Küçük yaştan Eroğlu konağında yaşayan Güneşin tek hayali Harun Eroğlu olmuştur yıllarca. Bir gün kader onun yüzüne güler ve bu hayalini gerçek kılar. Eroğlu konağına gelin gider...Ama her şey hayalettiği gibi değildir.
"Abin de gelmedi" dedi saçımı arkaya getirip örmeye başlarken.
" Herhalde Harun Bey'in işi uzadı"
" Harun Bey evde zaten"
Annemin cümlesi ile bakışlarımı kitaptan çekip cama çevirdim. Odamın camı onun balkonuna bakıyordu, ışıkları kapalıydı.
"Odasının ışıkları kapalı ama"
"En son Berzanın odasındaydı" dediğine gözlerimi yere indirip kitaplarıma döndüm tekrar. "Delinin yine kafası atmış, herkesi başına toplamış"
Kaşlarım çatıldı ansızın.
"İsmi Berzan anne "
"Sende eline su döktürmüyorsun onun"
"Adamın sana ne zararı var Allah aşkına" dedim kalemi yere bırakıp anneme dönerek. Dik-dik yüzüme bakıyordu.
"Bana değil,sana zararı var"
"Bana bir zararı yok"
"Sen öyle san " dedi sesini hafif yükselterek. "O ve annesi Gümüş hanım seni saf gördü ya ,benide öyle sanıyor"
"Ne ima etmeye çalışıyorsun?"
"Aç gözünü diyorum, kadın utanmasa benim deli oğlumla evlen diyecek-"
"O deli değil anne !" Diye lafını kestim gerisini düşünmeden. Annemin bu konu hakkında ne düşündüğü umrumda değildi ama Berzan hakkında bu denli hakaretleri hoşuma gitmiyordu.
Zaten adamın iki gram yaşama hevesi varken,annem gibiler yüzünden daha fazla zorlaşıyordu hayatı.
"O talihsiz kaza olmadan önce pek seviyordun ama Berzanı ,ne değişti şimdi? "
"Kazadan önce adamın senin yüzüne baktığı yoktu, şimdi eli ayağı kırık ya kim gelecek bu saatten sonra ona ? O yılan kadının ve tilki oğlunun derdi sensin anla biraz "
"İyice saçmaladın ama anne"
Saçlarımı elinden alıp yana doğru attım sinirle. Berzan ve benim aramda olan o masum arkadaşlıktan bihaber böyle yorum yapması katlanılacak gibi değildi.
"Sen istediğini düşün Güneş" dedi ayağa kalkarak " O kadın yarın öbür gün gelip seni istemese bende Melike değilim "
Son sözünü söyleyip yatağın üzerine koyduğu tarağı alarak çıktı dışarı. Çıkarken kızgınlığını belli etmek adına kapıyı sert şekilde vurmayıda ihmal etmedi.
Sinirlenmişti ama ben daha fazla sinirlenmiştim. Annem bildiğin iftira atıyordu bize.Hemde kuru iftira.
Sinirimi yutmak adına derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Önce odamın kapısını kitledim ardından ışığı kapatarak camın önüne yaklaştım.
