Sweet Gangster/Minsung

Av

Minho'nun öfkesi, arabadaki bağırıp çağırmaları ile kazasız belasız zorla kulübe gelmiştik. Sanki çok umrundaymışım gibi kıyafetim ile kafayı bozmuştu. Crop gibi bir üst giymiştim ama tam cropta değildi. Altına ilk giydiğim pantolonu görse kafayı yerdi neyse zaten kombinime uymadığı için değiştirmiştim.

Minho'nun planın tekrar üzerinden geçmesi ile kulübe ulaşmıştık. Ben içeri girdiğimde Felix'in az çok tanıdığım arkadaşlarının yanına ulaştım. Biraz aşinalığım olan insanlardı. Bu yüzden çok sıkıntı yaşamadan sohbet etmeye başladık. Yani en azından kimsenin yakın olduğum biriyle ilgili fantezilerini dinlemiyordum. Aslında düşününce Minho'nun arkadaş grubu yaptıklarımı gayet hak etmişti.

Müzik, sohbet, az miktarla alkol derken kalabalık arasında adamımızı fark etmiştim. Biraz yaramazlıktan zarar gelmez diyerek  dans edenlerin arasına karıştım. Kendi çapımda dans ederken bir süre sonra belimde hissettiğim el ile kafamı çevirdim.

"Seni buldum güzellik"

"Evet buldun"

"Seni bulmak için ne kadar risk aldım bir bilsen"

"Anlamadım"

"İçecek bir şey ister misin?" diyerek kulağıma eğilip konuştu.

"Olabilir, çok yoruldum zaten"

"Bu gece çok yorulacaksın güzellik"

"Öyle mi?" diyerek yaramaz bir gülüş attım. Alejandro'nun karşısına oturup selamlaştım. Yanımdaki adama dönüp en güzel gülümsememi sunup, "Ev sahibi ben sayılırım özel kokteyl var, ikimize de ondan söylüyorum"

"Tamamdır"

Adam yanımda oturmuş beni süzerken Alejandro'ya istediğim içeceği söyledim. İçeceklerimiz hazırlanırken biraz sohbet etmenin iyi olacağını düşündüm.

"Beni takip etmediğine eminiz değil mi?"

"Aşk tesadüfleri sever bebeğim"

"Yani bana aşık oldun"

"Çok beğendim kim bilir, benimle gelirsen bu çekim aşka dönüşebilir." Adamın sadece beni arzuladığını düşünürken bana abayı yakmış olacağı hiç aklıma gelmemişti.

"Nereye gideceğiz"

"Yakın zamanda dünya turuna çıkacağım"

"Gerçekten mi?"

"Evet"

"Hep dünya turu yapmak istemiştim ama bana eşlik edecek kimseyi bulamadım."

"Pasaportun hazırsa yarın yola çıkabiliriz güzellik"

Jinhwan'a güzel bir gülümseme verdim, aslında bu gerçekte hayalimdi fakat sevdiğim birisiyle ya da yakın arkadaşlarım ile yapmak istediğim bir hayaldi. Bunun asla olmayacağı düşüncesi ile moralim bozulsa da kendimi toparlamaya çalıştım.

"Durgunlaştın?"

"Uzun süreli hayalim ve asla olmayacağını düşündüğüm bir şeydi. Neyse bu kadar duygusallık yeterli, beni seninle gelmeye ikna etmen lazım"

Adam kulağıma yaklaştı. "Seve seve bebeğim" adam bana sırnaşınca bende cilve yaptım. Aynı şekilde kulağına eğilip, "burada bizim kullandığımız gizli bir odamız var, patrona yakalanmadan oraya geçebiliriz."

"Patron?"

"Gece kulübünün sahibi. O odayı sadece dinlenmemiz için kullanmamıza izin veriyor, başka şeylere izin vermiyor. Bu yüzden yakalanmadan gitmeliyiz."