Hocam Değil Kocam (bxb)

bir kuş konsa

Ayaz gilde yaptığım son kahvaltıydı. Ayaz'ın modu düşük gibiydi ve biraz üzüyordu bu durum  Çağatay'ı .Aynaya bakmayı kesip banyodan çıktı. Güzel kokuların geldiği mutfağa ilerleyip 3 gündür sahiplendiği sandalyesine oturdu.

Ayaz omlet yapıyordu. Dalgın gibiydi. Daha çok Çağataydan ayrılacağı için içi huzursuzdu. Yine o kadının yanına gidecekti. O kadın sevdiği adama kötü davranıyor üstelik aldatıyordu. Bunu bizzat görüp kanıt amaçlı birkaç fotoğraf ve belge çıkarmıştı. Yakında bu durumu Çağataya açacak ve boşanmasını isteyecekti.

Ensesinde hissettigi soluklar kendi soluklarini kesmişti. Çağatay tezgah ve kendi arasında kalan Ayaza kendini bastırıyor boynundan kokluyordu. "Niye durgunsun" boğuk çıkan sesi Ayaz'ın kalp krizi geçirmesine sebebiyet vermiş çocuk konuşmayı unutmuştu.

Nefes nasıl alınıyordu onu bile hatırlamıyordu. Çağatay Ayazdan ses gelmesine hafif kıkırdamış Ayazı iyice kıskaç arasına almıştı. Ayaz yavaşça dönüp Çağatay'ın gözlerine baktı. Ölürdü bu gözleri için.

Çağatay ise büyülenmiş meftunlar gibi bakıyordu Ayaza. Ayaz'ın göğsü heyecanla havalanıyor,her havalandığında Çağatay'ın göğsüne temas ediyordu.

Biraz daha cesur adımlar atmak için önüne eğilip elini tezgahın iki yanına koyup Ayaz'ın heyecandan kaçmasını önledi. Çünkü bu aslanımız konu Çağatay olunca ürkek bir ceylana dönüşüyordu.

İki dudak arasındaki mesafe iyice azalmışken Çağatay erotik çıkmasına özen gösterdiği sesiyle"beni öpmek istiyor musun ? " diye sordu. Ayaz ise cevabı kelimelerle değil birden dudaklarına saldırarak vermişti.

İnce dudaklar kalın dudakların arasında eziliyor Ayaz'ın kalbini yerinden söküyordu.

Bedeninin heyecana dayanamayıp güçsüzleşen Ayaz ellerini Çağatay'ın  koluna sardı. Çağatay ise vakit kaybetmeden Ayaz'ın belini sarmış, kaldırarak tezgaha oturtmuştu.

Ayaz biraz uzun kalınca başı hafifçe arkaya gitmiş üstünlük Ayaz'ın olmuştu. Yarıştaymış gibi hızlı hızlı öpüyorlardı. Çağatay Ayaz'ı keşfetmek ister gibi belini kolunu ensesini ve iç baldırını okşuyordu.

Ayaz dilini Çağatay'ın ağzına gönderip damağını yalamaya başladım. İç gıdıklayan şeyi hissetmek ona daha derin arzularını uyandırsa da ikisi için çok erkendi. Dilini kendi diline saran Ayazla derince inledi. Ayaz ise daha büyük bir arzuyla öpüşüp kendini Çağataya sürtüyordu.

Bu öpücük sarhoşluğu ilk atlatan Çağatay yavaşça ayrılıp alınlarını birleştirdi. İkisinin de heyecanı hat safadayken okula gitmek için ayrıldılar. Çağatay tekrar ufak ve masum bir öpücük kondurdu ince kırmızı dudaklara.

....

Okul normal seyrinde ilerliyordu. Tek değişiklik artık Ayaz'ın dersine daha bir istekli girmesiydi. Bazen onu çıldırtmak için kadın hocalarla bilerek sohbet ediyor Ayaz'ın sessiz ve ölümcül bakışarını  görmemezlikten geliyordu.

Tabi bunun cezası Ayaz'ın onunla 1 gece telefonla konuşmaması oluyordu.

Geceler Ayazla flört etmeyi seven Çağatay ise sabah kutu köşeye çekip yanaklarından öpüyor güzel sandığı birkaç cümle söylüyordu.

O günden sonra dudaktan öpme hiç olmamıştı. O an anın büyüsüyle sarhoş olmuş daha fazlasını arzulamış olsada tekrar bu durumun yaşanmasını istemiyordu. Hiç olmazsa bekar ve sorumluluklarını biraz azalırken.

Okuldan çıkıp eve doğru yol aldı. Birkaç gündür normal insanlar gibi iletişimleri vardı ve Çağatay bile buna şaşırıyordu. Birkaç günlük kafa dinleme ve bol Ayazı'lı günden selinin gıcık ve hakarete kadar büyüyen davranışları kendisine iyi gelmezdi yoksa. Ama kadın biraz durulmuş gibiydi.