Bölüm 1: Yeni Bir Başlangıç

410 36 2
                                    




Beş sene sonra...

"Nefes neden inat ediyorsun? Tanımadığın insanlarla nasıl yaşayacaksın? Kimdir, nedir, nasıl insanlar? Hiçbir fikrin yok! Senin için rahat mı gerçekten? Lütfen Nefes! Bak benim hiç içime sinmiyor. Kendine doğru düzgün bir yer ayarlayana kadar bizimle kal işte. Anıl da aynı şeyi söylüyor. Misafir odamızı senin için yaptık biz, biliyorsun..."

Nefes elindeki valizi binanın önünde yere bıraktı ve uzun uzun Buket'in endişe dolu ela gözlerine baktı. Açık kumral saçları doğal dalgalarla sırtına kadar dökülüyordu. Hafif çekik ela gözleri, saç renginden biraz koyu renkli, biçimli kaşları, küçük hokka gibi bir burnu ve koyu pembe dudaklarıyla yüzü o kadar güzeldi ki hangi ortama girse bir bakan bir daha bakardı. Yıllar önce Anıl da ona bu yüzden ilk görüşte âşık olmamış mıydı?

Hafifçe gülümseyerek "Buketçiğim, canım benim, çok teşekkür ederim. Beni düşündüğünüzü biliyorum ama ben kendimi bildim bileli yalnızım zaten biliyorsun. Beş senedir de başımın çaresine baktım, yine bakacağım. Bir sorun olursa ilk sizi arayacağım ama kızların ikisi de tatlı kızlar. Sorun yaşayacağımı sanmıyorum." dedi.

Buket Nefes'e sıkı sıkı sarıldı. "Tamam o zaman. Daha fazla konuşmayacağım. Bir de biz görelim bakalım şu ev arkadaşlarını." diyerek elindeki büyük poşetle binaya doğru yürümeye başladı.

Nefes de valizi yerden alarak peşinden gitti. Bina Kadıköy'de düzgün bir muhitteydi ama ev kotta, üç odalı, dökülen, izbe bir evdi. Daha uzak mesafelerde aynı bütçeye daha iyi evler vardı ama hem muhitin güvenli olması hem de işe ulaşımının rahat olması evin kendisinden daha önemli gelmişti ona. 'Daha evi görmeden bu tepkileri veriyorsa evi görünce ne yapacak kim bilir?' diye düşünmekten kendini alamadı. Şu anki bütçesiyle ancak burayı karşılayabileceğini Buket'e anlatamazdı. Hemen destek olmayı teklif edecekti. Nefes bunu kabul edemezdi.

Aslında beş senedir öyle kötü yerlerde kalmıştı ki evin durumu Nefes'in umurunda bile değildi ama Buket'in aynı şekilde düşüneceğini sanmıyordu. Kızlar da bir gariptiler zaten. Tutuk tutuk konuşuyorlardı, donuk bakışları vardı. Nefes'in ilk kontrol ettiği şey kiraladığı odanın ve banyonun kilidi olup olmadığıydı. Neyse ki ikisinde de kilit vardı.

Alt kata indiklerinde Nefes evin kapısını yeni anahtarıyla açtı. Kızlar bu saatte evde olmayacaklarını söylemişlerdi. Aklından 'İnşallah Buket gitmeden gelmezler.' diye geçirdi.

"İşte burası." diyerek ayakkabısını çıkardı ve valiziyle içeri girdi. Buket peşinden geliyordu. Etrafına bu kez Buket'in gözüyle bakmaya çalıştı. Koridorun duvarları yer yer çatlamış, belli ki yıllardır boyanmamıştı.

Salona girdiklerinde iki tane karşılıklı yerleştirilmiş kahverengi, rengi solmuş çekyatlar dikkat çekiyordu. Orta sehpanın üzerinde yemek artıkları, dergiler, bardaklar ve içi izmarit dolu kül tablası duruyordu. Yerlere kıyafetler atılmıştı. Yırtık pırtık perdeler pislik içindeydi.

Buket yüzünde tiksinti dolu bir ifadeyle "Nefes, burası ne böyle? Burada mı yaşayacaksın? İğrenç bir yer burası! Hadi hemen gidiyoruz buradan!" dedi.

Nefes önüne eğdiği başını kaldırarak dolu dolu gözlerle Buket'e baktı.

"Yapamam Buket. En fazla bir sene kalacağım burada, sana söz veriyorum. Sonra senin de onayladığın düzgün bir yere çıkacağım. Hadi sen şimdi git. Ben odama yerleşeyim. Biraz temizlik de yapacağım. Çünkü hakikaten böyle yaşanmaz." diyerek buruk bir şekilde gülümsedi.

Buket sonunda ikna olup gittikten sonra Nefes valizini odasına götürdü ve yatağın üzerine oturdu. Evde keskin bir izmarit kokusu vardı. Allah'tan odasında balkon vardı. Hemen balkon kapısını açtı, biraz havalandırmak iyi gelecekti.

Senden Başka Hiç KimseWhere stories live. Discover now