ben sana bağımlı

328 12 5
                                    

Üzerimdeki kıyafete aynadan bakarken rezil olduğum düşüncesi tüm bedenimi sarmıştı .

Öğrencilerim bu halimi görse kesinlikle beni bir daha asla ciddiye almazlar arkamdan dedikodu kazanları kaynatılırdı.

Üstümdeki kıyafetin açıklığı bile içimdeki daralmayı azaltamıyordu. Aldığım derin nefesler ile son kez aynaya bakıp dolaba ilerledim. Camlı kıyafet bölmesinin ilk ağzını açıp kendime gri eşofman takımını çıkararak yatağa koydum .

Üzerimdeki omzu açık mini elbise kıyafet boyuma ve kiloma oranla çok güzel otursa da rahatsız oluyordum. Üstelik kıyafetin bir parçası olarak giydiğim dantelli baksır beni yerden yere atıyor ayaklar altında eziliyormuş gibi hissettiriyordu.

Omzumdaki askılığı elimle aşağı çekerken açılan kapı ile hemen bir kıyafet alıp önüme siper ettim.

İçeriye adımlayan Ayaz'ın şaşkın bakışları bedenimde dolanırken yutkunma sesi odada yankılandı. Hissettiğim utanma hissi ile başımı eğerken o kapının önünde dikiliyordu.

Biliyordum rezil olmuştum işte. Kötü bir tepki vermemesini umuyordum çünkü kalbim kırılmaya müsaitti. Üstelik şuan hızlı hızlı atması yüzünden soluklarım da hızlanmıştı.

Onun hareket ettiğini hissetsemde başımı kaldırmadım. Bakış açıma onun sarı sünger boblu çorapları girerken çenemde hissettiğim yumuşak baskı ile başımı kaldırdım.

Bana hayran bakan gözler içime su serpsede tehlikeli dudak kıvırışı bu gecenin benim için kolay geçmeyeceğinin işaretiydi.

Eli kalkıp bedenime siper ettiğim kıyafetleri kavrarken çıkan mavi damarlar bile nefesimi kesmeye yetiyordu. Ben daha sıkı kavradım elbisenin açığa çıkarmaması için. Çünkü karın kısmı tamamen boşluktu. Üstelik hangi akla uyup beyaz siyah aldığını bile bilmiyordum. Ellerimden sertçe alınan elbiseler anında yeri boylamıştı.

Ayaz'ın bakışları yüzümden başlayıp boynuma ordan açık olan karın kısmına gelmişti. Biraz daha altlara inince mini eteği gördü . kolları kalkıp omuzlarımdan tutunca heyecan ile ne yapacağını beklemeye başladım. Hafif baskı ile beni itip üzerime yürümeye başladı.

Dövecek miydi ayol.

Ayağımın yatağa takılması ile yavaşça oturdum. O hala üzerime gelirken yüzümün aldığı şekil komiğine gitmiş olacak ki sırıtmıştı. Beni uzandırıp kendinde üzerime çıktı. Karın boşluğuma oturup yukardan bakmaya başladı.

"Uzun zamandır bu anı bekliyordum"

Dudaklarım suya muhtaç bir şekilde kuruyken dilimle hafif ıslattım. Onun gözleri gözlerime odaklanıp ciddileşirken yüzüme yaklaşan dudaklar ile iç çektim. Kısa sürede kavuşan dudaklarımız iki aşığın yıllar sonra buluşması gibi hasret giderirken kolumu beline sarıp üzerime uzandırdım.

Zayıfladığı için artık daha hafifti. Acilen ona yine kilo aldırmam gerektiğini aklıma kazıyıp ıslak dudakların büyüsünü yaşamaya başladım. Kalçamda hissettiğim soğuk elle nefesim kesilirken gözlerimi yumup ana odaklandım.

....


"Ya bir tur tek niye inanmıyorsun"

"En son bunu dediğinde az daha bayılıyordum"

"Ya özür dilerim ama canım istiyor"

"Gel birde canımı al o zaman Ayaz . Suç bende aslında kremin yarısını sürersem böyle acısı benden çıkar."

"Çok mu acıyor"

Derin bir oflayıp sesimi yükseltip

"Cok acıyor" dedim.

"Bağırma bana"

Oda yükselmişti şimdi.

"Sen bağrıma"

Onun derin oflamasını duyduğum zaman sinirlerim daha da gerildi hem sabaha kadar sikilen bendim hem azar yiyen bendim.

"Çağlar özür dilerim ben bu kadar sert davrandığımın farkında değildim"

Onun üzgün sesi ile kalbim yumuşasada yüzüm hala gergindi. Dün resmen kendinden geçmiş gibiydi ve onun vahşi bakışları beni tahrik etmek yerine daha da korkutuyordu. Çatık kaşlarımla yarı çıplak bedenini süzünce ciddi manada zayıfladığını gördüm. Üstelik göz halkaları geçmek yerine daha da belirgin oluyordu.

Hala ayakta dikilmiş birbirimize bakıyorduk. Dün gece artık sex şiddet boyutuna çıkınca kavga etmiş onu salona göndermiştim. Her ne kadar onunla sevişmek güzel olsada benimde bir bünyem vardı ve bu kadar acıya dayanamazdı. Üstelik hevesle aldığım şeylerin bu acıyı daha fazla katlanılmaz kılması benim için son noktaydı.

Yamuk yürüdüğümün farkında mutfağa girdim. Yapılacak hiç bir şey olmayınca mutfak tezgahına yaslanıp resepsiyonu aradım. Odaya kahvaltı göndermelerini isteyip yatak odasına gittim. Kahvaltı yaptıktan sonra biraz dinlenip ev işini halletmem lazımdı. Gerçi nasıl kalçamda ki sızıyla uğraşacağımı çözmemiş olsamda bir şekilde halletmeye çalışacaktım .

Banyoya girip duşa kabine ilerledim. Sıcak suyu ayarlayıp içine girince tüm kaslarımın gevşediğini hissetmeye başladım. Su sesi beynimin dinlenmesini sağlıyordu. Enseme konulan hafif öpücükler ile gözlerimi yumarken Ayaz kollarını karnıma sarmıştı.

Ensemdeki minik öpücükler ile mayışırken direncimin yavaş yavaş düştüğünü hissediyordum.

Sıcak su ikimizin arasından akıp giderken biraz daha yaklaşıp bedenimizi bütünleştirdi. Derin bir nefes alıp ters döndüm. Hafif tebessüm ile bana bakması içimi okşamak yerine korkutuyordu. Siyah göz altları sabahtan beri titreyen elleri ve sararmış dişleriyle yamuk gülüşü. Bağımlılara benziyordu.

Bakışlarımdan ne anladı bilmiyorum ama yüzü hafifçe düşüp ciddiyete büründü. Aklıma milyonlarca kötü ihtimal gelirken bunların olma ihtimali bedenimi ürpetmeye yetmişti. Su yüzünden kıstığım gözlerimi kapatıp suyun bedenimi temizlemesini bekledim.

İçimi saran kuşku sinsi bir yılan gibi kanımda dolanırken soluklarını duyduğum çocuğun böyle bir şey yaşamamasını istiyordum. Herşeyden önce aklı ve sağlığı ön plandaydı benim için. Gözlerimi hafifçe açıp bana gözünü kırpmadan bakan çocuğa baktım.

Tanıdığım Ayaz gibi değildi. Su bedeninden kayıp giderken aramızdaki mesafe içimi ürpertiyordu. Küçük bir adım atıp bedenlerimizi birleştirdim. Nefes aldığımız için yükselen göğsümuz birbirine temas ederken başımı göğsüne yasladım. Kollarım ile belini sararkan oda omzuma sarılmıştı. Kulağıma ulaşan kalp atışları olduğundan daha hızlıydı.

Onun zarar görmesi düşüncesi başımı döndürürken birde yaşanması felaketti benim için. Başımı biraz kaldırıp elimi siyah halkalara doğru uzattım. Tenime değen göz altı yabancıydı. Yanağını avucuma yaslaması ile gözlerine baktım. Kapatmıştı. Kendini bana teslim ediyordu. Sessiz solukları soğuk duvarlara çarpıp yok olurken yaklaşıp sol göz altından öptüm. Gözlerini açıp önce bana parıltılı gözlerle baktı.

Huzurluyduk ama bu her zaman huzurlu olacağımız anlamına gelmiyordu. Elimi yanağına sürtünürken yere indirdim. Vücudumun temizlendiğine emin olup duşakabinden çıktım. Belime havluyu sararken bana bakan Ayaza ise bornozu uzattım. 1 saat sonra ev bakmaya gidecektik bu yüzden hemen hazırlanmam lazımdı.

Bu meseleyi ise sakin bir kafayla akşam konuşacaktım. Gerekirse tedavi olur temizlenirdi.

.......

Normalde hard bir bölüm yazacaktım ama hem ramazan ayı hem sizin ricalarınız derken yazmadım

Öpüldünüzzzzzzzzzz...

Hocam Değil Kocam (bxb)Where stories live. Discover now