmuştu.

"HAYIR YANİ ANLAMIYORUM ÖNCE MÜZİK GRUBU SONRA AMİGO TAKIMI... NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ CİDDEN ANLAMIYORUM. SİZE TONLARCA BAŞARI GETİREN İKİ FARKLI ALANDA NASIL BİR ANDA DEĞİŞİKLİK YAPABİLİRSİNİZ??" Jeongin son raddesine gelmiş gibi görünüyordu.

"Bu tepkini anlıyorum ama artık bir şeyler değişti Jeongin. Bu sene son seneniz olacak. Son turnuvalarınız ve bu vakitleri iyi geçirmeye gayret edin." Karşısında yetkili bir kişi olduğunu düşündüğüm şahsın konuşmaları çok sinir ediciydi. Olayı anladığımda benim de öfke patlaması yaşamam kaçınılmazdı.

"NE YANİ BİZDEN SONRA AMİGO TAKIMI MI? SİZ ÇILDIRMIŞ OLMALISINIZ. SİZİN İÇİN VERİLEN ONCA EMEK ÇÖP MÜYDÜ? VE BEN VE GRUBUM BU SENE BAHAR ŞENLİĞİNDE SİZİN İÇİN ŞARKI SÖYLEMEYİ REDDEDİYORUZ, madem öyle daha iyisini bulabilirseniz bulursunuz..." diyerek Jeongin'e yaklaşmış onu savunma pozisyonuna geçmiştim. Bu onu konuşmasında cesaretlenmesi içindi.

Derken karşıdan gelen yeni amigo takımı olduğunu düşündüğüm kişiler koridorun karşısında belirmişti. Olayların bu kadar çabuk gelişmesi aklımı karıştırmıştı. Jeongin'e baktığımda onun sinirini çok net bir şekilde hissediyordum.

Koridordaki takım, yetkili adamın yanına geldiklerinde bir kız öne çıkarak konuştu. "Bahsettiğin oda hangisi dayı?"

Her şey ortadaydı. Ne kadar kabul etmek istemesemde Jeongin'in eğittiği takımı kimsenin yenebileceğine ve istisna olmadığı sürece dağıtılabileceğine inanmıyordum.

"Dayı ha? Sebebi buydu demek. Kaç yıldır ayakta durup amigoluğun kitabını yazmış ve anıldığında okulumuzu hatırlatan bir dalı en iyi şekilde icra eden bir takımı dağıtma sebebiniz bu. Komiksin ve komiksiniz. Bu seneki turnuvalarda yeni takımınızla size iyi şanslar dilerim." Yaptığı hareket ortamdaki herkesin şaşırmasına neden olmuştu.

Hemen sonrasında odaya girmiş, eşyalarını toplamış ve sonrasında anahtarı teslim etmek için yetkili şahsın karşısına dikilmişti.

"Yeni takımınızla başarılar hocam."

Diğer takım arkadaşlarının yüzüne bile bakmadan gidişi, beni peşinden gitmek zorunda hissettirmisti.

Hızlı adımlarla dışarı adımlarken ona yetişmek için ben de hızlanmıştım. Ona seslenişim ardından daha da hızlanması beni zorluyordu.

"Jeongin, bekle!"

Son haykırışım sonunda olduğu yerde çakılı kalmıştı ki bu hızla onun yanına gitmem için bir zaman yaratmıştı. Gittiğimde görmeyi beklediğim yüz bu değildi...

"Hey, Jeongin?"

Gözleri dolmuştu ancak akıtmamak için kendi içiyle savaş verdiğinden emindim. Haklıydı bunda. Her zorluğa rağmen çalışmışlardı, şahittim. Bir anda pat diye gelen haberin onu bu kadar sarması beklenir bir şeydi belki de.

Beklenirliği olmasına rağmen dayanamıyordum. Karşımda onu bu şekilde görmeye alışık değildim. Her zaman herkese yardımcı olan ve sadece gülümsediğini gördüğüm bir kişiydi o. Göründüğü gibi olmasını istediğim tek kişi şuanda yalnızca oydu.

Neden olduğunu bilmediğim bir hareketle onu kavrayıp kendime yaklaştırdım. Elindeki esyaları bir anda bırakıp kollarını sarmıştı aynı şekilde.

Şuanda ikimizin aklında ne yere düşen ve dağılan eşyalar vardı ne de arkadan boğuk sesini işittiğimiz Daniel...

Live to Win//JeongbinOù les histoires vivent. Découvrez maintenant