final

456 15 18
                                    

Herşey günlük ilerliyordu. Ayaz haftada üç gün psikologdan psikolojik yardım alıyor biraz zorlansa da yavaş yavaş zehrin vücudundan temizlenmesi için uğraşıyordu.

Bugün Pazar günü olduğu için uzun zamandır planladığım pikniği yapmak istiyordum.

Ayaz günün avantajı ile saat bire kadar yatarken mutfakta piknik için eşyaları hazırlıyordum. Elime aldığım çilekleri tek tek yıkarken gözlerim eksik var mı diye mutfakta dolanıyordu. Ayaz meyveleri çok sevdiği için genel olarak meyve koymuştum sepete .

Onunla uzun zamandır vakit geçirmediğim için bugünü güzel değerlendirmek istiyordum . Son hazırlıkları da yapıp onu uyandırmak için yatak odasına yönümü çevirdim.

Ayaklarımın parkede çıkardığı ses kulaklarıma ulaşırken kapının kolunu tutup indirdim . Beni yatakta g*** başı ayrı dağılmış Ayaz karşılarken gülerek yanına yaklaştım.

"Ayaaaz"
Ağzında bir "hmm" mırıltısı çıkarken yatağın ucunda durdum. Dışarıdan inşaat çalışma sesleri gelirken dizimi yatağa koyup üstüne eğildim . Büzülmüş pembe dudaklarını hafifçe öpüp tekrar seslendim.

"Ayaz"

Gözleri yavaşça kırpılarak açılmış şaşkın bir bakışla bana bakıyordu . Tebessüm ederek bu sefer yanağına küçük bir öpücük bıraktım .

"hadi kalk gidiyoruz" hafifçe doğrulup "nereye "diye sordu yüzündeki tatlı ifadesi ona karşı olan arzum arttırsa bile derin bir nefes alıp"pikniğe gidiyoruz" diye konuştum.

Hafifçe doğrulup etrafına bakarak uyanmaya çalıştı.  Onu orada bırakıp hazırlanmak amaçlı dolabı ilerledim.

İçinden birkaç kıyafetimi çıkartırken o da ayaklanmış banyoya girmişti. Çok geçmeden ikimiz de hazırlanıp kapının önündeydik .

Elime aldığım sepeti  sıkıca tutup  hevesle bakıyordum  Ayaza. Dışarıda pek yakınlaşamayacağım için yavaşça yaklaştım  bedenine . Derin derin nefes alıp ne yapacağımı beklerken bir adım daha yaklaştım. Dudaklarımız arasında santimler vardı .

Benden uzun olduğu için birazcık havalanıp dudaklarını dudaklarıma bastırdım .Alt dudağını ağzıma alırken onun  üst dudağıma  dişlerini değdirmesi ile mırıldandım. İkimizin kalbi arasında santimler vardı ve ikimizde kendi bedenimizi içinde hissediyorduk kalp atışlarını. 

Pikniğe gideceğimiz yer aklımda kesindi  geçen tesadüf üzerine gördüğüm bir park benim için idealdi ayrıca çok sakindi bugün pazar olduğu için pek sakin olduğunu düşünmüyordum ama yine de kendimize bir yere atabilirdik.

Binadan çıkıp arabaya bindik. Ayaz'ın hevesle gideceğimiz yeri sorması,cevaplamayacınca müzik açıp çoştuğu bir yolculuk olmuştu.

Hedeflediğimiz yere varınca arabayı durdurup içinden çıktım Ayaz da aynı şekilde çıkarken gözlerim etrafta gezdirdim . Pazar olduğu için birkaç aile gelmiş yerlere kurulmuştu . Biz çimenlikte oturacağımız için bagaja bir tane halı atmıştım o yüzden bankalarda işim yoktu . Serin hava üzerimize vuruyordu .Güneş tüm ihtişamıyla etrafı aydınlatırken yüzü parıldayan ayaza döndüm.

"Nasıl beğendin mi"

Çocuksu bir heyecan ile "beğendim" dedi park alanına ilerlerken. Bagaja ilerleyip eşyaları çıkardım. Hepsini tek elime alırken arabayı kitleyip çimenlerde koşan çocuğa baktım. Bir göl kenarı olduğu için ördeklerin paytakca model yürüyüşü sergiledikleri ,adamların şen kahkahalar atarak oturduğu alana doğru koşuyordu.

Yüzümdeki hafif tebessüm ile gittiği yere doğru ilerledim. Etrafta tanıdık var mı diye bakarken uzakta birkaç öğrencinin grupça oturduğunu gördüm. Bizim okuldan olduklarını hatırladığım simalarından anladım.

Ayaz ağacın altında uzanıp gözlerini kapatmışken elimdeki eşyaları yere indirip yanına adımladım. Tek gözünü açıp bana bakmış ardından tebessüm etmişti.

Olduğum yere çöküp yanına uzandım. İkimizde gözlerimiz kapalı gölgenin tadını çıkartırken ellerimiz temas halindeydi.

Gözlerimi açıp başımı yana eğdim. Ayaz'ın huzurlu ifadesi bana da huzur verirken aldığı derin nefesler yüzünden göğsü havalanıp iniyordu. Pürüzsüz teninde dudaklarımın gezmesini istesemde ortam pek müsait değildi.

Gözlerini kırpıştırarak açan Ayaz başını eğip benimle göz göze gelmişti. İkimizin dudaklarında da aynı ifade vardı.

Mutluyduk, huzurluyduk. Artık bir derdimiz yoktu. Olsa bile birbirimiz için mücadele ettiğimiz için hafifliyordu o dertler. Ayazla güzel günler göreceğimizi biliyordum. Çok mutlu olacaktık. Pembe panjurlu bir evimiz olacaktı. Tamam sondaki şakaydı.

Sesimi yükseltmeden fısıltı şeklinde "seni seviyorum"dedim. Onu seviyordum. Onu sevdiğimi söylemeyi seviyordum. Gülüşünü seviyordum. Ağacın altında gölge düşen yeşil gözlerini, tebessüm eden dudaklarını,heyecanlanınca çarpan kalbini, kıskanınca buruşan yüzünü, sesini , varlığını seviyordum.

Korkaktım. Korkak olduğumu biliyordum . Ama onunla güzel günler için savaşmayı göze alıyordum. Gülüşü için ölmeyi göze alıyordum. Ve birgün onu kendimden korumam gerekirse geri çekilmeyi göze alıyordum.

Yüzü biraz daha yaklaşıp alımlarımız değince durdu. Titrek sesi duyulurken yaşadığımız anda sıkışıp kalmak istedim.

"Seni  çok seviyorum Çağlar"

İçimdeki heves onu öpmemi bağırsada tebessüm etmekle yetindim. Ellerimi ellerine sarıp biraz havalandırdım. İkimizin bakışları da ellerimizdeyken dudaklarıma yaklaştırıp güzel bir öpücük kondurdum.

Kıkırtısı kulaklarıma melodi gibi gelirken uyuşan bedenimi biraz havalandırdım. Her ne kadar güneş tepemizde olsa bile toprak çekerdi insanı. Ayaklanıp halıyı serdim.. Ayaz hala rahatını bozmamışken yanına gidip bir kolu bir bacağından tutup havalandırdım. Ne yapıyor bu adam bakışları onu halıya taşımam ile kahkahaya bürünmüştü .

Bedenini halıya bırakırken kahkahaları benide neşelendiriyordu. İkimizin gözleri gülüyordu.   Hep gülecekti. Ayazı gördüğüm gözlerim kapanana kadar hep gülecekdi.



..

Bayram hediyeniz geldi canlarım.

Öncelikle baştan beri beni destekleyen okuyucularıma, ardından oy ve yorum atıp ilham verenlere  , gıcık kapsam bile varlığı ile beni mutlu eden hayalet okuyucularıma teşekkür ediyorum.
İyisiyle kötüsüyle ilk kitabımı finale verdim.
Merak etmeyin özel bölümler gelecek çünkü ben Ayaz'ı ve Çağları bırakmak istemiyorum. Açıklanmayan birkaç mesele var mesela Lava gibi. Onu da özel bölümde sizlere açıklayacağım. Ayrıca diğer kitaplarım var yani bir yere kaybolmuyorum.

Öpüldünüz canlarım......

Hocam Değil Kocam (bxb)Where stories live. Discover now