özel bölüm

341 15 12
                                    

"Nefes al nefes ver"

"Olmuyor yapamıyorum"

"Ayaz sakin ol hayatın sonu değil bu"

"Ama ben seni gururlandırmak istiyorum"

"Ben sana sahip olduğum için yeterince gururluyum zaten"

"Ya Çağlar böyle konuşup aklımı çelme sınava giricem ben"

Sık nefes alan çocuğa endişeyle bakıp gözlerimi etrafta dalaştırdım ne yapabilirim diye. Çoğu kişinin arkadaşını çocuğunu getirdiği bu yerde ben sevgilimi getirmiştim. Elimdeki suyu açıp uzattım

"Biraz su iç"

Başıyla onaylayıp kafasına dikti. Yedek olarak yanımızda getirdiğimiz suyun ambalajını söktüm. Herşey hazırdı. Sadece Ayaz çok fazla panik yapıyordu. Onu hiç böyle görmemiştim.

"Ayaz lütfen biraz sakin olur musun? İstersen mezuna kalırsın istersen iki yıllık okursun ben seni birşeye zorlamak istemiyorum."

"Ya çalıştım ama heyecandan yapabilir miyim onu düşünüyorum"

"Derin derin nefes al birtanem."

Kalabalık olmasa dudaklarına yapışır heyecanını alırdım ama biz dahil bahçede 400 kişi vardı.

"Bak iddiasına girelim"

Etrafta dalaştırdığı bakışlarını bana sabitledi.

"Olur neyine"
"Eğer istediğin puanı alırsan bir hafta boyunca ne istersen onu yapalım. Ayaklarımı yıka de yıkarım"

"Eğer alamazsam"

"O zaman sen benim ayaklarımı yıkarsın"

"İyide sen istesen ben yakardım ki . Bunun için iddiaya gerek yoktu"

Düzenlenen nefesi ile gid gide amacına ulaşıyordum. Hedefim onun beynini kandırıp normal bir gün yaşıyor izlenimini vererek heyecanını kırmaktı .

Ve başarmıştım.

"Onu boşver şimdi kabul mu değil mi?"

"Kabul "

Tebessüm ederek bende tamam dedim. Herkesten çok onun güzel yerlerde olmasını   istiyordum ama bunun için onu zorlayamazdım üstelik bu sene olmasa bile seneye vardı.

Oda tebessüm edip okula baktı. Dışardan pembe boyanan okul ortaokuldu. Bahçede bulunan basketbol sahasının yanında olan ağaçların altındaki çardakta oturuyorduk. Sınav giriş zamanına 40 dk vardı .

"Biliyor musun ben çok iyi basketbol oynarım"
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten"
"Birgün seninle oynayalım o zaman "
"Olur"

İkimizde susup biraz sessizliği dinlemeye çalıştık. Uzaktan duyulan insan uğultulari içime huzur veriyor tepeden vuran güneş bedenimizi yakıyordu.
Ailesinin neden gelmediğini sorup moralini bozmak istemiyordum. Kendileriyle tanışma fırsatım olmasa bile Ayaz beni ev arkadaşı diye tanıtmıştı.

Haretlenme ile dikkat kesilince okula girildiğini gördüm. Ayaklanıp Ayaza gözünle okulu gösterdim. Oda ayaklanıp benim eşit hizamda yürümeye başladı m
Herkes ogluna kızına nasihat verirken kollarımı etrafina saril başımı boynuna koydum. Kimse bize bakmadığı için küçük ve hızlıca öpüp ayrıldım.

"Heyecanlanma ne olursa olsun senin arkandayım tamam mı?burda seni seven ve senin için herşeyi yapabilecek bir adamın varlığını unutma. Seni seviyorum."

Güven veren tebessümümü ona gönderip elimle tuttuğum elinin parmak uçlarını okşamaya başladım. Tereddütle önce bana bakarak gerilemiş ardından arkasını dönüp kontrol eden görevlinin yanına gitmişti.

Sorunsuz bir şekilde binaya girince derin bir nefes alıp bahçeden çıktım. Sınav iki saat olduğu için biraz şehir merkezinde dolanmak istiyordum. Birde Ayaza alacağım hediyeye dağa karar vermememiştim.

Anlamlı ve manevi birşey olsun istiyordum. Ama onunla gurur duyduğunu anlasın,onu sevdiğimi hissetsin diye.  Zaten çiçeğim hazırdı. Ayaz lavantanın görüntüsü ve kokusunu çok sevdiği için lavanta buketi alıp eve saklanmıştım.

Avmde rasgele dolanırken karşıma çıkan mağaza ile adımlarım durdu. Anılarınız daha da güzel..

Kamera

Evet bir kamera alıp beraber binlerce fotoğraf çekebilirdik. Ayaz sürekli çiçeklerin, kedilerin, sokakta uyuyan köpeklerin fotoğrafını çekiyordu. Tebessüm eden yüzümle mağazaya girdim.

Koşarak gelen Ayaz'ın belinden tutup sıkıca sarıldım.

"İyi misin,"

"İyiyim Çağlar tahminimden çok daha kolaydı.

Yüzümü geriye çekip yanağını öptüm. Herkes çıktığı için kalabalıkta göze batmıyorduk.

"Süper o zaman"

"Umarım yarında böyle geçer "

Alnından öpüp gözlerinin içine baktım.

"Sana güveniyorum "
Başını hafifçe sallayıp dudaklarıma baktı. Yüzüne nazikçe vurup"kendine gel"dedim.

"Tamam be, sınav öğrencisiyim ben bana iyi davran "

"Evde görüşelim Ayaz bey"

"Olur Çağlar beyçiğim"

Biraz daha gülüp önden arabaya ilerledim. Çabucak eve gidip ayazı öpmek istiyordum.

"Görmeyeli namuslum büyümüş"

"Allahtan kork daha iki gün önce gördün, pardon ya si neyse ağzımı bozamayacağım"

"Senin o ağzını yerler"

Arabaya binip ona taraf döndüm"hmm yerler mi"

Fısıltı şeklinde konuşurken ağzıma düşecek olan ifadesine içimden gülüyordum. Sesli bir şekilde yutkunup gözlerini yumdu.  Belli etmemeye çalışsa da kokumu içine çekiyordu. Aramızda santimler varken titrek çıkan sesiyle,"Çağlar sen adamı güzelliğinle delirtirsin " demişti.

Gözlerini daha açmamışken etrafıma baktım. Çoğu kişi dağılmış kalanlar ise bakmıyordu bizim tarafa. Dudaklarımı dudaklarına bastırıp ayrıldım. Oldu bittiye gelmişti herşey . Gözlerini açıp kararmış yeşilleriyle bana baktı.

"Eve sür çabuk. Bu minicik  öpücüğün hesabı sorulacak senden"

Sesi fısıltıdan farksızdı.
Dudaklarım şakaklarında gezinirken bayılacak gibi bir tavrı vardı. Eriyordu resmen karşımda.

"Yapma zalımın oğlu kalp var bende"

...

Alınız efendim yüzünün gülmesinin bir çaresine bakınız.

Hocam Değil Kocam (bxb)Where stories live. Discover now