Sweet Gangster/Minsung

İlgi delisi

Odaya girmiş ışıkları açıp üzerimi değiştirmiş, korkuyla Lee Know'u bekliyordum. Minho bu defa kesinlikle beni yanından kovacaktı. Para dolu çantayı sehpanın üzenlerine koydum, ona bile sevinemiyordum.

Stresten yerimde duramıyordum. Zaman geçtikte stresim artsa da enerjim azaldığı için, gece uyuduğum kanepeye oturdum. Yaklaşık 2 saattir, Lee Know'u beklememe rağmen hala gelmemişti.

İki saatin sonunda Lee Know gelmesi ile dizlerimi kendime çekerek oturdum. Minho, odaya gelmeden önce çıkardığı kravatını sehpanın üzerine fırlattı. Köşesine sindiğim kanepenin tam ortasına oturup kafasını geriye yasladı. Üzerindeki ağır parfüm kokusu, beni çok rahatsız etmişti. Yüzünü incelediğinde dudaklarının şişliği hemen fark ediliyordu. Beyaz teni, yüzünden boynundaki kızarıkları da görmüştüm. Dağınık saçları, şişmiş dudakları, boynundaki kızarıklıklar ve az önce seks yaptım ifadesi ile karşımda  duruyordu.

"Ne yaptın?" diye sordum. Tüm cesaretimi toplayıp sormuştum fakat ilk defa cevabı duymak istediğimden emin değildim.

"Gerekli bilgileri aldım."

"Kadına ne oldu?"

"Öldü! Köstebek olduğu zaten anlaşılmıştı. O yüzden bilgi almak için acele ettim. Az kalsın işimiz yarım kalıyordu" bana yan bir bakış attı. "Neyse ki diğerlerinden önce kadını yeniden buldum." Sessiz kalmıştım.

"Ne demiştim sana! Kimseyle konuşma benden uzaklaşma! Ama sen ne yaptın siktiğimin herifiyle konuştun!"

"Özür dilerim. Gerçekten konuşmamak için çok çabaladım fakat siz öpüşürken kafamı çevirince, bunu fırsat olarak buldu ve konuşmaya çalıştı."

"Neden? Hiç mi öpüşen birini görmedin"

"Gördüm?"

"Ee?"

"Sadece izlemek istemedim" diye mırıldandım. Duyduğundan emin değildim ama bakışları, bakışlarımla buluşunca duyduğunu anlamıştım.

Bana derin derin bakıyordu. Bende ona dikkatle baktığımda burnunun ucundaki beni görmüştüm. Çok tatlı duruyordu. Bu kadar acımasız adamın ayrıntıları çok tatlıydı. "Burnunun ucundaki beni ilk defa görüyorum."

"Genelde kapatırım"

"Çok sevimli!"

"Neden kapattığımı bilsen, bu kadar sevimli olduğunu düşünmezsin"

"Neden?"

"Kurbanlarım ölmeden önce görürler, benimi görmeleri, bir nevi ölüm işareti"

"Şimdi ben de gördüm"

"O zaman seni de öldürmem lazım"

Korkudan bacaklarımı mümkünmüş gibi daha da kendime çekmiştim. Minho uzanıp ayak bileğimden tutup kendine çekti. Bacağımın birini arkasına aldı, diğer bacağımı çekip, onu da kucağına aldı. Kucağındaki çıplak bacağımın üst baldırını tuttu.

"Çok kızdın mı bana?"

"Çok!"

"Özür dilerim hep sorun oluyorum"

"Hıhı sorun oluyorsun!"

"Seul'e dönünce yollayacak mısın beni?"

"Bilmem yollasam mı?" Biraz düşünür gibi yaptı. "Çok güzel yemek yapıyorsun. Dori de seni çok seviyor. Bir çanta dolusu para da kazandın."

"Evet şaşkınım bir çanta parayı bize verdiler."

"Bize değil sana! Onlar senin kazandığın paralar istediğin gibi kullan!"