bırakmam

320 14 6
                                    

Ayaz'ın bu meselesi yabana atılacak bir mesele değildi. O yüzden bu gece onunla karşılıklı konuşmaliydim. Uyuşturucu kullanımının ortaokula kadar inmesi ile ülkemizde kullanma oranı hızla artış göstermişti. Bu durum beni hem korkutuyor hem endiselendiriyordu. Karşımdaki bıyıklı adamla yaptığımız anlaşmada 1 yıllık peşin kirayı ödemiştim. Evin birkaç eksiğini biz yerleşmeden halletmeye çalışacaktı. Tahmini 1 haftaya kalmaz yerleşirdik yeni evimize.

Serin havayı içime solurken kapıyı açıp bindim. Yanımda sessizce oturan Ayaza tebessüm edip otele doğru sürmeye başladım.

"Yarın okula gidiceksin değil mi?"

Derin bir iç çekip bana döndü. Araba kullandığım için saniyelik yüzüne bakıp yola odaklandım.

"Seni bırakmak istemiyorum"

"Devamsızlığın artıyor ayrıca derslerden geri kalmanı istemiyorum"

"Tamam"

Sesinden istemediği açık ve netti ama ben onu iyi yerlerde görmek istiyordum. Mutlu olmasını.

"Ne okumak istiyorsun"

"Mimarlık"

"Hmmm . O zaman arsayı ben alayım evimizi sen yap"

Heyecanla ayağını diğer ayağının altına koyup bana döndü.

"Gerçekten mi?"

"Evet niye bu kadar şaşırdın"

Benim de yüzüm gülüyordu. Ayaz'ın tasarladığı bir evde beraber yaşamak çok güzel olurdu.

"Bilmem benim tıp falan okumamı istersin sanmıştım."

"Ben senin mutlu olmanı istiyorum. Neyi istiyorsan onu oku. Yeter ki beraber mutlu olalım."

Hevesli çıkan sesiyle tebessüm edip konuşmaya başladı.

"Yaa Çağlar arabayı durdur da seni azıcık öpeyim "

Cilveli çıkan sesiyle anlık yüzüne baktım
Kıkırdayıp kınar gibi bakışlar atıyordum bir yandanda.

"Ben evde öperim seni "

"Tamaaam"

Vardığımız otele dıştan bakıp girdik. Kendi odamıza gelince kart ile kapıyı açıp içeri girdim. Ev işini de halletdiğimize göre kafam rahattı artık.

Salona geçip oturdum. Biraz sıcakladığım için gömleğimin ilk iki düğmesini açıp elimle hava dalgası oluşturmaya çalıştırdım.

"Sıcak mı"

"Aynen sana değil mi?"

Üstündeki siyah deri ceketin altında yine siyah tişört vardı.

"Biliyorsun ben hep yanıyorum"

Alaylı bir şekilde gülerken gelip kucağıma oturması ile tebessümle baktım yeşillerine .

Elimle belini sarıp başını göğsüme yasladım. Asi saç tutamlarını parmaklarıma sarıp okşamaya başladım.
Hafif bir kokunun yayıldığı başına dudaklarımı bastırınca onun gömleğimi tuttuğunu hissettim. Başımı biraz eğip bakınca belimi sarmış olduğunu gördüm. Aynı ahtapotlar gibiydi.

Başını kaldırıp tebessümle bana bakarken yüzündeki huzurlu ifadeden baya hoşnuttum. Burnunun ucunu hafifçe öpüp tekrar göz teması kurdum.

"Ayaz seninle birşey konuşmak istiyorum."

"Konuşalım aşkım"

"Sen birşey mi kullanıyorsun"
Tebessüm eden yüzü önce dönmüş ardından yok olmuştu. Gözleri an be an büyürken içindeki korku pırıltıları etrafa saçılıyordu. Dilini yutmuş gibi tek kelime söylemeden bana bakmaya devam etti.

Başını iki elimin arasına alıp sabitledim. Güven vermesini umduğum sesimle konuşmaya başladım.

"Ayaz bana doğruyu söyler misin birtanem haa?"

Gözlerinin içi giderek dolarken ilk gözyaşı da süzülüp yanağında ıslak bir yol bırakmıştı.

"Çağlar"

Yanağını öpüp başımı şakağına dayadım. Kolumu omzuna sarılıyken onun ağlama sesi duyulmaya başladı.

"Ağlama Ayaz birşey sordum sadece.

Evet mi hayır mı?"

Burnunu çekip nemli gözlerle bana baktı. "Evet"

Korktuğum şeyin başıma gelmesinin acı haberini alırken ayazı iyice sarıp kendime çektim. Kollarını omzuma sarmış ağlarken küçük bir çocuğa benziyordu.

Bundan sonra yapılacaklar tedavi görmesini sağlamaktı. Bu benim yada başkasının başa çıkacağı birşey değildi. Üstelik daha yeni başladığını umuyordum . Eğer yeniyse temizlenmesi kolay olurdu .

"Çağlar beni bırakma"

Hıçkırıkların arasından duyduğum ses ile elimle saçlarını okşayıp "şşh Ayaz seni niye bırakayım"gibi cümleler sıralıyordum. Ortada bir problem varsa çözülürdü kaçılmazdı.

Karşımdaki kadın bana acır gibi bakarken onu göz ardı önümdeki bedenin bana bakmasını sağlamaya çalıştım. Ama inatçı keçimiz kollarını bedenime sarmış ayrılmıyordu.

"Ayaz seni bırakmam,sen ister iste ister isteme ömrünün sonuna kadar yakandayım"

Göz yaşları arasında gülerek bana bakınca dayanamayıp nemlenmiş kırmızı dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Yumuşak deriyi iki dudağım arasında emerken ensemde hissettiğim tırnak ile daha bir hırslandım. Elimle Ayaz'ın çenesini tutup kendimden zor bela uzaklaştırdım uğruna öleceğim dudakları.

"Ne zamandır kullanıyorsun"

"6 ay oldu"

"6 ay mı Ayaz sen benimle sevgili olduktan sonra mı kullanmaya başladın"

"Açıklaya bilirim. "

Sakinleşmek adına derin nefesler alıp dişlerim arasından"açıkla" dedim.

"Ben popüler olunca bir çocuk önerdi. O zamnyalarda herkes içiyordu bir tek ben aralarında yabancı oluyordum . O yüzden aldım."

"Tedavi görmeni istiyorum "

"Tamam olucam yeterki beni sevmeyi bırakma "
"Merak etme daha o kadar sıyırmadım. Ama beslenmene adam akıllı dikkat edeceksin. Birdaha da kullanmayacaksın. Yoksaa "

"Yoksa ne "

"bir daha öptürmem kendimi "

"Ee bu resmen cinayet"

" Ne cinayeti "

"Aşk cinayeti aşk "

"Felsefe yapma bana öperim dudaklarını"

"Ööpp"

Cilveli sesiyle harfleri uzatarak konuşurken emrine amade olup dudaklarına yapıştım.

...

Alınız efendim hayrını görünüz

Öpüldünüzzzzzzzzzz....

Hocam Değil Kocam (bxb)Where stories live. Discover now