love

1.3K 47 14
                                    

Sabah kalktığım gibi yanımda ayazı görünce anlık şaşırdım. Ardından dün yaşananları hatırlayınca yüzümde tebessüm oluştu

. Kolu karnıma sarılıydı ve bana dönüktü. Benim ise iki kolumda yandaydı ama bacağım onun bacağının üstündeydi . Bu duruma daha fazla tebessüm edip Ayaz'ı izlemeye başladım. Beni sevdiğini biliyordum. Bunu hissettiriyordu. Kahverengi gözleri bana her baktığında ışıldiyordu.

Sevilmek böyle mi hissettiriyordu diye düşündüm içimden. Böyle dertsiz tasasız yarınlar yokmuş gibi. Mutlu mu ediyordu insanı yada huzurlu. Ben bunları düşünürken Ayaz gözlerini kırpıştırarak açtı. Bana baktığında gözleri yine ışıldamış yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Bu kadar mı çok seviyorsun beni diye içinden düşündüm. Ayaz ise "böyle bakarsan öperim"demişti.

Utanıp başımı eğince Ayaz sesli bir şekilde kahkaha atıp elini çeneme koydu. Başımı kaldırıp göz göze gelmemizi sağladı.

"Çok güzelsin"

Ben dediği şey ile utanırken o büyülenmiş gibi bana bakıyordu.

Ardından tereddüt ederek yaklaşıp yanağımdan öptü. Yataktan kalkıp benim tarafıma geldi. Ben ne yapacağını merakla izlerken o gelip beni kucağına aldı. Ellerimi boynuna sarıp iyice sarıldım düşmemek için. İkimizde aynı kiloda gibiydik ama eğer ben onu taşırsam belim yerinden çıkar diye tahmin ediyordum .

Beraber banyoya girince beni çamaşır makinesinin üstüne oturttu. Ellerini belime sarıp bacaklarımın arasına girdi. Yüzlerimiz şimdi eşitlenmişti. Hala bana büyülü olmuş gibi bakarken "ilk öpüşmemiz burda olabilir mi" diye sordu.

Banyoya bakıp tekrar ona döndüm. Eğer evet dersem beni hemen öpebilirdi . Ben ise hala buna hazır hissetmiyordum . Başımı hayır anlamında sallayınca derin bir nefes alıp başını göğsüme koydu. Biraz durup gülerek ayrıldı.

"Hadi bakalım ilk yüz yıkamamızı gercekleştirelim kocacım "diyince gülüp çamaşır makinesinin üstünden indim . Musluğu açıp yüzümü yıkadım o ise arkada havluyla beni bekliyordu.

Karı koca gibi hissediyordum ama galiba bu utangaçlikla karı ben olucaktim. Düşüncelerimle gülüp arkamı döndüm. Ayaz ise çatılı kaşlarıyla  ama yüzünde hafif tebessümle bana bakıp "niye güldün yavrum "dedi.

Ben ise sadece omuz silkip havluyu elinden aldım. Lahabonun önünden çekilip önün geçmesi için alan bıraktım oda yüzünü yıkayınca beraber banyodan çıkıp mutfağa gittik . Sessiz bir kahvaltı hazırlanışı olsada bana huzurlu hissettiriyordu.

Masaya oturup elimdeki telefona bakınca sıfır mesaj olduğunu gördüm. Tek mesaj atarım yanımdaki olduğuna göre kimsenin mesaj atmaması kaçınılmaz gerçekti. Yinede moralimi bozmayıp güzel bir sohbetle kahvaltımı ettim.

Okula gelmiştik bugün cumaydı ve ayazlara dersim yoktu ona rağmen her tenefüs yanıma geliyor eğer ondan önce bir öğretmen yada öğrenciyle konuşursam trip atıyordu. Bu tripleri ise diğer derse kadardı. İlgilenmek hoşuma gitsede bazen sık boğaz ettiğinde oluyordu.  Son zil çalınca eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım. Ne yapacağımı bilmiyordum . Ayazı beklemelimiydim yada haber verip tek mi gitseydim. Ben kapının önünde bunları düşünürken yanıma tebessüm ederek Ayaz yaklaştı.

"Hocam buyrun gidelim"

Çok şükür asla ağzından tek kelime kaçırmıyordu. Yoksa ikimizde bokota yemişişko olurduk .

Okula yakın olan eve gelip salona geçtim. Herşey Bana huzuru anımsatıyordı. Huzur Ayazdı. Huzur yanımdaydı. Gelip iki bacağını araladı. Ben ne yapacağını beklerken üstüme oturup yukardan bana bakmaya başladı. Ben ise yüzüne bakıyordum ama yüzümde mimik olmadığına eminim. Çok geçmeden Ayaz tek kaşını kaldırıp "rahatsızsan kalkayım" dedi. Beni düşünen çocuğa tebessümle bakıp elimi iki yandan beline sardım.Kendime bastırıp başını göğsüme yaslanmasını sağladım.O ise kıkırdayıp "woow"dedi. Bende gülümseyip belini okşamaya başladım. Birden benden ayrılıp "hadi öpüşelim" dedi. Ben ise hala kokruyordun. Benim bir karım vardı ve korumam gereken kardeşlerim. Başımı sağa sola sallayınca yüzü düştü.

Benden saklamak için tekrar göğsüme yatınca sıkıntılı bir nefes aldım. Bende öpmek istiyordum ama kendimi kaptırmamam lazımdı. Bir süre sonra ayrılmıştık. Beraber mutfağa girip yemek yeparken Ayaz sandalyeye oturup "salatayı sen yapar mısın ben yapmayı bilmiyorum"dedi. Başımla onaylayıp yapmaya başlayınca Ayazdan ses soluk çıkmadığını farkedip arkamı döndüm.

Direk kalçama bakan Ayaz dönmem sonucu başını kaldırıp "yaz kızım bir kilo çimento 25 kilo beton"diye saçmalamaya başlayınca araya girip "hiç kıvırtma bu bende işlemez"dedim. İçim bir hoş olmuştu ama kırılan gururum sanki ben altta olunca daha kırılgan olucakmış gibiydi.

Üstelik karım sürekli cinsel ilişki arasında hakeretler ediyor yetersiz hissettiriyordu. Ayazida tatmin edemeyebilirdim.

Belki oda bir süre dayanır sonra beni u terkederdi. Bana masum kediler gibi bakınca oflayip yine salata yapmaya başladım. Onun ise fısıltı şeklinde "yes be"demesini duyup hafifçe gülmüştüm. Deliydi bu çocuk.

Hocam Değil Kocam (bxb)Where stories live. Discover now