|18|Beş dakika

75 24 6
                                    

Jeongin'in bakış açısı

Beni otoparka götürdüğünde, söyleyeceklerini bekliyordum.

Arkasını dönmüş ve düşünüyor gibiydi.

"Ne oldu Changbin hyung?"

Sorduğum soruya cevap alamadım bir süre. Bu sessizlik sonucu ona yaklaşmaya karar verdiğimde ani hareketi benim beklemediğim bir olaydı.

Bi anda dudaklarıma kapanan dudaklarıyla tüm sağlıklı düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim. Düşünemiyor ve gittikçe dudaklarımın benim iradem dışı onunkilere kilitlenmeye çalıştığını hissediyordum.

Anın büyüsüne kapılıp ellerimi ensesine çıkardım ve bu sefer istekle dudaklarımı araladım.

Dilini davetsiz misafir gibi ağzımın içerisinde ağırlarken benimkiyle birleştirdim.

Ellerini belime çıkarıp beni kendine bastırdıkça daha istekle tekrar birleştiriyorduk dudaklarımızı.

O an, onun bana benim ise ona ait olduğumu fark etmemi sağladı.

En sonunda nefes alamadığımdan ayrıldım dudaklarından. Hayatımda hic bu kadar yumuşak bi şeye temas ettiğimi hatırlamıyorum. Dudakları, tüm yaraları temizleyebilecek kadar yumuşaktı. Tekrardan ilişmek istedim, hiç bitmesin istedim anımız.

"Seni seviyorum..." Başını boyun girintime koyup mırıldandığı cümleyi çok net duyabilmiştim.

Söylerken çıkardığı mırıltı gıdıklanmama neden olurken içim müthiş bir huzurla dolmuştu.

"Ben de seni..."

İlahi bakış açısı

Duyduğu bu sözle bir anda yerleştiği boyun girintisinden çıktı Changbin. Bu heyecanlanmasına neden olmuştu. Acaba dalga mı geçiyor diye baktığında gayet tatlı ve masum ifadesiyle Jeongin ona gülümsüyordu.

Bu gülüş her şeye bedeldi.

Öpmeyi en çok istediği o yanaklara ilişti ve gamzelerinin üstüne buseler kondurdu. Jeongin'in çıkardığı kıkırtılardan onun da memnun olduğunu anlamıştı.

"Benimle çık Yang Jeongin."

"Herhangi bir seçeneğim var mı?"

Yalandan düşünür gibi yaptı Changbin. "Hmm. Ya evet ya da ja. İkisinden birini seç."

"Ja. Seninle çıkarım Seo Changbin."

Uzun süredir kavuşmayı bekleyen iki kardeş gibi sarılmışlardı birbirlerine. O kadar sıkı sarılıyorlardı ki Jeongin artık kemikleri hakkında endişelenmeye başlamıştı.

"Chang... Nefes.."

"Ah tabi pardon." Belindeki eli gevşetip Jeongin'e alan tanıdı Changbin. Jeongin hızlı hızlı nefes alırken o da sessizce izliyordu karşısındakini.

"Çok güzelsin Yang..."

Ne denebilirdi ki bu söze karşılık. Utanmaktan başka bir eylem gerçekleştiremez karşıdaki.

Çok klişe değil mi?

Ama aşk sever klişeleri...

Gerçi bu aşkın boyutuna bağlıdır.

Onların arasındaki aşk klişeleri aşar nitelikteydi.

Utandı belki içten içten ama bir anda dudaklarını birleştirip duygularını sergilemekten çekilmedi Jeongin.

Kısa bir birliktelik sonucu yine ayrıldı dudakları.

Yaşadıkları belki de beş dakikalık bir andı ancak tüm duygularını açık etmek için yetmişti bu beş dakika....

Sınır: 10 oy

Biliyorum çok kısa oldu ama bu güzel ana artı bir sahne ekleyemezdim, affedin😭😭

Live to Win//JeongbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin