iste gidiyorum

562 25 3
                                    

"Hayır Ayaz bir ay boyunca bir daha asla bana dokunmayacaksın. "

Bıkkın çıkan sesim karşımdaki vatan haininin yüzünü asıp dudaklarını büzmesine sebep olsada umrumda değildi.

Dün hayvan gibi üstüme atlamış bir türlü uyutmamıştı. Anlamadığım bu neyin hırsıydı arkadaş. İnsan düşmanını böyle sikmezdi. Üstelik bakışlarından kendinin haberi olmasada dün ben baya tırsmıştım.

Üstelik onun yüzünden yoğun bir ağrı hissediyorum kalçam da . Hatta ağrı kalçam olmuş gibi..

Hala yüzüme yavru köpek bakışları atan çocuğu boş verip salona aksayarak girdim. Bir koltuğa zor bela oturup telefonumu elime aldım.

Bugün herşeyi Ayaz yapacaktı çünkü ben yaralıyım .

Telefonumu açıp öğretmenler grubuna girerek son paylaşılanları okudum. Ders programı değişikliği vardı ve ben artık Ayaz'ın sınıfına girmiyordum. Benim yerime yeni gelen kadın hocamız girecekti.

Ayazı süzüp bu konuda herhangi bir bilgisi varmı diye incelemede bulundum ama hayır hiçbir şeyden haberi yoktu. Bu haberi vermek benim için bir zevk olacağı için hala bana bakan çocuğa karşımdaki koltuğu gösterip" otur" dedim.

Bunun onu çıldırtacağını biliyordum ama yaptıklarına değsindi.

"Az önce yeni atılan ders programına baktım ve sana üzücü bir haberim var"

Kaşları çatılmış bana sorgular ifade ile bakıyordu. Tam ağzımı açıp kötü haberi verecekken elimde titreyen telefona bakıp mesajlara girdim.

Mesajı müdür attığı için direk bakınca daha da kötü bir haberin olduğunu gördüm. Tayin kabulü ile ilgili bir belge ve  müdürün mesajı vardı

Hüseyin müdürüm: Tebrik ederim hocam tayinin kabul olmuş

Benim bile unuttuğum tayinim . Belgeyi açınca tayin çıkan yeri bulmak için kısa bir göz gezdirdim. Sayfanın alt tarafında tayin edilen yer olarak Yozgat yazıyordu.

"Çağlar noldu"

Şaşkın ifademi gizlemeden Ayaza bakınca oda hissetmiş gibi kötü birşey olacağını anlamıştı.
Dilim tutukluluk yapmış gibi kelimeler ağzımdan çıkmıyor dilim dolanıyordu.

"Ayaz benim.."

"Evet senin"

"Benim tayinim çıkmış "

Ortamı sessizlik kaplarken Ayaz'ın düşüncelerini anlamak için mimiklerine bakıyordum.

O ise sadece yüzüme bakıyor hiç birşey demiyordu. Bu tavrı biraz beni korkutsada çatallaşan sesimle"birşey demiyecek misin? "diye sordum.

Umut ediyorum ki uzak mesafe diye benden ayrılmamasıydı.

Tekrar ağzımı açıp birşeyler diyecekken onun düşünceli sesiyle "sen hangi liseye gideceksen benimde kaydımı oraya alalım."

"Ayaz saçmalama ,senin burda bir düzenin var"

"Sen olmadan ne yapayım ben bu düzeni "

Net çıkan sesi beni mutlu etse de böyle önemli bir kararı hemen alması hoşuma gitmemişti.

Üstelik daha gideceğim okulu bile bilmiyordum belki çok belalı bir okuldu, belki Ayazı kötü yola sürükleyen cinstendi. Bu riski göze alamazdım.

Yumuşak çıkmasına özen gösterdiğim sesimi kullanarak onunla uzlaşabilirdim.

"Ayaz bak sevgilim nasıl bir lise bilmiyoruz hem yks'ye az kaldı, düzenini bozman hele ki toplu bir değişim yapmam çok tehlikeli "

Sabır dilenir bir şekilde yukarı bakarak ofladı. Tekrar bana dönüp koltuğun ucuna kayarak oturudu. Ellerini de hafifçe kaldırıp"bak anlamıyorsun sen olmasan bunların bir anlamı yok. Sen sanıyor musun ki sen gidince ben ders çalışırım yav ölürüm ölürüm,nefes alamam "

Kalçamda ki sızıya birde baş ağrısı eklenince elimle alnımı ovdum. Bende onsuz yapamazdım ama onun geleceğini de düşünmem gerekiyordu.

Bu konuşmayı akşama bırakıp saate baktım. Okul saatine bir saat vardı ve biz daha uyutmamıştık . Benim uykum olsada paşamız tur aralarında uyumama müsade ediyordu.
Ayaza bakınca onunda saçının başının dağınık olduğunu gördüm. kahvaltıyı sonraya bırakıp kollarımı açarak ona gösterdim.

Hemen niyetimi anlayıp kalçalarımdan tutarak yatak odasına adımladı.

Krem sürmek istiyordum çünkü ağrı dayanılacak gibi değildi. Bunun hesabını sonra alacak olsamda onunla seviştiğimiz gerçeği hala yüzümü kızarmaya yetiyordu.

O kadar çok sevişmiştik ki sanki her gün yapıyormuş hissiyatı uyandırmıştı bende ama hayır ilkti ve çok güzeldi.

Yine utanmaya başlayınca hemen Ayaz'ın boynuna sokuldum. Burnumu boynuna sürerken onun huylandığını bildiğim için ayrı bir keyifliydi. Güldüğünü sallanan bedeninden anlamıştım birde kulağımı dolduran melodik sesle.

Yatağa uzanınca ona altan kibirli bakışlar atarak "git krem getir çok acıyor" dedim. Önce inanmamış ardından gerçekten acı yüzünden dolan gözlerimi görünce koşarak gitmişti.

Gece iki kere içime boşaldığı için karnım feci ağrıyordu. Beyefendi prezervatif almayı akıl edip fazla almayı akıl edememişti.

Elinde krem ile hızla gelen Ayaza bakarak bacaklarımı araladım. Oda hız kaybetmeden baksırımı indirip eline kremi sürmüştü. Önce deliğime bakıp eğilince nefesimi tuttum.

Deliğimde hissettiğim nefes vücudumu kasarken soğuk kremin yüzeyi iyi gelmişti. İşaret parmağı ile iyice yayıyor masaj uyguluyordu. Yüzüne bakınca işini bu kadar ciddiyetle yapması komik gelmişti bana. Oda bana bakıp yüzüne hain bir sırıtış yerleştirdi. Gözlerinde gördüğüm parıltılar hiç hayra alamet değilken beklediğim son cümle döküldü dudaklarından.

"Bir tur daha atalım mı?"

İnanamıyorum bu adama ,hem arsız hem doyumsuz

"Hayır "

Net çıkan sesime şükredip yüzüne ters ters bakmaya başladım. Biraz diretse kabul edeceğimi bildiğim için izin vermemem lazımdı yoksa eni sonu sakat kalan yine ben olacaktım.

Ona sırtımı dönüp uyku pozisyonu alınca oda arkama uzanıp sırtıma sarıldı. Beni kendine çekip göğsüne yaslayinca olduğum yerden memnun bir şekilde uykuya dalmaya başladım. Ta ki onun kısık sesini duyana kadar.
"Çağlar bu yine kalktı"

"Yuh ama yaaağğg"

......

Canlar bence güzel bir bölümdü. Bunları biraz uzak tutucak birbirlerinden yoksa Ayaz sürekli it gibi Çağlar'a saldırıcak.
Ayrıca yazma hevesim baya var belki yarında birkaç bölüm gelir

Öpüldünüzzzzzzzzzz



Hocam Değil Kocam (bxb)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang